Dönüşüm mağduru olmamak için... Ya taraflar cayarsa?

Kahramanmaraş depremlerinin ardından kentsel dönüşüm, gündemden düşmüyor. Uzmanlar, kentsel dönüşüm sürecinde yüklenici firmanın iyi araştırılmasını öneriyor. Avukat Sinan Keskin, dönüşüm mağduru olmamak için, tarafların cayması durumundaki sorumluluklarının en başından belirlenmesini öneriyor.

Son Güncelleme:

Depremler doğal afet sıralamasında yüzde 61’lik pay ile ilk sırada. Dünyanın aktif deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerinde yer alan Türkiye, son yüzyılda 226 tane yıkıcı deprem yaşadı. Yüz ölçümünün yüzde 42’si birinci derece deprem kuşağı üzerinde bulunan Türkiye'de 6 Şubat depremlerinin ardından, dayanıksız yapılar gündemden düşmüyor. Depremlerin ardından başta İstanbul olmak üzere birçok şehirde kentsel dönüşüm seferberliği başladı.

Peki, kentsel dönüşüm sürecinde mağdur edilmemek için vatandaşlar ne gibi önlemler almalı? Gayrimenkul Hukukçusu Sinan Keskin, evini kentsel dönüşüm kapsamında yüklenici firmaya verecek olanların, firmayı iyi araştırmalarını tavsiye ediyor. Taraflar anlaştıktan sonra, projenin belediye onayından geçmesi gerekiyor.

Av. Sinan Keskin, tarafların cayması durumunda yaptırımların en başından belirlenmesi gerektiğinin altını çiziyor.

"TARAFLAR SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEZSE..."

Keskin, süreci şöyle anlatıyor:

"Sonrasında, noterde yapılan kat karşılığı sözleşmelerde dairelerin metrekareleri, hisse oranları, sözleşme süresinin net olarak belirlenmeli. Yüklenici firma hangi sürede ruhsat alacak? Ne zaman inşaata başlayacak? Fiili teslim tarihi ne zaman? İskanın alınacağı tarihin tam olarak yazılması hem malikler hem de yüklenici firma açısından güvenilirlik sağlayacaktır."

Keskin, en önemli sürecin ise tarafların sorumluluklarını yerine getirmemesi halinde ne tür bir yaptırımla karşılaşacağı, bu yaptırımın caydırıcı olup olmadığı hususlarının net olarak belirlenmesi olduğuna dikkat çekiyor. 

İnşaat firması sahipleri, kentsel dönüşümde yenilenen evin değerinin arttığını belirtiyor.

"YENİLENEN EVİN DEĞERİ ARTIYOR"

Yalnızca İstanbul’da 1,5 milyon riskli konut bulunduğunu ve bu konutların 600 bininin çok daha riskli ve yıkılabilecek yapı olarak değerlendirildiğini belirten bir inşaat firmasının Grup Direktörü Mehmet Gül ise, “Ülkemizdeki yapı stoku hala depreme hazır değil” diyor ve ekliyor:

"Yenilenen evlerin emsal değerinin artması da kentsel dönüşümün nedenleri arasında yer almakta. Bazı yapılarda, arsa büyük olabiliyor veya tüm imar hakkı kullanılmamış oluyor. Bu durumlarda da daire küçülmüyor hatta büyüyebiliyor. Ama dönüşüm kapsamında genel olarak müteahhit firmaya işin yapılması karşılığında pay verildiği için dairelerin küçülme durumu olsa bile, mülk sahiplerinin; yapı güvenliği ve eski daire ile yeni daire arasında ki 1’e 3 değer farkı olacağı gerçeğini göz ardı etmemeleri gerekiyor."

3'TE 2'LİK UZLAŞMA ŞARTI

Bir konutun hisse oranlarının 3’te 2’sine sahip kat maliklerinin uzlaşması ile kentsel dönüşüm süreci başlıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, müteahhit firmaları, teknik ve mali yeterliliğine göre A’dan H’ye kadar sınıflara ayırıyor. Bu kapsamda A sınıfı müteahhit, tüm büyüklüklerde iş yapabilirken, H sınıfı yani ilk defa inşaat yapacak müteahhit, en fazla 1000 metrekare inşaat yapabiliyor. Ayrıca müteahhit firmadan teminat alınması, sözleşmenin bir avukat ile birlikte düzenlenmesi ve kapsamının da doğru belirlenmesi gerekiyor. 

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber