Diyanet'ten evde teravih namazı kılacaklara uyarı: İbadet etmek uğruna can tehlikeye atılmaz

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Tahir Tural, ramazanda, apartman altında veya sitelerde sosyal ihtiyaçlar için yapılan alanlarda toplanılıp cemaatle teravih namazı kılınmasını uygun bulmadıklarını açıkladı.

Son Güncelleme:

On bir ayın sultanı ramazanın ilk teravih namazı, 23 Nisan Perşembe günü kılınacak. Ülke genelinde camilere ilişkin alınan Kovid-19 tedbirleri kapsamında vatandaşlar, teravih namazlarını evlerinde tek başına veya ailesiyle eda edecek.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Tahir Tural, kılınması sünnet olan teravih namazının camilerde cemaatle kılınabildiği gibi evlerde de cemaatle veya tek başına kılınabileceğini belirtti.

Hazreti Muhammed ve dört büyük halife döneminden beri Müslümanların, teravih namazını hem camiler hem de evlerde cemaatle veya tek başına kılmasına ilişkin uygulamaların olduğuna işaret eden Tural, şunları söyledi:

"Koronavirüs salgını nedeniyle camilerde cemaatle namaz kılmak yasak olduğu için teravih namazını evlerde cemaatle veya tek başına kılmak caizdir. Dolayısıyla hane halkından imamlık yapabilecek birisi varsa cemaatle teravih namazını kılarlar. Eğer imamlık yapacak biri yoksa her biri ferdi olarak teravih namazını evde kılabilir. Bu durumda herhangi bir sakınca yoktur.

Bazı kişiler, camilerde cemaatle teravih namazının eda edilmemesi nedeniyle tutulacak olan oruç ibadetinin de kabul olmadığına dair iddialarda bulunuyor. Bu iddia kesinlikle doğru değil, kabul edilmesi de mümkün değildir. Çünkü oruç ile teravih ibadetleri birbirinden farklıdır. Oruç, gündüz, teravih ise gece ibadetidir. Peygamber Efendimiz, 'Kim ramazanın gündüzünü oruçla geçirir, gecesini de teravih namazı kılarak ihya eder, Cenabıhak katında verilecek ecir ile mükafata iman eder ve böyle de umarsa, onun geçmiş küçük günahları bağışlanır' buyuruyor."

Bütün alimlerin, teravih namazını, orucun değil ramazanın sünneti olarak kabul ettiğini dile getiren Tural, "Mazeretleri nedeniyle oruç tutamayan yaşlı, kalp hastası veya koronavirüs nedeniyle tedavi görenler, teravih namazı kılabilirler. Bu insanların teravih namazı kılmalarında da hiçbir sakınca yoktur. Çünkü teravih orucun değil, ramazan ayının sünnetidir." diye konuştu.

"İBADET ETMEK UĞRUNA CAN TEHLİKEYE ATILMAZ"

Evlerinde teravih namazı kılacakların Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu ile diğer resmi makamların önerilerine uyması gerektiğini vurgulayan Tural, İslam'ın, canın, malın, aklın, dinin ve neslin korunmasını hedeflediğini hatırlattı.

Tural, insanların ibadet etmek uğruna canını tehlikeye atmasının doğru olmadığını belirterek şunları kaydetti:

"Evlerinde, koronavirüsün bulaşma ihtimali olan kişi izole edilmelidir. Evde teravih namazını cemaatle kılınıyor diye izole edilmiş kişinin cemaate iştirak etmemesi kendisine telkin edilmeli ve bu kişi izole edildiği odada ferdi olarak teravih namazını kılmalıdır. Çünkü hane halkına bulaştırma ve böylece onları tehlikeye atma ihtimali vardır. İzole edilmiş kişi, teravih namazını tek başına bir odada eda etmelidir."

"MÜEZZİNLİK YAPACAK KİMSE YOKSA İMAM, MÜEZZİNLİK DE YAPABİLİR"

Vatandaşların evlerinde teravih namazını cemaatle kılarken saf düzenine dikkat etmesi gerektiğini ifade eden Tural, şu bilgileri verdi:

"Cemaatle namaz kılarken imam önde durur, arkasında yetişkin erkek veya çocuklar, onların arkasında ise kadın veya kız çocukları saf tutar. Cemaatle namaz kılarken hanımefendilerin ve kızlarımızın, erkeklerle yan yana veya karışık saf tutmaları caiz değildir. Evde cemaatle namaz kılarken illa müezzinlik edecek birini aramaya gerek yoktur. İmamlık yapacak olan kardeşimiz aynı zamanda müezzinliği de yapabilir. Evde cemaatle veya ferdi olarak teravih namazı kılan kardeşimiz, bu namazı iki rekat kılabileceği gibi dört rekat olarak da kılabilir. İki rekat kılacak kişi sabah namazının sünnetini kıldığı gibi kılar. Dört rekat olarak kılacak kişi de ikindi namazının veya yatsı namazının ilk 4 rekatlık sünnetini kıldığı gibi kılabilir.

Teravih namazı kılacak kişi çok fazla namaz suresi bilmiyor olabilir. Mesela diyelim ki sadece Kevser ve İhlas surelerini biliyor. Bu kardeşimiz birinci rekatta Fatiha suresini okuduktan sonra Kevser suresini okur. Rüku ve secdelerini yapar, arkasından ikinci rekata kalkıp Fatiha suresini okuduktan sonra İhlas suresini okur, rüku ve secdelerden sonra tahhiyata oturur, Ettehiyatü, Salli-Barik ve Rabbena dualarını okuyup selam verir. Böylece iki rekatı kılmış olur. Tekrar kalkar, yine birinci rekatta Fatiha'dan sonra Kevser, ikinci rekatta İhlas surelerini okur. Bu şekilde bütün rekatları, Kevser ve İhlas surelerini okuyarak teravih namazını bitirebilir. Bunda da herhangi bir sakınca olmaz. Camilerde teravih namazı cemaatle kılındığında olduğu gibi her iki veya dört rekatta bir salavat getirebilirler."

Tural, salgınla mücadele kapsamında cemaatle namaz kılma konusunda, "Apartman altında veya sitelerin uygun bir yerinde sosyal ihtiyaçlar için yapılmış olan alanlarda toplanılıp cemaatle namaz kılınmasını uygun bulmuyoruz. Bu durum koronavirüsle mücadele açısından çok tehlikeli." uyarısında bulundu.

AA

Sonraki Haber