Ekrem İmamoğlu: Ben İstanbul'a mühürlüyüm, İstanbul'u savunmak için bir kez daha yola çıkıyorum
Seçimlerin ardından CHP'de 'değişim' çağrısı yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, basın toplantısında konuştu. İmamoğlu, "Ben İstanbul'a mühürlüyüm, İstanbul'u savunmak için bir kez daha yola çıkıyorum" diyerek yeniden adaylığının mesajını verdi.
CHP'de seçimlerin ardından başlayan 'değişim' tartışmalarının önemli aktörlerinden olan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, basın toplantısında açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, İBB Başkanlığı için yeniden adaylığının mesajını verdi.
İmamoğlu'nun açıklamaları:
"Genel seçimlerin üzerinden 3 ay geçti. Bu yeni dönemde ne yazık ki milletimiz ekonomik krizden en derin haliyle etkilendi. Ekonomik kriz de derinleşmeye devam ediyor. Fatura her zaman olduğu gibi vatandaşımıza çıktı. Sayın Cumhurbaşkanı hala tek haneli enflasyon ile halkımızı oyalıyor. Gıda enflasyonu yüzde 60'ın üzerinde. Bu gidişle 3 haneli enflasyon yaşanacak endişesi hepimizi kaplamış durumda.
Gerçek enflasyona baktığımızda insanımızın mutfağının 3 haneli enflasyonu yaşadığı gerçek. Sadece temmuz ayında 30 yılın en yüksek aylık enflasyonunu yaşattılar. İktidar enflasyonla mücadele edemiyor. En yoksul yüzde 20'nin aldığı pay yüzde 6'ya geriledi. Zengin ve yoksul arasındaki fark ülkemizde tam 8 katına çıktı.
Siyasi hayatımın en önemli amacı vatandaşlarımızın bu çaresizlikten kurtulmasını sağlamak, onlara yeni ufuklar sunmaktır. Bu mücadeleyi son 4.5 yılda İBB Başkanı olarak verdim. Bu aynı zamanda bir demokrasi mücadelesiydi. İBB, iktidarın baskılara karşı en üst seviyede direncin adresi olmuştur. Güçlü demokrasi meydanına dönüştü. Biz yılmadan yüksek azimle çalışmaya devam ettik. İstanbul için ürettik, İstanbulluya hizmet ettik.
Mayıs seçimlerinden sonra iktidarın muhalefetin topyekün tasfiye çabalarına en güçlü karşı duruş, başta İBB olmak üzere ülkemizin metropollerinde gerçekleşecek. Öncelikle 31 Mart 2024 mahalli seçimlerde tüm vatandaşlarımızı demokrasimizi yeniden yeşertmek ve şehirlerimizi en güçlü şekilde sahip çıkmak için beraber yol yürümeye davet ediyorum. İBB Başkanı olarak, diğer belediye başkanlarımız ile bu demokrasi mücadelemizin öncülüğünü tarihi sorumluluk olarak görüyorum.
İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır. Yerel seçimlerde İstanbul'u kazanmak büyük bir siyasi başarıdır. İstanbul'u kazanan, dünyanı en güzel şehirlerinden birine hizmet etme onuruna ulaşır. O kişi bu fırsatı iyi değerlendirirse bu başarı onu ulusal ve uluslararası siyasette çok önemli noktalara taşır. Ben İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır sözünü sadece seçim galibiyeti olarak da anlamıyorum. Benim düşünceme göre İstanbul, Türkiye'nin gelecek tahayyülünün hayata geçtiği şehir olmalıdır. 16 milyon vatandaşımızın, şehirlerinin eşit hissedarı olduğu anlayışın hakim olması gerekir. Bu Cumhuriyet fikrine dayanır.
Türkiye'de gerçek milli birlik ancak Cumhuriyetimizin asli amacını yani yurttaşların hiçbir ayrım gözetmeksizin ülkelerinin, şehirlerinin, dağlarının, sularının, geleceklerinin eşit hissedarı oldukları zaman gerçekleşecektir. 4 yıl boyunca İstanbul'u hep birlikte dayanışmanın, demokratik katılım, bir arada mutlulukla yaşanan şehir olma ideali ile hareket ettik. İcraatlarımızla bunu başarıyla sağladık. Zengin bir Türkiye hayalinin hayata geçtiği şehir oluşturmaya başladık. İstanbul'un sorunlarını çözmek, Türkiye'nin sorunlarını çözmektir. İstanbul devasa sorunlarla iç içe bir şehirdir. Sığınmacı ve mülteci akımı trafik ve güvenlikten konut krizine kadar farklı boyutlarıyla kentimizi boğmaktadır.
"KENDİMİ İSTANBUL'A MÜHÜRLÜ KABUL EDİYORUM"
İstanbul'un devasa sorunlarını çözmek aynı zamanda Türkiye'nin sorunlarının nasıl çözüleceğinin de bir sınav yeridir. Benim anladığım şekliyle İstanbul'u kazanmak Türkiye'yi kazanmaktır. Biz İstanbul'u kalkındırmak Türkiye'yi kalkındırmaktır şiarıyla iş yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Ben de kendimi İstanbul'la mühürlü kabul ediyorum. 16 milyon hemşehrime en üst düzeyde hizmet etmeyi, Türkiye'ye hizmet etmek olarak görüyorum. Türkiye'nin sorunlarının nasıl çözülebileceğini tam da burada milletimize göstermeye devam ediyoruz. İstanbul'da yeni yönetimle milletimize başka ve çok daha mutlu bir Türkiye ihtimalinin var olduğunu burada kanıtlıyoruz. Her yaştan ve kökenden insanlarımıza umut oluyoruz.
Ben hayatım boyunca hiçbir koltuğa değil, sürekli misyona aday oldum. Bugün bu misyon, Türkiye'nin yeni bir siyaset ve yeni bir yönetim anlayışına kavuşturulması misyonudur. Güçlü bir devletin yeniden tesisi benim öncelikli hedefimdir. Vatandaşın hayat kalitesini artırmak için yerelden neşet eden adil kalkınma, insanlarımızın hayat güvenliğinin sağlanması için çevre krizi ve depreme karşı ödünsüz ve etkin önlemler, gelecek nesiller için gerçek bir refah toplumu ve yaratıcı, girişimci teknoloji hamlesi, siyasal vizyonumuzun ana kolonlarıdır.
Sevgili yurttaşlarım, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni hep birlikte korumalıyız. İBB'nin bu iktidarın eline geçmesinin maliyetinin idrakına hep birlikte varmalıyız. İBB'yi gayri hukuki yollardan elde etmek için birçok yol denendi ve denemeye de devam edecekler. Bunu şimdiye kadar başaramadılar. Şimdi seçimlerde İstanbul'u tekrar kazanmak için bir araya gelmeliyiz. Tartışmaları bir kenara bırakıp milletçe sürece odaklanmalıyız. Parti ayrımı yapmadan beraberce hareket etmemiz gerekiyor. Ben 2019'daki gibi partiler ötesi İstanbul ittifakını kurmak için elimden geleni yapacağım. Muhalefetin de bu şuurla hareket edeceğine ben yürekten inanıyorum.
CHP'YE MESAJ
Özellikle CHP'li yol arkadaşlarıma da tabii ki seslenmek istiyorum. Mayıs 2023 seçimlerindeki hayal kırıklığı, beni çok derinden üzmüştür. Ben bunu birçok vesileyle de dile getirdim. Halkımızdan bu mağlubiyetten dolayı özür dilerim. Yenilginin sorumluluğunu üstlenme, gerçekleş yüzleşme konusunda gerekli duyarlılığını gösterilememesidir nedenlerinden biri de. Ortaya konan tavır seçmenlerimizi anlamak kaygısından ne yazık ki çok uzaktır. Benim dünyamda asla umutsuzluğa yer yoktur. Umudun önündeki bütün engelleri kaldırmalıyız. Bu mağlubiyetin partimizde köklü tazelenme sürecinin başlamasına vesile olduğunu da görüyorum. Parti mimarimizi dönüştürdüğümüz takdirde halkımız bizim geleceğin Türkiye'sini onlarla birlikte kurmamızı bizden talep edeceklerdir. Partimin değişimi, dönüşümü siyaset hayatımın çok önemli bir misyonudur. Buradan ifade ediyorum. Artık CHP seçim kaybedemez. Kaybetmemeli. CHP, ikinci parti olmakla övünemez. Asla durum idare edemez.
"CHP, KÜÇÜK İKTİDARLARIN PARTİSİ OLAMAZ"
Önümüzdeki seçimlerde sadece belediye başkanlıklarını değil, belediye meclislerini de kazanmalıyız. Bunun için bütün örgütümüz belediye başkan adayları ile birlikte bu değişim ve dönüşümü tamamlayıp uyum içinde çalışmak zorundadır. CHP, küçük iktidarların partisi olamaz. Yenilenme, değişim tabii ki kolay değildir ama bunu hep birlikte gerçekleştirmek zorundayız. Bunu başaramadığımız takdirde milletimizin hayal kırıklığının kalıcı hale gelmesi en önemli risktir. Demokrasimizin esas olarak karşı karşıya bulunduğu en önemli tehlike, milletimizin umutsuzluğunun kökleşmesi ve yapısallaşmasıdır. Bu çok büyük bir tehdittir. Bizim hayal kırıklığını çok daha büyük bir arzuya çevirmemiz hiç de zor değil. Partinin bir evladı olarak sesleniyorum. Bu dönüşüme en içerikli ve etkin şekilde katkı sunmaya var gücümle devam edeceğim.
"İSTANBUL İTTİFAKINI EN GÜÇLÜ ŞEKİLDE KURMAYA GELİYORUM"
İstanbul'a hizmet dünyaya hizmettir. İlk yola çıktığımda tüm halkımıza bu şehrin en başarılı belediye başkanı olacağımı söyledim, bu sözümü tutmaya devam edeceğim. Şehrimizin yağmalanmasına, adaletsizlik ve çevre katliamına karşı İstanbul'u bir kez daha savunmak için yola çıkıyorum. Kentine sahip çıkan, oyuna sahip çıkan İstanbul gönüllüleri ile tekrar İstanbul ittifakını en güçlü şekilde kurmaya geliyorum. Tüm yurttaşlarımı bu yürüyüşe davet ediyorum. İnanınız ki her şey çok güzel olacak."
İmamoğlu, daha sonra gazetecileri sorularını yanıtladı:
KİME DESTEK VERECEK?
En üst düzeyde mücadelemi vereceğimi söyledim. Bugünden varsayımlar üzerinden konuşmayı doğru bulmuyorum. CHP’nin kurultay tarihi belli değildir. Süreç olgunlaşacaktır. Şu anda kongreler sürüyor. Özellikle başta İstanbul’da kongrelerin nasıl bir dönüşüm içerisinde olduğunu gözlemliyorum. Bu kritik evrede yaptığım açıklamanın ne kadar sorumluluk bilincinde olduğunun da altını çizeyim. Dönüşüm sürecinde temennilerim vardır.
Bunları kendi isteğim ve talebimle dört kez Sayın Genel Başkanımıza ilettim. Ben hala Sayın Genel Başkanın değişim ve dönüşüm sürecinin liderliğini yaparak partimizin tüm kadrolarıyla yenilenmesiyle süreci hazırlaması gerektiğini düşünüyorum.
CHP’nin tarihini bilen, geçmişi tertemiz evlatları vardır. Bunlardan ismi geçtiği için söylüyorum birisi Özgür Özel’dir. Bunlar zaman içerisinde konuşulur.
120 gündür Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’a adaylığı konusundaki tartışmalar vesilesiyle yapılan açıklamaların doğru olmadığını ifade ediyorum. Siyasi tahmin ve içerik üretenleri saygıyla karşılıyorum. Sanki bir konuşma olmuş gibi bunu yayan insanların bakış açısını hayretle izliyorum.
Lütfen beni benden izleyin. Sayın Genel Başkanımla 4 kez yaptığım buluşmada bir değişim ve dönüşüm sürecinin zaruri olduğunu ifade ederken kendimle ilgili hiçbir şart koşmadım. Sakın ha Genel Başkanlık gibi bir şartım olamaz.
Partinin kurulları, kongreleri vardır. Ekrem İmamoğlu İstanbul’da kalmalı, İstanbul’a ne olacak gibi konuşmalar olsa da benim makam üzerinden ne bir tayinim ne bir tarifim asla olmamıştır. Benim misyonum ülkenin geleceği misyonudur.
KILIÇDAROĞLU’NDAN “MESAJ” İDDİASI
Bugün sayın genel başkanımızın kurultayda aday olup olmadığını dahi bilmiyoruz. Genel Başkanımız ile farklı vesilelerle görüşüyoruz. Elbette mesajlaşıyoruz da. Belediyelerimizin işleyişimizle ilgili mesajlaşıyoruz. Değişim ve dönüşüm meselesi bir kişinin zihninden çıkmış olamaz.
Açtığımız siteye 200 binin üzerinde mail geldi. Benim de elbette fikirlerim var, fikirlerimi katıyorum. Fikirlerimi kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğim. Ben başka siyasi partilere sorumluluk yüklemeyi hadsizlik kabul ederim. Bizim ne yapacağımıza ne yapmamız gerektiğine bakmamız lazım. İstanbul modelini değişim dönüşüm hedefinin bir parçası haline getireceğimize inanıyorum.
İstanbul’un 39 ilçesinin sağlıklı röntgeni, hangi ihtiyaçlarının nasıl çözümlerle insanını mutlu edeceği konusunda yönetimimizin yaptığı çalışmaların başka bir kurumda olabileceğini düşünmüyorum. 2050 yılına hazırlanan bir kadroyuz. X partinin iktidar olduğu ilçeyi ondan daha iyi bildiğimizi iddia ediyoruz. Biz çok sayıda ilçeyi milletin ittifakına kazandıracağımıza inanıyorum.
Kaynak: Haber Global TV