Devlet Bahçeli aylar sonra partisinin grup toplantısında konuştu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hastalığının ardından partisinin grup toplantısında ilk kez konuştu. Bahçeli, "Libya bizim için siyasi ve dış politika konusunun yanında tarih ve coğrafya ve gelecek konusudur." dedi.

Son Güncelleme:

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP grup toplantısında partililere hitap etti.

İşte Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:

"Gündüzü bahşeden Allah'a şükürler olsun. Yunus'un dediği gibi, bizi bilmeyen ne bilsin, bilenlere selam olsun. Selam, kelamdan öncedir, irfan ilimden öncedir, irade iddiadan öncedir, ilke ilerlemeden öncedir. O halde aziz milletime selam olsun. Uzun bir aradan sonra meclis grup toplantısına katılan her kardeşime, her dava arkadaşıma en içten sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Tedavi sürecim boyunca, arayan, soran, iyi niyetlerini paylaşan herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Ne mutlu bize ki duaların gücüyle, doktorların dokunuşlarıyla buradayız, son nefesimize kadar da sizlerle birlikte olacağız. Derdi veren Allah şafi sıfatıyla şifayı da vermiştir. Derler ki kader gayrete aşıktır. Sabredeceğiz, musallat olan müsibetleri beraberce alaşağı edeceğiz.

Düşmemizi bekleyenler Allah'ın izniyle kurumuş ağaca dönecek, daha çok bekleyecek. Tuzak kuranlar bilmelidir ki tuzakçılara tuzak kuran vardır, Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır. Kumpasçıların, kundakçıların, kuralsızların, kuduzların, kuklacıların, sahte kurtarıcıların hevesleri kursaklarından kalmaya mahkumdur. Eğer yürek yemedilerse, yiyecekleri kurt pençesiyle titreyip kendilerine gelecekler ve kuytu yerlere saklanmak zorunda kalacaklardır.

"SAĞLIĞIM ÜZERİNDEN SPEKÜLASYONA YELTENENLER..."

MHP üzerinden hesap yapılmaz. Sağlığım üzerinden spekülasyona yeltenenler kötü dilek ve temennilerini açıktan veya şifreli mesajlarla servis edenler bilmelidir ki biz şer ve şekavet kişilere değil er kişilere ve edepli, erdemli gönüllere bakarız. Dua okuyanlar bela okuyanlardan fazla olduktan sonra ne fırtınadan korkarız ne de felaketlerden kaçarız. Ecel aman verdiği müddetçe alayı gelsin, bu cepheyi yıkamazlar. Biz ülkücü doğduk, öyle yaşadık, vakti geldiğinde de ülkücü öleceğiz. Alın yazımız budur.

Suçumuz, suç ortaklığımız, karanlık ilişkilerimiz yoktur ki başımızı öne eğelim, mahçup olalım.

Hiç kimse bize bizi anlatmasın. Karanlığa gizlenip soysuzluk yapmasın. Biz birbirimizi, aynı zamanda hasımları da bilir hafızamıza tek tek not ederiz.

MHP'ye ölüm fermanı yazanlara unuttukları bir hususu hatırlatayım:

Davamız dualıdır. Davamız hak, hakikat, ilahi kelimatullah davasıdır. Biz MHP'yiz. Allah birliğimizi bozmasın.

10-11-12 Ocak 2020'de Merkez Yürütme Kurulu İl Başkanları ortak toplantımızı Ankara'da gerçekleştirdik. Partimizin yetkili kurul ve organları çalışmalar yapmıştır. MHP hadiselerin akış ve işleyişi konusunda donanımlı, deneyimlidir.

Türkiye'yi çembere alan şiddet akının fikri de zikri de karışıktır. 2019'da Türkiye yüksek bir beka mücadelesi vermiştir. Maalesef hem bölgemiz hem de küresel sistem huzursuzluk sarmalındadır. İnsan hakları, insani emanetler ucuzlamıştır. İstanbul'da katledilen Cemal Kaşıkçı vakası, Bağdat'ta hava saldırısı ile öldürülen Kasım Süleymani, 176 insanı taşıyan bir yolcu uçağının kazaen vurulması, kanlı ve vahşi hesaplaşmalara kurban giden mazlumlar azgınlaşan terörist saldırılar beşeri vicdanı kaygılandırmıştır. Güç mücadeleleri insani kazanım ve mirasa kast etmektedir. Dünyadaki çatışma alanları hakikatin alarm verici düzeyde koyulaşmış, yaygınlık kazanmıştır. Suriye'de yaşanan, Libya'da sahnelenenler başka bir şey düşünmemize manidir.

"LİBYA BİZİM İÇİN TARİH, COĞRAFYA VE GELECEK KONUSUDUR"

Libya'da ateşkes rejimi tam olgunlaşmış değildir. Türkiye atak ve aktif bir dış politika aracılığıyla her meselede söz hakkını sabırla kullanmış, sabrının meyvelerini toplamıştır. Aynı zamanda enerji politikaları vesilesiyle TANAP ve Türk Akımı projeleri ülkemizin ağırlığını belirgin ölçüde artırmış, arz güvenliği açısından merkez haline getirmiştir. TANAP Edirne'ye açılmış enerjinin ipek yolu açılmıştır. Rekabetçi ve stratejik konumumuz Türkiye'nin manevra alanını genişletmiştir. Türkiye güçlü iradesini göstermiştir. Çevremizde haritalar baştan çizilmektedir. Dışişleri Bakanlığı Doğu Akdeniz yetki alanlarını içeren haritayı 13 Kasım 2019'da BM'ye iletmiştir. Fransa'dan BAE'ye ve Mısır'a kadar bildik ülkeleri telaşlandırmıştır.

Türkiye ne yapacaktı, aleyhinde olan konulara sessiz mi kalacaktı? Libya bizim için siyasi ve dış politika konusunun yanında tarih ve coğrafya ve gelecek konusudur. Doğu Akdeniz'de ülkemizi sıkıştırmaya ve çevreleme planı Libya mutabakatıyla çöpe atılmış, yeni bir jeostratejik denge ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Hafter'i destekleyen ülkeler meşru ve tanınmış Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni yıkmak için kuyruğa girmişlerdir. Libya'ya asker gönderilmesini esas alan tezkerenin 2 Ocak 2020'de TBMM'de kabulü düşmanları çatlatırken CHP'yi, HDP'yi İP'i (İYİ Parti) zıvanadan çıkarmıştır.

Türkiye'nin deniz yetki alanının Batı Akdeniz'e kadar uzanmasına dayatma ve zorlamalara boyun eğmeyen bir siyasi iradenin varlığına tepki ve karşı çıkış zillet, rezalet değil midir? Kılıçdaroğlu biliyorsa söylesin, Ortadoğu olmadan Libya'daki kanamayı dindirmeden Misak-ı Milli emniyete kavuşturulmadan Anadolu'da nasıl tutunacağız? Barbaros Hayreddin Paşa'nın 482 sene sonra tekrar dönüşü bu CHP'yi neden ürkütüyor?

Niye gocunduruyor? Akdeniz'de sahne alan güç oyunlarının içine Türkiye'nin girmesi zilletin kızdırıp kahrediyor. Emri kimden alıyorlar. Kimin nam ve hesabına kuşunet ve husumet akını düzenliyorlar. CHP kimin tarafındadır. Doğu Akdeniz'deki varlıktan Yunanistan, Rum Yönetimi, Hafter rahatsız, Sisi rahatsız, Suudi Arabistan ve BAE veliatları rahatsız. Şu tuhaf işe bakınız ki Kılıçdaroğlu da rahatsız. İP (İYİ Parti) desen CHP'ye dolanmış, HDP'ye ulanmış, çıkar lobilerine dayanmış.

Hafter'i diretmesine ve masadan kalkmasına rağmen Libya'da ilan edilen geçici ateşkesin sürmesi bölgesel huzur ve istikrar açısından güven vericidir. Ancak CHP bundan bile rahatsızdır. Merhum Demirel, İstanbul'a ilk köprüyü dikmiş bu CHP köprüden mutlu azınlığın ve zenginlerin geçeceğini ileri sürmüştü. Keban Barajı için kazma vurulmuş inşaat başlamış, bu CHP, ne yapacaksınız barajda kurbağa mı yüzdüreceksiniz demiştir. Kanal İstanbul gündeme gelmiş aynı CHP yaptırmam demiştir. Köprü yapılır, yıkmak isterlerse... Tünel yapılır kapatmak isterlerse... Denizin altından yol açılır ray döşenir ne gerek var derler. Tahrik etmek isterler. Yerli ve milli silah sanayinin gelişmesi için saygıdeğer teşebbüslerde bulunanlara yalan yanlış çürük çarık, eksik gedik ifadelerle saldırıp kara çalarlar.

Bu CHP'de hayır yoktur. Bu İP'te de (İYİ Parti) umut yoktur. Bu HDP'nin patenti ve paleti Kandil'dedir. Tarih tereddüt edenlerin sebep olduğu onlarca felakete şahittir.

"CHP NEREDEYSE HAFTER, ESAD VE SİSİ İÇİN FAN KULÜBÜ AÇACAK"

Üzerinde yaşadığımız geniş coğrafyalarda tereddüt edenin sözü orta yerinden kesilmektedir. Bu kaspamda CHP, itimat ve itibar, inandırıcılığını kaybetmiş ve Türkiye'nin karşısına geçmiştir. Dünya petrol rezervlerinin yüzde 12'sine, altın elmas, kobalt ve uranyum gibi stratejik madenlere sahip Afrika'nın küresel güçlerin yeni adresleri haline geldiğini bilmezler, hegemonya yarışından anlamazlar. Ama sıra yalana geldi mi bunlar gibisi yoktur. Gündüz elinize fener alsanız bile bu CHP'nin hiçbir yöneticisini göremezsiniz, bulamazsınız. Pinokyo bunların yanında masum kalır. Esad, Hafter ve Sisi için neredeyse fan kulübü açacak, taraftar grubu oluşturacak, hayran kitlesi oluşturacak kadar ahlaki eşikleri yıkmışlar, akıl tutulması yaşamışlardır.

"CHP'NİN RUHUNDA AMELİYAT YAPMAK İÇİN AYILTMAK LAZIM"

Kılıçdaroğlu'na ve CHP yöneticilerine diyorum ki; Türkiye'nin hak ve çıkarlarını savunmak, bekasına destek olmak korkmayın sizi MHP'li veya AK Parti'li yapmaz. Sadece adam yapar. Sadece yerli ve milli insan yapar.

Vatan ve bayrak sevgisi sizi yoldan çıkarmaz, aksine sizi yola getirir.

İnsanın bedeninde ameliyat yapmak için bayıltmak, CHP'nin ruhunda yapmak için de ayıltmak lazımdır.

Terörist Demirtaş'ın Devran isimli sözde kitabından tiyatro oyunu çıkarıp buna övgü düzenler, bu milletin ruh köküne yabancı olanlardır. CHP'ye diyorum ki; çadır tiyatronuzu ya gidin Kandil'de kurun ya da Pensilvanya'ya açın.

Emin olun gişe oynatırsınız, hasılat rekorları kırarsınız. Fakat Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya kalkışmayın, sattırmayız. Diyeceklerim Kılıçdaroğlu'nun kulağına küpe olsun. Aksi halde Türk milleti bunu affetmeyecek, bulduğu ilk sandıkta da bedelini ödetecektir.

Tek kutuplu dünyadan çok kutuplu dünya arayışının sancıları, enerji ve su üzerine kurgulanan gelecek senaryolarının yarattığı çatışmalar ile dünyamızın geri kalan bölgesinde zarar gören milyonlarca insanın trajedileri hepimizi derinden üzmektedir.

Günümüzde dünyamızdaki refahın yüzde 82'si dünyanın en zengin yüzde 1'inin elindedir. 26 kişinin mal varlığı 3.8 milyar insanın gelirine eşittir. 1.8 milyar insan yoksuldur. Dünya nüfusunun yüzde 23'üne tekabül eden yoksul nüfusun yarısı 18 yaşın altındadır.

Suriye, Irak, Libya, Yemen ve Güney Sudan'dan devam eden çatışmalar milyonlarca insanın yerinden edilmesine ve acı çekmesine neden olurken, çok sayıda kişinin hayatını olumsuz etkilemiştir. Karmaşık slogan ve parlak makyajla sunulduğunun aksine hak, adalet, barış ve paylaşmanın çok uzakta olduğu bir dönemdeyiz. Yakın çevremizde yaşanan krizler, suikastler, insanlık dramları bütün dünyayı etkileyecek bir aşamaya ulaşmıştır. Türk dünyası ve Müslüman toplumlar ellerindeki büyük kaynakların ve beşeri potansiyelin çok altında bir görüntü sergilemektedir. Hakkaniyetin hakim olmasını ümit ettiğimiz bu coğrafyada örnek olabilecek tek ülke Türkiye'dir."


Sonraki Haber