Ekonomik sıkıntılarda çekirdek aile dayanışması: Sıkıştığımızda ilk kapı

Hayat pahalılığı hayatın bir numaralı gündem maddesi. Türkiye'de ise ekonomik sıkıntı dönemlerinde aile dayanışması ön plana çıkıyor. Kimi uzmanlar bu dayanışma bağlarının son yıllarda zayıfladığı görüşünde. Yine de maddi destek için çalınan bir numaralı kapı hala aile.

Son Güncelleme:

Türkiye’de hayat pahalılığı vatandaşı zorluyor. Döviz kurunun seyri öngörülemezken herkes kendi ekonomik gücüne göre zorluğu farklı bir biçimde yaşıyor. Marketlerdeki fiyatlara inanamayanlar, değiştirecek otomobil bulamayanlar, birikimlerini nasıl değerlendireceklerini düşünenler… Aynı zamanda eve tek maaş giren hanelerin durumu ise oldukça düşündürücü.

Eve birkaç maaşın girdiği aileler ise ekonomik sıkıntılara nispeten daha rahat göğüs geriyor. Ayrıca bazı uzmanlara göre; Türk toplum yapısındaki aile dayanışması ekonomik olarak zor dönemler için de faydalı ancak bu bağ zayıflıyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Profesör Doktor Haluk Levent, Türkiye’de çocukların ayrı eve çıktıklarında ailelerinden ayrılmış olmadıklarını söylüyor. Levent, “Türkiye'de çocuk ayrılıp ev kurunca aileden ayrılmış olmuyordu ki. Ayrılsa bile çocuk ailesini bir güvence olarak görüyor" diye konuştu.

'VEFAT GERÇEKLEŞMEDEN MİRAS PAYLAŞIMI'

Levent’e göre; iş imkanları daraldığı için orta sınıf daha vefat etmeden çocuklarına servet aktarımı yapıyor. Levent, “Şu anda iş gücü piyasası o kadar daraldı ki orta sınıf servet gelirini çocuklarına devrediyor. Vefat gerçekleşmeden miras paylaşımı gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla bu bir dayanışma olarak adlandırılıyorsa bireyler kendini rahat hisseder" diye konuştu.

İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin yaptığı ‘Türkiye’de Aile Yapısı’ isimli araştırmadan notlar aktaran Profesör Doktor Nilüfer Narlı ise genç kuşakların artık çözümler için aileleri yerine kurumlara yöneldiği görüşünde.  

Bu yılın Kasım ayında bulguları paylaşılan bu araştırmaya göre; “Birinci derece aile bireylerinden birine ne zaman müracaat ediyorsunuz?” sorusuna, araştırmaya katılanların yüzde 70,8’i ‘Başım sıkıştığında’, yüzde 59,6’sı ise ‘Paraya ihtiyacım olduğumda’ cevabını veriyor.

'Paraya ihtiyacınız olduğunda öncelikle kime başvurursunuz?' sorusuna verilen cevaplar ise ailenin hala öncelikli olduğunu fakat kurumlar ve arkadaşların da başvuru adresi olduğunu gösteriyor. 

Profesör Levent Türkiye’de aile içi dayanışmanın gevşediği görüşünde. Levent, “Şu an Türkiye'deki eğilim çekirdek aileye doğru. Ortalama aile büyüklüğü Türkiye'de yıldan yıla düşüyor. Kentsel yerlerde yaşayanların oranı hızla artıyor. Bu da dayanışma imkanlarını çok kısıtlayan bir şey" şeklinde konuştu.

Levent’e göre; İstanbul’a kalabalık şekilde göç eden ailelerin dayanışma duyguları onlara bir parça daha direnç sağlıyor.

EVDEN BİR MAAŞ EKSİLİRSE...

Dayanışmanın fiilen azaldığını belirten Levent, "Aile bireylerinden bir tanesi işsiz kaldığında normalde iş gücü piyasasına giremeyecek kadar donanımsız olan insanlar bile geçici işlerde çalışıyor. Biz buna kriz dönemlerinde rastladığımız ek çalışan etkisi diyoruz. Gelir düşüşüne karşı bir parça daha direnci arttırabilmek için gündelik işlere koşuşturma" diye konuştu.

Pandemide iki yıl boyunca hediyelik eşya dükkanı kapalı kaldığı için ekonomik zorluklar çektiğini söyleyen Mehmet Bekar evli ve iki çocuğu ile birlikte anne babası ile yaşıyor. Dükkanının mal sahiplerinin anlayışlı davranıp kira borcunun bir kısmını sildiklerini söyleyen Bekar, "Bu da bizden olsun dediler. Geri kalanını da ne zaman işe başlarsan ufak ufak ödersin dediler. Bu süreçte ailem ekonomik destek oldu. Yoksa faturalarımızı bile ödeme şansımız yoktu” şeklinde konuştu.

'AİLEM OLMASA AYAKTA DURAMAZDIM'

Pandemiden önce üniversiteden mezun olan ve iş bulamadığı için askere giden Ufukcan Ensar da, "Okuldan mezun olunca kendi evime çıkıp kendi ayaklarım üzerinde durmak istiyordum ancak ekonomik durumum kötü olduğu için ailemle yaşamaya devam ediyorum" diyor.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber