Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Craft ve Jeffrey ile İdlib'i görüştü

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Craft ve Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey ile görüşmesinde İdlib konusu ele alındı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Craft ve Jeffrey ile görüşmesinde, yürütülen operasyonla Suriye'de barışçıl ve siyasi çözümün amaçlandığını vurguladı. Kalın, Suriye’de siyasi çözüm için Anayasa Komitesi çalışmalarının hızlandırılması, özgür ve adil seçim ortamının oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

''Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Kelly Craft, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve beraberindeki heyet ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde görüşmüştür.

Görüşmede İdlib başta olmak üzere Suriye krizi, mülteci sorunu ve bölgesel meseleler ele alınmıştır.

İdlib'de yoğunlaşan krizin çözümüne ilişkin işbirliği seçeneklerinin değerlendirildiği toplantıda NATO ittifak dayanışmasının önemine vurgu yapılmış, başta ABD olmak üzere üye ülkelerin somut desteklerinin hayata geçirilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Rejimin Türk askerini ve sivilleri hedef almasının ardından meşru müdafaa hakkı çerçevesinde TSK’nın yürüttüğü Bahar Kalkanı Harekâtı konusunda ABD’li muhataplar bilgilendirilmiştir. Yürütülen operasyon ile Suriye'de barışçıl ve siyasi çözümün amaçlandığı hatırlatılmıştır.

İdlib mutabakatı çerçevesinde askerlerimizin ve sivillerin korunması hususunda Türkiye’nin kararlılığının devam edeceği vurgulanmıştır.

BM şemsiyesinde 2254 sayılı karar doğrultusunda Suriye’de sürdürülebilir bir ateşkes ve siyasi çözüm sağlanabilmesi için Anayasa Komitesi çalışmalarının hızlandırılması, özgür ve adil seçim ortamının oluşturulması yönünde uluslararası desteğin arttırılması gerektiği ifade edilmiştir.

İdlib’deki rejim saldırılarının yol açtığı insani krizi önlemek için ivedilikle saldırıların durdurulması ve ateşkesin ilan edilmesi gerektiğinin altı çizilmiştir. İdlib mutabakatının korunması ve yaşanan trajedinin önüne geçilmesi için uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk alması ve bir an önce somut adımların atılmasının gerektiği belirtilmiştir.''