Eşini boğazını keserek öldüren cani: Aldatıldığımı fark ettim, üstsüz fotoğraflarını göndermişti

Sokak ortasında boşanmak istediği karısını boğazını keserek öldüren şahıs ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık, eşinin farklı kişilerle konuştuğunu ve üstsüz fotoğraf gönderdiğini iddia ederek eşini kendisini aldattığı için öldürdüğünü söyledi.

Son Güncelleme:

27 Ağustos'ta Pamukkale ilçesi İncilipınar Mahallesi'nde Hafize K. (23), eşi Uğur K. tarafından boğazı, göğsü ve karın boşluğundan bıçaklandı. Talihsiz kadın kaldırıldığı hastanede verdiği 9 günlük yaşam mücadelesini kazanamayarak hayatını kaybederken, Uğur K. polis tarafından yakalanarak sevk edildiği mahkemece tutuklandı. Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Uğur K. hakkında "tasarlayarak eşi kasten öldürme, eşe karşı kasten yaralama, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi" suçlamalarıyla hazırlanan iddianame, Denizli 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Açılan davanın ilk duruşması ise bugün görüldü. Duruşma salonunda ve adliye girişinde polis tarafından yoğun güvenlik önlemleri alındı. Duruşmaya sanık ve avukatları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, sanık ile maktulün yakınları katıldı. 

"BAŞKA KİŞİYLE GÖRÜŞTÜĞÜNÜ GÖRDÜM"

Duruşmada savunma yapan sanık Uğur K., 27 Ekim 2014'te evlendiklerini ve bu evlilikten iki çocukları olduğunu ifade etti. 3-4 ay önce evliliklerinde tartışmalar yaşanmaya başladığını ve şüphe üzerine eşinin WhatsApp'ını izlemeye karar verdiğini söyleyen sanık, "Telefonundan WhatsApp'ını kendi telefonumdan kare kodunu taratarak açtım. 23 Ağustos Cuma günü 07.00 ile 15.00 vardiyasında çalıştığım sırada 10.00-10.30 sıralarında ihtiyaç molasına çıktığımda telefonumdan eşimin WhatsApp'ına baktım. Gördüğümde bir başka kişiyle görüştüğünü görünce telefonumdan ekran fotoğrafını aldım ve kayınpederim Mustafa B.'ye eşimin başka birisiyle konuştuğunu bildirdim. Daha sonra işten izin alarak çıktım. Yolda arabamla giderken durumu kayınvalideme ve Afyonkarahisar'da olan babamı arayarak ona da anlattım. Eve geldiğimde kayınpederim ve eşim vardı. Kayınpederime durumu anlatarak telefonumdaki mesaj kayıtlarını gösterdim. Kayınpederim resimleri görünce 'Hani arkadaşındı' dedi ve eşimin yüzüne dört kez vurdu. Kayınpederim çekilince bende eşimin çenesinden tutarak geriye doğru ittirdim. O sırada yolda gelirken boşanmayı düşünüyordum zaten, kararım kesindi" diye konuştu.

"KAYINPEDERİM ELİMDEN BIÇAĞI ALDI"

Olaydan hemen sonra evin mutfağına gittiğinden eşinin evden kaçtığını ve uzun süre kendisini aradığını iddia eden Uğur K., sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mutfağa doğru giderken sinirle cama vurdum ve elim yaralandı. Sinirli olduğumdan tezgahın üzerinde bulunan meyve bıçağını gördüm. Bıçağı elime aldığımda arkamı döndüğüm sırada kayınpederim elimdeki bıçağı aldı ve bana 'Bırak yapma oğlum' dedi. Ben o sırada mutfakta yere çökerek ağlamaya başladım. Ben kayınpederimle konuşurken eşim o sırada evden kaçmış, fark ettiğimde 2017 doğumlu çocuğum A.K.'yi alarak evin etrafını dolaştım. Sonra eşimin kuzeni R.B.'ye çocukları bıraktık. Kayınpederimizin evinden çıkarak Fatih Mahallesi ve çevresinde eşimi aradım. Daha sonra beni bilmediğim bir numara aradı, telefonu açtığımda karşımdaki kişi eşimdi, Denizli Devlet Hastanesi Acil Servisine gelmem gerektiğini söyledi. Gittiğimde eşim babasından şikayetçi olacağını söyledi. Sonra konuştuk, kayınpederimle birlikte ikna ettik ve şikayetçi olmadı."

"ÜSTSÜZ FOTOĞRAFLARIN ÇIKTILARINI ALDIM"

Olaydan sonra eşinin evden ayrıldığını ve ev eşyalarını da sattığını söyleyen sanık, sonrasında eşinin mesaj kayıtlarının, sohbet geçmişinin ekran fotoğraflarını ve çıktılarını alarak adliyeye gidip boşanma davası açtığını kaydetti. Eşinin anlaşmalı boşanmaya yanaşmadığını öne süren Uğur K., "Pazartesi olduğunda en büyük abim R.K. ile telefonda bulunan WhatsApp ve Azar'daki 211 kişi ile konuşmalarını ve WhatsApp'tan attığı üstsüz fotoğrafların çıktılarını aldım. Adliyeye giderek boşanma davası açtım, aldığım çıktıları da delil olarak sundum. Salı günü kayınpederimi arayıp eşimle görüşmek istediğimi, telefonu vermesini söyledim. Eşime telefonda çekişmeli boşanma davasının uzun süreceğini, anlaşmalı boşanma yapmamızı, arabayı satıp parasının yarısını vereceğimi söyledim. Çocukların velayetinin de kendisinde kalabileceğini söyledim, kabul etmedi" dedi.

"BUNA DAYANAMADIM VE ŞOKE OLDUM"

Sanık, cinayet günü yaşananları ise şöyle anlattı:

"Oturduğumuz eve gittim. Kapıda kavgalı olduğum bacanağım ile kayınpederim vardı. Arabamdaki bıçağı yanıma aldım. Eve çıktım, eşimle orada görüştük. Eşim 'Dışarı çıkalım sigara içelim' dedi, çıktık. Evin biraz ilerisinde konuşmaya başladık. Anlaşmalı boşanmamızın daha çabuk olacağını söyledim. O da bana 'Beni götürseydi onunla giderdim. Kaçak göçek buluşuyorduk zaten. Bana senden iyi davranıyor. Senin donuna kadar alacağım' dedi. Ben buna dayanamadım ve şoke oldum. Sol elimde olan bıçağı karın hizasına salladım. Eğilince göğüs ve boğazına isabet etmiş. Olayın ardından bir müddet sonra elimde halan bıçak olduğunu fark ettim ve ileride bir evin bahçesinin merdivenine doğru bıçağı attım. Bir yere oturup sigara yaktım, arkasından polisi aradım. Gelen polise teslim oldum, bıçağın yerini gösterdim."

Mahkeme heyeti, duruşmayı 3 Ocak 2020 tarihine erteledi.

Sonraki Haber