Devre mülk dolandırıcıları işbaşında, 'Bedava tatil kazandınız'

Dolandırıcılar boş durmuyor. 'Bedava tatil kazandınız' yalanı ile vatandaşları termal otellere götüren simsarlar, sonrasında ise ikna taktikleri ile baskı kurarak devre mülk satmaya çalışıyor. Uzmanlara göre dolandırıcılar hipnoz becerisi bile kazanmış durumda.

Son Güncelleme:

Son zamanlarda siber dolandırıcılar, vatandaşları; "bedava tatil kazandınız" diyerek termal otellere davet ediyor. Bu teklifler, genellikle telefon, e-posta veya sosyal medya üzerinden yapılıyor. Simsarlar çoğu zaman, tatil veya hediye vaadiyle de insanları cezbediyorlar. Vatandaşlar ise bedava tatil veya hediye alma umuduyla bu teklifleri kabul ediyor ve belirtilen otellere gidiyor. Simsarlar, kandırdıkları vatandaşlardan günübirlik konaklama sırasında çeşitli toplantılara katılmalarını isterken, sahte alıcı aileler bile ayarlanıyor. Bu toplantılara katılanlar, yoğun bir psikolojik baskı uygulanarak devre-mülk hissesi satın almaları için zorlanıyorlar. Dolandırıcılar, sonrasında ulaşılmaz olmak için onlarca farklı şirket kurarak izlerini kaybettiriyor.

5 BİN YILDA 1 GÜN 

İnsanları ikna etme konusunda özel eğitim alan bu kişiler, toplantılar esnasında da yoğun bir psikolojik baskı uygulayarak kişileri hızlı karar vermeye itebiliyor. Birçok kişi cazip tatil tekliflerine karşı savunmasız olabiliyor. Yalova'da yaşanan son olayda ise simsarlar, devre mülk ve ücretsiz tatil yalanlarıyla on binlerce kişiyi yaklaşık 10 milyar liradan fazla dolandırdıkları ortaya çıktı. Mağdurların 5 bin yılda sadece bir gün tatil yapabilecekleri hesaplandı.

Yalova'daki olayda mağdurların 'dolandırıldınız' denilerek ikinci kez dolandırıldıkları da öğrenildi. 

DİKKATLİCE OKUYUN

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Dijital İletişim Araştırmacısı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, bu dolandırıcıların sahte web siteleri ve sosyal medya hesapları ile insanların güvenlerini kazandıklarını belirterek, vatandaşları dikkatli olmaları noktasında uyardı.

Kırık, "Bedava tatil, hediye veya büyük indirim gibi tekliflere her zaman şüpheyle yaklaşın, arkasında bir tuzak olabilir. Teklifi sunan şirketi ve teklifin yapıldığı oteli araştırın. İnternet üzerindeki yorumları ve şikayetleri okuyun. Güvenilir kaynaklardan bilgi edinmeye çalışın. Herhangi bir sözleşmeyi imzalamadan önce dikkatlice okuyun. Küçük yazıları ve detayları kaçırmayın. Mümkünse bir avukata danışın" dedi. 

Kırık, uyarılarının devamında ise şunları söyledi: "Toplantılar sırasında uygulanan psikolojik baskıya karşı hazırlıklı olun. Acele karar vermekten kaçının ve gerekirse toplantıyı terk edin. Telefon veya internet üzerinden size ulaşan kişilerle kişisel bilgilerinizi paylaşmayın. Bu bilgileri kullanarak dolandırıcılık yapabilirler."

Dolandırıcılardan korunmak için dijital okuryazarlığın öneminin altını çizen Kırık, kişilerin bu sayede sahte e-posta, dolandırıcı web sitelerini tanıyabileceklerini ve şüpheli durumları raporlama konusunda bilinçli olacaklarını belirtti.

İKNA YÖNTEMLERİNE DİKKAT!

Tüketici Başvuru Merkezi Başkanı Av. İbrahim Güllü, ise devre-mülk dolandırıcılık türünün son yıllarda oldukça arttığını belirterek, "Bu satım işleminde bir rıza var gibi gözükse de aslında tüketicinin rızası sakatlanmış iradeye dayanmaktadır. Sözleşmeler, kişinin en zayıf anında imzalatılmaktadır. Ayrıca; yeme, içme gibi ikramlarla minnet duygusu altına sokulan tüketici, davet sahibinin (satıcının) sözleşme dayatmasına manevi baskı altında olduğundan karşı koyamamaktadır. Toplantılara katılan kişilere psikolojik baskı ile belki hipnoz benzeri metotlarla devre-mülk hissesi satılmaktadır. Bu tür kişilerle yaptığımız görüşmelerde hiç düşünmediği halde sözleşmeyi imzaladığını ancak sıl imzaladığını hatırlamadığını söylemektedir" şeklinde konuştu.

Mağdurların, bedava yiyeceklerle kandırılıp minnet altında bırakılarak devre mülk satılması da diğer bir ikna yöntemi.

PARAVAN ŞİRKETLER KURUYORLAR

14 günlük cayma hakkının kullanılmasını engellemek için geriye dönük 15 gün öncesinin tarihini de attıklarını anlatan Güllü, kişilerin haklarını aradıklarında ise baş kısmı aynı olan ama diğer kısımlarında değişiklik taşıyan pek çok şirketle karşılaştıkların belirtti. "Bu şirketlerin mal varlıkları olmadığı için davayı kazansanız bile alacağınızın tahsili mümkün olmuyor" diyen Güllü, devremülkün ederinin çok üzerinde fiyat ile satıldığı bilgisini de paylaştı. Güllü, derneklerine bu noktada gelen şikayetler olduğunu ve suç duyurusunda bulunduklarını da belirterek, sözlerini tamamladı.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber