Eğitimde cevap bekleyen sorular ve sınavlar sürecinde değerlendirilebilecek fırsatlar

Koronavirüs önlemleri kapsamında yapılan değişikliklerin ardından öğrencilerin krizi fırsata çevirebileceğine dikkat çeken Eğitimci Yazar İlhan Sevin, yeni eğitim-öğretim dönemi içinse halen bazı soruların cevap beklediğinin altını çizdi

Son Güncelleme:

Ülkemizde ilk koronavirüs vakasının görüldüğü Mart 2020'den itibaren zorlu süreçlerden geçiyoruz. Bütün sektörlerde olduğu gibi eğitim-öğretim alanında da zorlu bir süreç yaşandı, yaşanmaya devam ediyor. 

"Şu ana kadar yüz yüze eğitim-öğretim gibi olmasa da uzaktan, 'online öğretim' ilk günlerde yaşanan bazı zorluklara rağmen amacına ulaştı diyebiliriz (Dezavantajlı bölgelerde, dar gelirli çocuklarımızdan interneti, bilgisayarı, tv'si olmayanlar hariç)." diyen Eğitimci Yazar İlhan Sevin, bakanlığın uzaktan öğretimin karnesini çıkartmak için önümüzdeki günlerde yapacağı araştırma sonuçları ile değerlendirmeleri açıkladığında uzaktan öğretimin sonuçlarını daha net görüleceğini söyledi. 


Koronavirüs sürecinde eğitim-öğretim ülke gündeminden düşmedi. Sınav tarihlerinde yapılan değişiklikler çok konuşuldu ve tartışıldı. 2020 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) takvimi iki kere değişti. İki buçuk milyona yakın adayın katıldığı böylesi önemli bir sınavda tarihinin önce 20-21 Haziran'dan temmuz ayının son haftasına (25-26 Temmuz'a) ötelenmesi daha sonra ilk belirlenen tarihinden bir hafta sonrasına yani haziranın son haftasına alınması, (27-28 Haziran tarihlerinde yapılacak.) gençlerin ve kamuoyunun tepkisine neden oldu.

Sevin, "Mart ayının son haftasında, pandemi süreci henüz yeni başlamışken, turizm başta olmak üzere birçok faktör düşünülmeden YKS tarihinin belirlenmesi çok da doğru olmadı. Bu konuda belirleyici olanlar aceleci davrandı diye düşünüyorum. Nisan ya da mayıs başı gibi YKS tarihi belirlenmiş olsaydı gençler için belirsizlik yaşanmayacaktı. Artık olan oldu. Bundan sonraki süreçte LGS, MSÜ, YKS gibi toplu katılımlı sınavların en sağlıklı şekilde yapılması için azami gayret gösterilmelidir" diyerek kalan süreçte gençlere önerilerini sıraladı:

SINAV SÜRELERİNİN UZAMASI VE DÜŞEN PUANLAR KİMLERE YARAYACAK?

"Sınavlar yaşanan süreçten dolayı psikolojik açıdan önem kazandı. Moral motivasyon açısından ayakta durabilen, son ana kadar ders çalışma sürekliliği olan adaylar, kriz ortamını fırsata çevirebilirler. YÖK'ün ve ÖSYM'nin TYT süresini 135 dk.'dan 165 dk.'ya çıkarması sayısal alandan sınava girecekler başta olmak üzere eşit ağırlık, sözel ve dil alanından sınava katılacak orta ve alt akademik segmentteki adaylara daha çok yarayacak gibi. Lisans baraj puanın 180 puandan 170 puana düşürülmesi ise vakıf üniversiteleri başta olmak üzere devlet üniversitelerinin düşük puanlı programlarına daha çok adayın yerleşmesini sağlayacaktır. "

Bu süreçte eğitim-öğretim ve sınavlar bir şekilde tamamlanacağına dikkat çeken Sevin, "Asıl önemlisi önümüzdeki yıl için neler yapılmalı? Önümüzdeki eğitim-öğretim yani okulların muhtemelen başlama tarihi olan eylül ayına projeksiyonu tutmakta yarar var. Ve şimdiden salgın hastalığa karşı olağanüstü şartlar gözetilerek, önlemleri içeren somut adımların atılması gerekir" dedi.

YENİ EĞİTİM-ÖĞRETİM DÖNEMİ İÇİN YANIT BEKLEYEN SORULAR

Peki okullar ne zaman açılacak? Sınıflar ne şekilde pandemi kurallarına uygun hale getirecek? Kaç vardiya eğitim olacak? Ders sayısı azaltılacak mı? Yemek, servis hizmetleri hangi çerçevede verilecek?

"Bu ve bunun gibi sorular cevap bulduğu zaman öğrenci, öğretmen ve veli için de belirsizlikler bir nebze de olsa azalmış olacaktır" diyen Sevin, dünyanın salgın hastalığa karşı epeyce deneyim kazandığının, bilim insanlarının belirlediği kurallara uydukça, tedbiri elden bırakmadıkça bu illetin üstesinden gelineceğinin ve bu durumda başa hiçbir şekilde dönülmeyeceğinin altını çizdi. Sevin, "Yapılması gereken, veli, öğrenci kısacası eğitim-öğretim sistemi içerisinde yer alan her kesimin eylül ayında okulların başlamasına göre planlamalarını yapmaları" dedi.

YKS
Sonraki Haber