Doğal felaketlerde 'astım' detayı

Dünya, sel, çığ, kum fırtınaları, yangınlar gibi felaketlerde boğuşuyor. Uzmanlar, özellikle hava kirliğinin solunum yolu alerjilerini tetiklediğine dikkat çekiyor. Felaketler esnasında yıkılan binalardan ya da yangınlardan sonra kalan toksik maddelerden uzak durulması gerekiyor.

Son Güncelleme:

Aşırı soğuk, aşırı sıcak, depremler, sel, çığ, tsunami, kasırga, kum fırtınaları, yangınlar, yanardağ patlamaları ve bunların sonucu olan savaşlar ve göçler doğal felaketler arasında yer alıyor. Bazen bağımsız gerçekleşebilecekleri gibi bazen de birbirlerini izleyen afetler görülebiliyor. 2011 yılında Japonya açıklarında sualtında olan bir depremin tsunamiye yol açarak Japonya’yı vurması ve Fukushima nükleer santralinin bundan etkilenerek tahribi, bölgede aynı bir Çernobil faciası gibi bir felakete yol açmıştı. 

Japonya'da gerçekleşen tsunamiden bir görüntü.

ÖNEMLİ BİR TETİKLEYİCİ

Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Üyesi Prof. Dr. Fuat Kalyoncu, doğal felaketlerin büyük yıkımlar yapan savaşlar gibi olduğunu, insan sağlığını derinden etkilediğini belirterek, “Hava kirliliğinin artması astım başta olmak üzere solunum yolu alerjileri için önemli bir tetikleyicidir. Kimyasal kirlenme deri alerjilerinin artmasına neden olur. Yaşanılan bu sıra dışı afetler ve olaylar hamileleri etkilerken bebeklerinde de epigenetik değişiklikler yapabilmektedir” diye konuştu. 

Yangınlardan sonra çıkan toksik maddelerin de solunmaması gerekiyor.

YIKILAN BİNALAR, YANGINLAR...

Prof. Dr. Kalyoncu, insan hayatı ile ilgili barınma, beslenme, ilaç tedariki, haberleşme ve ulaşım gibi her alanda yaşanacak sorunların direkt ve dolaylı olarak mutlaka sağlığı da etkileyeceğini söyledi. Felaketler esnasında yerkabuğundan, yıkılan binalardan, fabrikalardan, yangınlardan çıkan toksik maddelerin ve gazların ister istemez canlılar tarafından solunduğunu ve bu zararlı gazların, solunum ve bağışıklık sistemlerini etkilediğini ifade eden Kalyoncu, şöyle devam etti:

“Sonuçta her tür aşırı ısı farklılığı, toksinler, polenler, toz, küfler, radyoaktivite, mikroorganizma, ve partiküller solunum havası ile akciğerlerimize girmektedir. Burundan başlayarak solunum sisteminin epitel bütünlüğü bozulmakta, inflamasyon, infeksiyon ve oksidatif stres artmaktadır. Normal kişilerde bile üst ve alt solunum yolu etkilenmesine bağlı sağlık sorunları kendini göstermektedir."

Sellerden sonra oluşan küf mantarları da solunum yolu hastalıklarına davetiye çıkartıyor.

KÜF MANTARINA DİKKAT

Prof. Dr. Kalyoncu, astım veya alerjisi olan kişilerin bu tarz olaylardan daha fazla etkilendiklerine dikkat çekerek, "Seller nedeniyle insanların yaşadıkları iç ortamların ıslanması, rutubetlenmesi küflenmeye yol açacaktır. Küf mantarları önemli bir alerjendir ve alerjik nezle ve astım ataklarına neden olur” dedi. 

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber