Depremleri önceden tahmin etmek mümkün mü? Son çalışmalar ne söylüyor?

Pek çok bilim insanı büyük can kayıplarının önüne geçebilmek için depremlerin önceden tahmin edilip edilemeyeceğini anlamaya çalışıyor. Çalışmalar ilerledi ancak henüz kesin bir sonuç olduğunu söylemek zor.

Son Güncelleme:

Türkiye bir deprem ülkesi, Kahramanmaraş merkezli afet 11 ilde büyük yıkıma yol açtı. Enkaz kaldırma çalışmaları hala devam ediyor. Depremzedeler çadır kentlerde veya bölgeyi terk etti. Konteyner kentler hızla kuruluyor. Özellikle Antakya’da yaşanın yıkım çok büyük. “Cennetten bir köşe” sloganı ile rezidans satan müteahhitler adalete hesap veriyor.

Peki bir depremi önceden bilmek mümkün olabilir mi? Dünyada bu konudaki çalışmalar ne seviyede? Kuşkusuz jeologlar depremlerin oluş biçimleri ve zamanlamalarıyla ilgili modellemeler yapabiliyorlar. Büyük İstanbul Depremi’nin beklenme sebeplerinden biri de bu modellemeler, en son Kuzey Marmara Fayı, 1766 yılında İstanbul’da büyük bir depreme sebep olmuş, bu sarsıntıya Kıyamet-i Kübra ismi verilmişti.

Haber Global ekranlarında yayınlanan "Buket Aydın ile Yüz Yüze" programına konuk olan deniz jeolojisi uzmanı ve Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, "İstanbul'da minimum 7.2 büyüklüğünde deprem olur" ifadelerini kullanmıştı.

Kahramanmaraş'ta Ertham Akgün isimli bir depremzede. Fotoğraf: Reuters/Maxim Shemetov

'DÜNYA SÜREKLİ SES ÇIKARIYOR'

Jeologlar 1960’lardan bu yana depremlerin önceden tahmini hakkında modern metotlarla çalışmalar yapıyorlar ancak pek bir ilerleme kayıt edilemedi. Roma’da bulunan Sapienza Üniversitesi’nden jeoloji profesörü olarak görev yapan Chris Marone yer altındaki sesleri dinleyerek tahmin yürütülmeye çalışıldığını söylüyor ve ekliyor: “Dünya sürekli olarak homurdanıyor ve sallanıyor, bu seslerden büyük bir depremi ayırt etmek zor.

ABD’nin resmi jeoloji araştırmaları kurumu USGS’ye göre bir depremi tahmin etmek için nerede olduğu, daha önce kaç büyüklüğünde olduğu üzerine tahmin yürütmekten başka şans yok. Marone Türkiye’deki yıkımın büyüklüğünün binaların kalitesiz olmasına bağlarken, “Batıda sismik inşaat kodları 1970’ler ve 1980’lerde sıkı bir şekilde uygulandı. Ancak bu maliyetleri artırıyor” ifadelerini kullandı. Chris Marone ve ekibi deprem tahmini çalışmalarını belirli bir noktaya getirmiş ancak bu çalışmanın bilgi birikimini yapay zekaya transfer edip bir sistem yaratmayı henüz başaramamışlar.

Çinli bazı bilim insanları fay hatlarındaki elektrik birikimini takip ederek depremleri tahmin etmeye çalışıyor. Pekin’deki Deprem Tahmini Enstitüsü’nden Jing Liu, Nisan 2010’da California, Baja’daki depremi incelemiş ve merkez üssündeki atmosferik elektronlarda 10 gün öncesinde bozulmalar olduğu sonucuna ulaşmış. İsrail merkezli başka bir kurum büyük depremleri 48 saat öncesinde yüzde 83 isabetle tahmin edebildiğin iddia ediyor.

Çin atmosfere gönderdiği uydular ile iyonosferdeki değişimleri anlamaya çalışarak deprem tahmini çalışmalarını yürütüyor. Çin Deprem Ağı Merkezi'nde çalışan araştırmacılardan biri olan Mei Li, "Litosfer ile yukarıdaki iki katman - yani atmosfer ve iyonosfer arasında bir enerji transferi gerçekleşebilir" diyor. Ancak bunun nasıl gerçekleştiğine dair mekanizmanın hala tartışmalı olduğunu söylüyor. Ve uydu verileriyle bile, bulgularının yaklaşmakta olan bir depremi tahmin etmekten hala çok uzak olduğu konusunda uyarıyor.

'DOĞU ANADOLU'DA TAHMİN YAPMAK ZOR'

Sapienza Üniversitesi’nden jeoloji profesörü olarak görev yapan Chris Marone Doğu Anadolu Fayı’nın oldukça kompleks bir yapı olduğunu aktarırken buradaki tahminler yapmanın çok zor olduğunu aktarıyor.

ABD’li jeologlar Dee Ninis ve Matthew Gerstenberger’in çalışmasına göre; belirli bir bölgede belirli sıklıklara ile küçük depremler meydana gelmesi daha büyük bir depremin habercisi olabilir. Bilim insanları depremler sonrasındaki artçılara göre de bir modelleme geliştirdi. Buna göre 2019 yılında California Ridgecrest’te meydana gelen 7.1 büyüklüğündeki depremin ardından yüzde 10 ihtimalle 5-5.9 büyüklüğü arasında bir deprem olmasını öngördüler.

Dünya Sağlık Örgütü’nün bir araştırmasına göre; dünyadaki doğal afetlerde hayatını kaybeden insanların yüzde 50’sini depremde yitirilen canlar oluşturuyor.

Kaynaklar: Haber Global, BBC Future, Nature, The Converstaion, Haberglobal.com.tr

Sonraki Haber