Depremde yıkılan ve 134 kişiye mezar olan siteyle ilgili paylaşılan bilirkişi raporuna ilişkin avukatlardan "olası kasıt" açıklaması

"Kasıt olma ihtimaline binaen de bir araştırma yapılması gerektiğini düşünüyoruz"

Davanın yargılama sürecine yönelik de değerlendirmelerde bulunan avukat Başderici, "Düzenlenen iddianamelerde 2012 tarihli bir Yargıtay kararı mevcut. Bu Yargıtay kararında müteahhittin yüklenicinin ve diğer ilgililerin suç vasfının bilinçli taksir olduğuna yönelik biz düzenleme yapılmış. Emsal karar olarak fakat burada şöyle bir durum var. O emsal karar o dönemin olayına ilişkin bir karar. Yani o emsal kararı tüm somut olaylara uyarlamak bizce hukuka aykırı. Bununla ilgili olarak uluslararası hukukta ve 2005 öncesinde Türkiye'nin yüksek derece mahkemelerinin vermiş olduğu kararlar da var. kast ihtimali olduğuna dair. Şimdi kast nedir? Diyelim ki bir müteahhit birçok eksiği göz göre göre yapıyorsa ve ne olursa olsun şeklinde bir düşüncesi varsa burada kast ihtimali varlığından söz ederiz. Şu anda düzenlenen iddianamelerde 2 kişi de vefat etse bin kişide vefat etse suçun üst sınırı 22 yıl 6 ay hapis cezası çünkü kanun maddesi açık. Fakat olası kasıtlı olma durumunda 43. madde dediğimiz zincirleme suç hükümleri söz konusudur. Bu cezanın üst sınırı tahmin edemeyeceğimiz noktalara gelir ve daha caydırıcı olur. Şimdi tüm incelemeleri yaptıktan sonra suç vasfı, olası kast mıdır? Bilinçli taksir midir? Bir detaylandırmaya gitmek gerekir. Ancak düzenlenen iddianamelerde şunu görüyoruz kast ihtimalinin varlığından ziyade direkt olarak bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme suçu isnadıyla yargılamalar başlıyor. Biz bunun yargılama aşamasında en azından sanıklara ek savunma hakkı verilerek suçun olası kast olma ihtimaline binaen de bir araştırma yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun bu şekilde olması daha hukuka uygun olacak diye düşünüyoruz” diye konuştu.

Kaynak: İHA