Evi basılan Eski ABD Başkanı Trump ile ilgili flaş detay ortaya çıktı: FBI, baskından 2 ay önce de evinden celp ile belgeler almış

Eski ABD Başkanı Trump'ın evine yapılan FBI baskını ülkede tartışılmaya devam ederken olayın örgüsüyle ilgili detaylar da çıkmaya başladı.

CNN’nin konudan bilgisi olan kaynaklara dayandırdığı haberinde, haziran öncesinde büyük jüri tarafından çıkarılan celpten hareketle, federal müfettişlerle Trump tarafının 3 Haziran’da Mar-a-Lago’da görüştüğü ve oradan ulusal güvenliği ilgilendiren bazı belgelerin alındığı kaydedildi.

Haberde, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve Adalet Bakanlığı yetkililerine, görüşme sırasında söz konusu belgelerin Trump yerleşkesinde nerelerde muhafaza edildiğinin gösterildiği, buradan alınan belgelerle Ulusal Arşiv ve Kayıtlar İdaresinin kayıp belgeler üzerine açtığı cezai soruşturmayı Adalet Bakanlığına havale ettiği belirtildi.

Daha sonra federal yetkililerin, haziranda el konulan belgelere ve en az bir tanığa dayanarak, Trump’ın malikanesinde hâlâ potansiyel olarak gizli devlet belgelerinin kaldığına dair gelişen kanıtlardan hareketle 'arama kararı' çıkararak hafta başında baskın düzenledikleri yazıldı.

Trump sözcüsü Taylor Budowich, CNN'e, hazirandaki büyük jüri mahkeme celbi hakkındaki sorulara yanıt verirken "Pazartesi günü Başkan Trump'ın evine yapılan eşi benzeri görülmemiş ve kesinlikle gereksiz baskın, Biden Yönetimi'ne bağlı, silah olarak kullanılan Adalet Bakanlığı’nın Trump’a, personeline ve destekçilerine karşı en son ve korkunç düşmanlık eylemiydi.” ifadesini kullandı.

TRUMP: BAKIN, NEYE İHTİYACINIZ VARSA BİLELİM

Hazirandaki celp ve taraflar arasındaki buluşma hakkında detaylı bilgi veren “Just the News” sitesi de o tarihlerde gizli tutulan büyük jüri celbinin ulaşmasından sonra malikanesine gelen yetkilileri Trump'ın avukatlarıyla birlikte gönüllü olarak gezdirdiğini ve istenilen belgeleri teslim ettiğini yazdı.

Görgü tanıklarından hareketle Trump’ın evine gelen yetkililere "Bakın, neye ihtiyacınız varsa bilelim." dediği belirtilen haberde, onların talebi üzerine özel eşyalarının bulunduğu yaklaşık 2 metre yükseklikte ve 3 metre genişlikteki kasayı da aramalarına izin verdiği ve bu doğrultuda daha sonra gelen ek talebe binaen kasanın ek kilitle kapatılarak gözetleme kamerası altında kalmasını kabul ettiği aktarıldı.

George Washington Üniversitesi Hukuk Profesörü Jonathan Turley, Fox News’e yaptığı açıklamada, “Detayları öğrendikçe işler karışıyor. Bu açıklamalara göre Trump 'tam iş birliği' yapmış. Bütün bunlar, baskın için 40 FBI ajanının gönderilmesine gerek olmadığını gösteriyor. Acaba bu olanları FBI baskınına izin veren mahkeme yargıcına ilettiler mi?” diye sordu.

Haberde, Trump’ın aylar öncesinden, Ulusal Arşiv ve Kayıtlar İdaresi yetkililerinin talebi üzerine, Beyaz Saray’dan taşındığı sırada yanlışlıkla Mar-a-Lago’ya gönderildiğini söylediği 15 kutuyu geri teslim ettiği hatırlatılara, yetkililerin malikanede hâlâ gizli belge kaldığı şüphesiyle mayıs sonunda celp çıkardığı ve 3 Haziran’da da Mar-a-Lago’yu ziyaret ettiği aktarıldı.

Trump’ın kısa süreliğine yetkililere gönüllü olarak eşlik ederek yardımcı olduğu 3 Haziran’daki Mar-a-Lago ziyaretinden sonra ise yetkililerle arasında başka bir temas olmadığı öne sürüldü.

Haberde, yetkililerin, pazartesi yapılan FBI baskınına izin veren ABD Sulh Mahkemesi Hakimi Bruce Reinhart’ın tüm bu detaylardan haberinin olup olmadığı konusunda yorum yapmadığı, 5 Ağustos’ta alınan arama izninden sonra Trump’ın şehir dışında olduğu bir günün beklenerek evine baskın yapıldığı kaydedildi.

TRUMP'IN EVİNE YAPILAN FBI BASKINI

Eski ABD Başkanı Donald Trump, Florida’da bulunan Mar-a-Lago malikanesinin 8 Ağustos sabahı Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanlarınca arandığını duyurmuştu.

Trump, yazılı açıklamasında, "Florida, Palm Beach'teki güzel evim Mar-a-Lago su anda kuşatma altında, büyük bir FBI ajanı grubu tarafından baskın yapılıp işgal edildi, bu milletimiz için karanlık bir zamandır. Daha önce hiçbir ABD Başkanı'nın başına böyle bir şey gelmedi." ifadesini kullanmıştı.

Daha sonra ABD basınına yansıyan haberlerde, FBI aramasının, Trump'ın Beyaz Saray'daki görevi sırasında Florida'daki ikametgahına gizli kayıtları alıp almadığına ilişkin bir soruşturmayla ilgili olduğu açıklanmıştı.

Yaklaşık 40 FBI ajanının 9 saatten fazla süren araması sonucunda Mar-a-Lago’dan 12 kutu kanıt toplandığı haberlere yansımıştı.

ABD ADALET BAKANI GARLAND, TRUMP’IN MALİKANESİNİN ARANMASINA İLİŞKİN KARARI ŞAHSEN ONAYLAMIŞ

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın Florida eyaletine bağlı Palm Beach'teki evinin geçtiğimiz günlerde ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) tarafından yürütülen soruşturma kapsamında aranmasının ardından ABD Adalet Bakanı Merrick Garland yapılan arama ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Arama kararını şahsen onayladığı ve bu tür kararların kolay alınmadığını söyleyen Merrick, "Federal yasa, şu anda aramanın temeli hakkında daha fazla ayrıntı vermemi engelliyor. Ancak bilmenizi istediğim noktalardan biri, bu konuda arama emri çıkarılması kararını şahsen onayladığımdır. Departman böyle bir kararı kolayca almıyor” dedi.

Arama emrinin Güney Florida'daki bir federal mahkeme tarafından "muhtemel bir nedenin bulunması üzerine" yetkilendirildiğini, arama emrinin kopyalarının ve FBI'dan alınan bir mülk makbuzunun yasa gereği mülk sahibine bırakılması gerektiğini kaydeden Garland, "Bakan olduğumdan beri, Adalet Bakanlığının mahkeme dosyaları aracılığıyla konuşacağını açıkça belirttim. Adalet Bakanlığı Florida'nın güney bölgesinde, FBI'ın bu hafta başlarında gerçekleştirdiği mahkeme onaylı aramayla ilgili bir arama emri açmıştı. Bu arama Florida'da, eski Başkana ait bir binaydı. Bakanlık, aramanın yapıldığı gün herhangi bir açıklama yapmadı" dedi.

“ARAMA EMRİ, GEREKLİ MUHTEMEL NEDENİN BULUNMASI ÜZERİNE FEDERAL BİR MAHKEME TARAFINDAN YETKİLENDİRİLDİ”

Garland, "Hem arama emrinin hem de FBI mal makbuzunun kopyaları, arama sırasında olay yerinde bulunan eski başkanın avukatına arama günü verildi. Arama emri, gerekli muhtemel nedenin bulunması üzerine federal bir mahkeme tarafından yetkilendirildi. Bakanlık, arama emrini ve makbuzu, kamu yararı için kamuoyuna açıklamak için harekete geçti" dedi.

“HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNMAK, HUKUKU KORKMADAN VE KAYIRMADAN EŞİT OLARAK UYGULAMAK DEMEKTİR”

Hukukun üstünlüğüne sadakatle bağlılığın Adalet Bakanlığı'nın ve demokrasinin temel ilkesi olduğunu vurgulayan Garland, “Hukukun üstünlüğünü savunmak, hukuku korkmadan ve kayırmadan eşit olarak uygulamak demektir. Tüm Amerikalılar, yasanın tarafsız bir şekilde uygulanması, yasanın usulüne uygun olarak yürütülmesi hakkına sahiptir. Çalışmalarımızın çoğu zorunlu olarak kamuoyunun dışında yürütülüyor. Bunu, tüm Amerikalıların anayasal haklarını korumak ve soruşturmalarımızın bütünlüğünü korumak için yapıyoruz" dedi.

Garland, "FBI ve Adalet Bakanlığı'nın vatansever kamu görevlileri her gün Amerikan halkını şiddet içeren suçlardan, terörizmden ve güvenliklerine yönelik diğer tehditlerden korurken, sivil haklarımızı da koruyorlar. Bunu büyük bir kişisel fedakarlıkla ve kendilerini riske atarak yaparlar. Onlarla birlikte çalışmaktan onur duyuyorum. Şu anda söyleyebileceğim tek şey budur" ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA