Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi GAP'a ne oldu?

Türkiye'nin bir dönem en çok konuşulan gündem maddelerinden biri GAP, yani Güneydoğu Anadolu Projesi'ydi. Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in "GAP'ı gaptırmam!" diyerek sahip çıktığı, Cumhuriyet tarihinin en büyük entegre projesi neden bitmedi, neden hala çok önemli?

Son Güncelleme:

Cumhuriyet tarihinin en büyük entegre projesini ne kadar hatırlıyoruz? Bitmedi, rafa kalkmadı ancak eskisi kadar göz önünde de değil. Konumuz GAP. Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in “gaptırmadığı” GAP. Kendine has bir TRT kanalına sahip olan GAP.

Yani, Güneydoğu Anadolu Projesi... Peki 1970'lerde planlanan, 1989'da GAP Masterplanı ile startı verilen, aynı yıl kurulan GAP Bölge Kalkınma İdaresi ile hayata geçen ve 2005'te tamamlanması gereken bu mega projeye ne oldu? GAP neden hala çok önemli?

YAVAŞLAMANIN SEBEPLERİ

Yapılması planlanan 22 barajın 19'u tamamlandı, sulama projelerinin ise yaklaşık 3'te biri tamamlandı. Peki ne yanlış gitti? Prof. Dr. Sedat Benek ve Prof. Dr. Öner Çetin anlattı.

Neyin yanlış gittiğine bakalım. Prof. Dr. Benek, “GAP'ın en önemli ayağı suyla toprağı buluşturmaktı” diyor ve “Dinamo sektör tarım sektörüydü. Buna bağlı olarak diğer sektörler gelişecek ve bölgesel kalkınma sağlanacaktı” diye devam ediyor.

SULAMA İLE TARIMDA DEVRİM

Açılan barajlar ve hidroelektrik santralleriyle ülkenin enerjide dışa bağımlılığını azaltan istihdam sağlayan, tamamlanan ulaşım projeleriyle de önemli bir yer tutan GAP; Fırat ve Dicle havzalarının birleştirilmesiyle ve açılan kanallarla bölgeye sulu tarım getirerek aslında bir tarım devrimi de planlıyordu.

“GAP Bölgesi’nde Tarımsal Faaliyetlerin Tarihsel Gelişimi ve Günümüzdeki Durumu” adlı çalışmanın sahibi olan Prof. Dr. Benek, “2005'te sulama projelerinin tamamlanma oranı yüzde 15 bandındaydı. Bugün dahi 1 milyon 822 bin hektarlık alanın sadece 500 bin hektarı sulamaya açılmış durumda” diyor.

2001 tarihli iki GAP haberinin görselleri. Solda Şanlıurfa'da, GAP'la birlikte kültür balıkçılığında yaşanan gelişme haberleştirilmiş. Sağda ise GAP ile birlikte Şanlıurfa'da artan kiralar ve konut fiyatlarına "Daire fiyatları 100 ile 200 bin dolar (kur haberin tarihinde 1.1 TL civarındaydı), kiralar ise 200-400 milyon lira arasında değişiyor" ifadesiyle dikkat çekilmiş. Kaynak: İHA

“GAP Bölgesinde Sulamanın Etkisi, Sorunlar ve Çözüm Önerileri” adlı makalenin yazarlarından Prof. Dr. Çetin ise “GAP'ın tarım ve sulama ayağında bir gecikme oldu" diyor. İki isim de dev projenin sulama ayağına dikkat çekiyor.

TARİHİ DEĞİŞİM GAP'LA GELDİ

TÜİK verilerine göre 2019 yılında 1995 yılına göre Güneydoğu Anadolu Bölgesinde pamuk ekim alanları yüzde 41 oranında genişlerken, Ege'de yüzde 65, Çukurova'da yüzde 65, Antalya'da yüzde 87 daraldı.

Prof. Dr. Benek “GAP Masterplanı'nda sulamaya açıldığında pamuk için öngörülen oran yüzde 10 civarıydı. Oysa ki bölgenin sulamaya açıldığı ilk günden bugüne kadar pamuğun oranı yüzde 70 bandında.

Burada “vahşi sulama” ön plana çıkıyor. Bölgenin pamuk üretiminde söz sahibi olması kritik ancak çiftçi GAP'la gelen suyu; Çukurova'da mevsimlik çalıştığı dönemden getirdiği bilgiyle ve yüksek getirisinin cazibesiyle pamuk üretimi için aşırı biçimde kullandı.

'O İDDİA KÜLLİYEN YANLIŞ...'

Çiftçiye eğitim verildiğini vurgulayan Prof. Dr. Çetin, verilen eğitimin takip edilmesi, eşgüdüm ve yaptırım noktasındaki eksikler nedeniyle istenen sonuca ulaşılamadığını söylüyor.

“Bunu çok net söylüyorum; sadece çiftçilerimizde değil her kesim için söylüyorum dürüst insanlar değiliz.”

Sorunun altını çizmek için bu kadar sert ve net konuştuğunu söyleyen Prof. Dr. Çetin, Tarım Bakanlığı'nın su tasarrufu sağlayan basınçlı sulama sistemlerine verdiği teşvikin suistimal edildiğini vurguluyor.

GAP'ın en önemli parçalarından biri olarak gösterilen Atatürk Barajı. Fotoğraf: AA

Lakin iki ismin de altını çizdiği nokta planlı, programlı bir tarım ve tarımsal faaliyetlerin denetlenmesi. GAP'ın nihai hedeflerinden olan bölgesel kalkınmaya gitmek için de bu konuda ısrarcı olmak gerekiyor.

Son 10-15 yılda mısır, meyve ve sebze üretiminin de arttığını hatırlatan Prof. Dr. Benek, küresel ısınmanın etkileriyle mücadele için de sulama projelerinin ivedilikle bitirilmesi gerektiğini söylüyor.

Prof. Dr. Çetin ise GAP'ın yarattığı değişimi şöyle anlatıyor:

“28 yıldır bu bölgede çalışıyorum. Bir çiftçi bana geçmişte '500 dönüm birinci sınıf arazim var ama ayağıma giyecek çorabım yok. Susamış toprağıma su verdim, su bile yandı' demişti. Çiftçi ilk 10-15 yıl vahşi sulamayla müthiş bir gelir elde etti. Refah seviyesi gözle görülür biçimde arttı. Sulamada gidişat iyi değil. Suyu hala kötü kullanıyoruz. Doğal kaynaklar kamunundur. Toprağımız geleceğimizdir. GAP'ın üstünde durmak zorundayız.”

*GAP BKİ, Harran Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, TÜİK. GAP'a ilişkin ayrıntılı bilgilere, son duruma ve planlamalara gap.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Prof. Dr. Sedat Benek: Harran Üniversitesi Bölgesel Coğrafya Anabilim Dalı

Prof. Dr. Öner Çetin: Dicle Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber