DEAŞ, DEAŞ'lıktan mutlu mu?

"Bilmeliyiz ki: Dil toplumsal refleksler üzerinde güçlü bir egemenlik aracıdır." Dilara Sayan yazdı...

Son Güncelleme:

"Baş dille tartılır." diye bir atasözümüz vardır. Okumaya devam ettikçe bu cümle anlam kazanacak. Bunu bir kenarda şimdilik tutalım.

Rusya’da terör saldırısının gerçekleştiği gün itibariyle Türk televizyonlarında dikkat kesildiğim olay şu: IŞİD VE DEAŞ söylem karmaşası. Birçok yorumcu, gazeteci, spiker "IŞİD mi DEAŞ mı işte her neyse; IŞİD, DEAŞ afedersiniz DAİŞ; Ne desek bilemedim aman neyse terör örgütü; DEAŞ pardon IŞİD; IŞİD pardon DEAŞ" günlerdir duyuyoruz bu ifadeleri. Oysa dış basının tanımlaması oldukça net “Islamic State’’ Terör örgütünü hem Devlet hem de İslam olgularıyla tanımlıyorlar. 

DEAŞ ONLARA DEAŞ DENMESİNDEN MEMNUN MU?

Hayır değil.

Yıl 2015 IŞİD (DEAŞ) militanları Irak’ın El Anbar vilayetinde örgüte DEAŞ diyen 12 yaşındaki bir çocuğa kırbaç cezası verdi.

Ve yine aynı yıllarda terör örgütü Associated Press’e göre Musul’da IŞİD demek yerine DEAŞ diyen herkesi dilini kesmekle tehdit etmişti. Ve daha benzer birçok örnek daha

ONLARI BU KADAR KIZDIRAN NE?

IŞİD’in kısaltması olan DEAŞ Arapça'da çekimlendiği haliyle aşağılayıcı bir kelimedir. Daiş; kırıcı, ezici, iğrenç suçları işleyici manasını taşır. Araplar başka bir sürü kötü atıfla daha terör örgütünü tanımlıyor : FANİSH, DAEİCK, DAHİS gibi…

Görüldüğü üzere…

‘’Dil bir siyasettir’’ desem ancak bencesiyle; kalbi kurutup mantığı ivmelendirmez, siyasetin kemalle keşiştiği noktada ona hizmet etmeye başlar. Zordur, cesaret ve beceri işidir. Kelimeler, dilinden dökülenler yalnızca belli nesneleri tanımlamak için kullanılmaz; şeklini, tarzını, ideolojini, duruşunu, hayatına dair ipuçlarını, tarihe dair gizemleri barındırır. Bu haliyle dil aynı zamanda niyettir. Geçmiş bölümlerde sıra dışı gündem’de konuştuk. Mesela, terörizmin uluslararası alanda mutabık kalınan bir tanımı yoktur. Terör ve Terörist tanımlaması ülkelerin kendi içindeki dinamikler, bölgesel çıkarlar yüzünden hakkında uzlaşıya varılamayan bir olgudur. Ancak bazı devletlerin politikasında çok da anlam ifade etmeyen bir halle, beyin ve kalbi entegre bir bütün olarak devreye sokup terörü tanımlamak bizi insan kılacaktır. Terörü Fransa’da başka, Ortadoğu’da başka, Afrika’da başka ABD’de başka okursun. Öyle der Sadettin Ökten ‘’Bilgiyi kitaptan öğrenirsiniz; ama ahlak için bir insana ihtiyaç duyarsınız.‘’ O halde en net haliyle: Bir devletin içine sızıp devleti bölmeye çalışan, masum sivilleri katledenler ve bunu öyle ya da böyle destekleyen herkes teröristtir.

BİR TERÖR ÖRGÜTÜ İSLAM DEVLETİ OLABİLİR Mİ?

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 31 Ekim 2014’te dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ile yaptığı ortak basın açıklamasında ilk kez ‘’DEAŞ’’ ifadesini kullandı. Söz konusu örgütün İslamla hiçbir ilgisi olmadığını İslam ile söz konusu örgütün yan yana getirilemeyeceğini bu nedenle açılımında İslam Devleti geçen IŞİD yerine onun kısaltması DEAŞ’ı kullanmayı tercih ettiğini söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı da DEASH ifadesini kullananlar arasındaydı.

İslam’da yasaklanan fiilerin başında insan öldürmek gelirken masum sivilleri bilgisayar oyunundaymış gibi tarayan, İslam devletiyiz deyip Müslümanları da katleden, hakimiyet kurmak istedikleri bölgede halkı dillerini kesmekle tehdit eden DEAŞ Terör örgütü nasıl İslam Devleti olabilir? Hangi din masumları öldürmeyi kabul eder?

DIŞ BASIN OYA GİBİ İŞLİYOR

Rusya’daki saldırının hemen ardından dış basında göz attığım birkaç gazete, manşetlerini ne IŞİD ne ISIL ne ISIS ne ID ne DAEŞ ne DEAŞ…olarak attı, kullanılan ifade "Islamıc state" idi. İslam devleti manşetleriyle okuttular Rusya saldırı haberlerini… Minik görünen dev etki.

Bilmeliyiz ki dil toplumsal refleksler üzerinde güçlü bir egemenlik aracıdır.

Peki tüm bunlara rağmen Türkiye olarak bu vahşi, hain ve hadsiz terör örgütüne yönelik ‘’İslam Devleti’’ tanımlaması üzerinden dünyada oluşturulmaya çalışılan algıya karşı durarak bu haklı baş kaldırıyı kullandığımız dille yaparak ve terör örgütüne DAEŞ-DAİŞ diyerek münasip olanı yapmıyor muyuz? Bir terör örgütünü devlet olarak nitelemek, meşrulaştırmak içimize gerçekten siner mi? Vicdan.

Sonraki Haber