"FETÖ'nün siyasi ayağı" tartışması büyüyor

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugünkü açıklamalarına "Cumhurbaşkanımızla FETÖ terör örgütünü yan yana zikretmesi ahlaken ve siyaseten iflastır" dedi. Özgür Özel, "O geceki HTS kayıtları açıklansın" çağrısı yaptı

Son Güncelleme:

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanımızla FETÖ terör örgütünü yan yana zikretmesi ahlaken ve siyaseten iflastır." dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, şu ifadeleri kullandı:

Darbe girişiminin olduğu gece FETÖ terör örgütünün en büyük hedefi Cumhurbaşkanımızdı. Bugün Kılıçdaroğlu'nun, Cumhurbaşkanımızla FETÖ terör örgütünü yan yana zikretmesi ahlaken ve siyaseten iflastır. 


Cumhurbaşkanımızın duruşu sayesinde, FETÖ terör örgütü amaçlarına ulaşamamıştır. FETÖ'nün hedef aldığı Cumhurbaşkanımızı aynı şekilde Kılıçdaroğlu da hedef almaktadır. Kılıçdaroğlu'nun FETÖ ile mücadele konusunda ters istikamette hareket ettiği bugün daha net görülmüştür. 

FETÖ ile sonuna kadar, kesintisiz ve tavizsiz mücadele bir devlet kararıdır. Bu mücadelenin en büyük gücü devlet başkanı olarak Cumhurbaşkanımızdır. FETÖ kendisi için en büyük engel olarak Cumhurbaşkanımızı görürken, Kılıçdaroğlu sistematik yalanlarla Cumhurbaşkanımıza saldırıyor.

ÖZGÜR ÖZEL: O YASANIN GEÇTİĞİ GECEKİ HTS KAYITLARI AÇIKLANSIN

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise Fahrettin Altun'un açıklamalarına "Seçilmişler seçilmişlere cevap verir. Neden alıyoruz gücümüzü ve yetkimizi, Meclis ve halktan alıyoruz. Fahrettin Altun neden alıyor bu yetkiyi de Kemal Kılıçdaroğlu'ya kendince cevap veriyor. 

İkincisi Sayın Devlet Bahçeli CHP'nin verdiği önergeye ret veriyor, İYİ Parti'nin verdiği önergeye ret veriyor. Sonra da araştırılsın diyor. Diyor ki yetki verin bize. Tamam verelim de 60 tane milletvekili olan MHP altın yetkiye mi sahiptir? Bu yetkiyi Meclis talep edebilir. Meclis Araştırma Komisyonu Meclis'teki her partinin sandalye sayısı dağıtılarak yapılmaktadır. En makul ve en akılcı en anayasal ve iç tüzüğe en uygun çözüm de budur. Sayın Bahçeli, 'FETÖ'nün siyasi ayağı ortaya çıkarılsın' diyor, tamam çıkaralım. Ama işte öyle olmaz. E nasıl olur? Bize yetki verin. Siz kimsiniz? Ötekileri yetkilendirdiler, geçen hafta millet çığ altında canıyla uğraşırken genel başkanımıza hakaret dolu sözler dışında bir şey de çıkmadı. Bunların hiçbiri doğru samimi yaklaşımlar değil. Sayın Bahçeli, Yurtta Sulh konseyinde hangi isimler ülkeyi yönetecekti merak ediyorsa, o sorunun sorulacağı kişi Recep Tayyip Erdoğan'dır. By-lock ele geçirildi, gizli yazışmalar ele geçirildi. O operasyonu yönetenlerden devlet eliyle firar ettirilenler hariç geri kalanlar ele geçirildi. İtirafçılar var. Bir tek hangi görevi kime verecekleri yazan kitapçık mı ele geçirilmedi? O kitapçık Erdoğan'ın elinde de açıklamak işine gelmiyor. O gece hangi bakan nerede ne yapıyormuş, HTS kayıtlarını istiyoruz. Onları bile açıklamak işine gelmiyor. Buradan ilk kez çağrı yapalım: Örneğin, meşhur 2009'daki askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması meselesi, Sayın Başbuğ'un 'Siyasi ayak arayan, o önerge nasıl geçmiş, oraya baksın' dediği mesele var ya. Gelin bir şey yapalım. HTS kayıtlarında 3-5-10 yılda silinme durumu yok. O gece önerge geçtiği sırada AK Parti Grup Başkanvekilleri ve CHP Grupbaşkanvekillerinin HTS kayıtlarını açıklayalım. Diyelim ki önerge geçmeden ve geçtikten sonra hükümeti temsil eden bakan ve grup başkanvekilleri peşi sıra hangi aramaları yaptı? Biz kendimizden eminiz. Bizim önerge geçmeden önce ve geçtikten sonra kimseden talimat, sonrasında birilerine müjde vermedik. Ama verenlerin HTS kayıtlarına bakalım. O günlerde o kişiler acaba kimlerle kaç tane görüşme yaptı. Korkmayan gelsin bunu söylesin" dedi.


Özel, Ömer Çelik'in "ahlaken ve siyaseten iflas" açıklamasına ise şöyle yanıt verdi:

Sayın Çelik siyasi bir kişiliktir. Dinleriz gerekli cevabı veririz. O sonda söylediği kelimeleri aynen iade edelim. Çünkü ne istedilerse veren, Fethullah Gülen ile aynı menzile farklı yollardan ilerleyen... Bizim o geceki (darbe kalkışması gecesi) duruşumuz çok net, elbette darbeler doğası gereği o ülkedeki iktidara yapılır. O konuda bir şüphe yok. Ama o güne gelene kadar onları bu sıklete kim eriştirdi? 12 Eylül 2010 referandumunda Genelkurmay'ın önünde ezen tankın mazotunu birlikte doldurmadılar mı? O referandumda FETÖ'cülerin altına F-16'ları bunlar çekmedi mi? Çok net bir şey var. Genel Başkanımız sordu. MGK kararı var. Ömer Dinçer'in kendi kitabında diyor ki; Hiçbir şey yapmadık bu MGK kararına. Ve diyor ki, 'Bütün toplumsal ve siyasi riski Recep Tayyip Erdoğan, hukuki ve bürokratik riski de ben üstlendim' diyor. O Ömer Dinçer ki daha sonra bakan oldu, çok net olarak yazmış adam kitabında. 15 Temmuz gecesi Recep Tayyip Erdoğan darbeye direnmeseydi şu olurdu bu olurdu. Eyvallah bütün dediklerini kabul edelim. Ondan 11 yıl önce MGK kararına direnmeseydi, FETÖ'cülerin temizlenmesi için tavsiye kararını bakanlıklarını dağıtsaydı... Namlu sana döndükten sonra darbeye direndim. Zaten darbe sana yapılıyor, direnmeyip de ne yapacaksın. Hala arınamıyoruz, arınmanın önünde direnç var. 

MHP MİLLETVEKİLİ SERMET ATAY: "15 TEMMUZ AYNI ZAMANDA MHP'YE KARŞI YAPILDI. FAYDALANAN İSE CHP"

MHP Gaziantep Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Başkanvekili Sermet Atay ise Haber Global ekranlarında açıklamalar yaptı. Atay, "MHP'nin ortaya koyduğu plan ve programı sayın genel başkan açıkladı. Siyasi ayak derken TBMM'de çıkarılan bir kanunu bahane ederek o dönemki Grupbaşkanvekilleri ve milletvekillerinin üstüne atıyor. Bir başkası çıkıyor başka bir siyasi ayaktan bahsediyor. Şunu tespit etmek lazım. FETÖ yeni bir örgüt değil. Bunların serpilip devlet içerisinde, aktif bir şekilde siyasette rol oynadığı tarihler 2010 yılından sonra başlıyor. Bize göre 2010 yılından sonra bize göre CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yapılan FETÖ tarafından yapıldığı açık ve nettir. Bu operasyonla sayın Deniz Baykal genel başkanlık görevinden indirilmiş, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu o makama oturmuştur. Bundan yararlanan kimdir? Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibidir. Bundan sonra 2011'de MHP üzerine bir taarruz meydana gelmiş, 12-13 tane genel başkan yardımcımızın kasetlerini internete koymak, bunları gündeme getirmek vasıtasıyla 2011 seçimlerinde MHP baraj altında bırakılmak istenmiştir. Ama halk bu oyunu görmüş ve bozmuştur. Arkasından MHP GRubu üzerinde bölmek için kongre süreci başlatılmış FETÖ'nün adli ayağının yardımıyla MHP yine hedef seçilmiştir. Şimdi FETÖ'den kim tutuklu? Kimler yargılanıyor? En üst düzey yargılanan Akın Öztürk isimli korgeneral. Onun altında birçok general var. Bizim siyasi ayak olarak bizim genel başkanımızın açıklaması şu: Bu Yurtta Sulh Konseyi'nin üyeleri kimlerdir? Bu darbe başarılı olmuş olsaydı sadece Akın Öztürk ve iki tane tümgeneral mi yönetecekti? Bunun bakanları kimdi? Biz bu soruların cevabını merak ediyoruz. CHP'nin sayın grup başkanvekili olayı saptırıyor. Diyor ki MHP yetki istiyor. Biz hükümetin üyesi yöneten sıfatında bakanlık sahibi bir parti değiliz. tabii ki bizim yetkimiz yok. Burada sorumluluk yöneten pozisyonundaki AK Parti'dedir. Siyasi ayak aranmak isteniyorsa bu darbe girişimi başarılı olsaydı ülkeyi yönetecek siyasi kadro kimlerse siyasi ayak da onlardır. FETÖ darbesinin AK Parti ve MHP'ye karşı yapıldığı aşikar. Faydalanan CHP. FETÖ'nün siyasi olarak saldırdığı noktalara bakarsanız MHP'yi hedef seçtiğini görürsünüz. " dedi.


Sonraki Haber