Feth-i Kabir nasıl gerçekleştirilecek?
Münevver Karabulut'u öldüren Cem Garipoğlu'nun Karacaahmet Mezarlığı'ndaki kabri açılırken; Garipoğlu’nun cesedinden alınacak kemik örnekleri ile kimlik eşleşmesi yapılacak. Uzmanlar ise iskelet haline gelen cesetlerin bile DNA'sından kimlik tespitinin yapıldığını söylüyor.
Türkiye'de son günlerde feth-i kabir haberleri sık sık gündeme geliyor. Mezardaki kişinin tespit edilmesi için yapılan bu yöntemde özel bir standart bulunmuyor. Bazı cesetlerde DNA tespiti kolaylıkla saptanırken, uçak kazası gibi vakalarda kimlik tespit edilemiyor. Bilimsel gelişmelerin ilerlemesiyle, DNA tespitinde önemli gelişmeler kat edilirken, Feth-i Kabir denilen ve ölen kişinin mezarından parça alarak kimlik tespitinde de başarılı sonuçlar elde edilebiliyor.
ÖZAL'IN DA AÇILMIŞTI
Türkiye'de bu şekilde gündeme gelen olaylar arasında en popüler olanı 2017 yılında hayatını kaybeden olimpiyat rekortmeni Naim Süleymanoğlu'na ait. Japon gazeteci Kyoko Mori'nin kızı Sekai Mori, ünlü haltercinin babası olduğunu ileri sürerek dava açmış ve mezar açıldıktan sonra kızı olduğu ortaya çıkmıştı. Yine Türkiye'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın da zehirlenip zehirlenmediğini tespit edebilmek için mezarı vefatından tam 20 yıl sonra açılmış ancak Özal'ın tam ölüm sebebi tespit edilememişti.
STANDART YOK
Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan, mezar açılma kararını savcının ya da sulh hakiminin verebildiğini söylüyor. Feth-i Kabir işleminde mezar açıldıktan içinde içinden ne çıkacağının kesin olarak bilinemediğini belirten Alkan, "Cesetler ne kadar sürede mezarda ne değişimlere uğradığına yönelik bir standart yok. Genellikle 5 yıl içinde iskelet haline geliyor. Tabi iskelet haline gelmesi DNA testi yapılmasına engel değil. Kemikler dayanıklı, uzun yıllar kalabiliyor ve içindeki hücrelerden kişinin kimliği tespit edilebiliyor" bilgisini verdi.
DNA testi yapılması gereken kişi ile mezardan çıkarılan incelenen hücrelerin kıyaslanması gerektiğini sözlerine ekleyen Alkan, "Uyruk kemiği ya da kalça kemiğinden parça alınıyor. Bunlar ayıklanıp izole ediliyor. Uçak kazası gibi yüksek ısıda kişi öldüyse kimlik tespiti yapılamadığı durumlar oluyor. Mezardan alınan parça adli tıp laboratuvarlarına, polis ya da jandarma kriminale gönderiliyor" diye konuştu.
YAKININA BİLDİRİLİYOR
Avukat Kevser Yıldırım ise, "5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 87. maddesine dikkat çekerken, şu bilgileri paylaştı: "Bir cesedin inceleme veya otopsi için mezardan çıkarma kararının verilmesine dair yetki, soruşturma evresinde Cumhuriyet Savcısına, kovuşturma evresinde ise mahkemelere verilmiştir. Mezardan çıkarma kararı, araştırmanın amacını tehlikeye atmıyorsa ve erişilmesi kolaysa, ölünün bir yakınına derhal bildiriliyor."
FETH-İ KABİRİN AŞAMALARI
Yıldırım, mezar açılma işlemindeki risklere değinirken, "Mezarda zehirli gazlar bulunabileceği için genellikle kabir açılınca gerekirse havalandırma yapılır. Ceset yeni ise cesetten parça alınabilir ancak ceset kokmuş veya çürümüş ise sadece gerekli organ veya kemik üzerinde inceleme yapılabilir. Toksikolojik inceleme istenmişse cesedin kefeni, mezar toprağı ve tabuttan da örnek alınabilir. Zehirle ölüm hali gibi durumlarda bu yerlerde de kalıntı bulunabilir" diye konuştu.
Kaynak: Web Özel