Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan enflasyon açıklaması: Dizginlenmeye başladı

İstanbul’da MESS 51. Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gün bir olma, birlik olma, hep beraber Türkiye olma günüdür. Gün, ezeli ve ebedi kardeşliğimizi güçlendirme günüdür" dedi. Enflasyonla mücadelede kayda değer mesafe aldığını belirten Erdoğan , "Yıllık enflasyon son 4 ayda 26,1 puan geriledi. Biraz daha sabredecek, çok daha güzel neticeleri göreceğiz" ifadelerini kullandı.

Son Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) 51. Genel Kurulu’nda konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar: 

Üyeleri ve oluşturduğu ekosistem ile MESS 1 milyon kişiye istihdam imkanı sağlıyor. Sadece üretim, istihdam ve ihracat boyutuyla değil MESS üyelerimiz burs programıyla da nitelikli insan kaynağımızın yetişmesine katkı sağlıyor. Mesleki eğitim alanında 50 bin kursiyere ulaşarak eğitime destek veren sendikamız bu sosyal sorumluluk projelerinden dolayı kendilerini ayrıca kutluyorum. Her zaman söylediğim gibi insana yapılan yatırım bir ülkenin geleceğine yapılmış en büyük, en kalıcı yatırımdır.

Türkiye'yi daha müreffeh yarınlara taşıyacak olan da insan kaynağının niteliğini artırmaya dönük MESS Yarınım tarzı projelerdir. Ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine yaptıkları katkılar için kuruluşundan bugüne MESS bünyesinde gayret göstermiş herkese, tüm metal sanayicilerimize, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.

BİRLİKTE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Burada şu hakikati tekrar vurgulamak istiyorum. Son 22 yılda milli gelirimizin 236 milyar dolardan 1,1 trilyon doları aşmasında, ekonomimizin her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyümesinde, satın alma gücüne göre dünyanın en büyük 11. ekonomisi olmamızda, iş gücü sayısındaki artışa rağmen istihdamımızın 33 milyon sınırına yaklaşmasında, ihracatımızın 36 milyar dolardan 261 milyar dolara yükselmesinde hasılı Türkiye ekonomisinin son 22 yılda her alanda gerçekleştirdiği atılımlarda sizlerin katkısı asla yadsınamaz. Birlikte elde ettiğimiz tüm bu başarılara yenilerini eklemek için yine birlikte çalışmaya devam edeceğiz.

Küresel ekonominin son 5 yıldır içinde bulunduğu sancılı ve fırtınalı süreci sizler zaten biliyorsunuz. Koronavirüs salgını ve jeopolitik gerilimler tedarik zincirlerinde kırılmalara yol açtı. Enerji ve gıda fiyatlarında keskin artışlara sebep oldu. Küresel büyüme bu tür şoklara görece dayanıklı olsa da bazı bölgelerde büyüme oldukça zayıf bir performans gösterdi.

YILLIK CARİ AÇIĞIMIZ 11 MİLYAR DOLARA GERİLEDİ

Bölgemizdeki krizlerin de bu belirsizlik iklimini derinleştirdiğini görüyoruz. Bölgesinin istikrar adası ve yükselen yıldızı olan Türkiye, etrafındaki ateş çemberine rağmen üretim kabiliyetleri, güçlü altyapısı, nitelikli insan kaynağı, küresel entegrasyonuyla adından daha fazla söz ettiriyor. 6 Şubat depremlerinin yol açtığı ilave 104 milyar dolarlık faturaya rağmen vatandaşlarımızın refahını kalıcı olarak artırma hedefi ile uyguladığımız ekonomi programımızın olumlu etkilerini görmeye başladık. Son 1,5 yıldır makro dengesizlikleri gidermek adına büyük bir mesafe kat ettik. Hamd olsun başarılı da olduk. Ağustos'ta 4,3 milyar dolar ile 5 yılın aylık en yüksek cari fazlasını verdik ve yıllık cari açığımız 11 milyar dolara geriledi. Böylece 2023 Mayıs ayına göre yıllık cari açıktaki düşüş 44 milyar doların üzerinde gerçekleşti. Rezervlerimiz artmaya devam ediyor. Merkez Bankası brüt rezervleri 156 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı.

Eylül itibarıyla yıllık ihracatımız 260 milyar doların üzerine çıktı. İş gücü piyasası sizlerin de desteğiyle oldukça iyi gidiyor. Bu yılın ilk 8 ayında istihdam artışı 654 bin kişi oldu ve işsizlik oranı yüzde 8,5 olarak gerçekleşti. İstihdam sayımız aynı dönemde 78 bin kişi artarak 32 milyon 776 bin kişi, istihdam oranı ise 0,1 puan artarak  yüzde 49,7 oldu. Yılbaşından bugüne geçen 8 aylık süreçte 650 binin üzerinde bir istihdam artışı sağladık. 2005 yılından bugüne 13,5 milyon kişiye istihdam oluşturduk.

ARA ELEMAN SIKINTISI YAŞANIYOR

Gençler ve kadınların çalışma hayatındaki konumlarını güçlendirmeye biliyorsunuz öncelik veriyoruz. İş pozitif programımız ile 600 binden fazla kadın vatandaşımızı çalışma hayatına kazandırdık. Yakın zamanda devreye aldığımız iş gücü uyum programıyla da özellikle kadınlar, engelliler, üniversite öğrencilerinin iş gücü piyasasına geçişini kolaylaştırmayı hedefliyoruz.

Son yıllarda esnaf, tüccar, sanayici dahil işverenlerimizin en çok şikayet ettiği hususların başında çalıştıracak personel bulamamak geliyor. Bilhassa emek yoğun iş kollarında ara eleman sıkıntısı yaşanıyor. İş gücü arzının yeterli olmadığı durumlarda tüm dünya gibi uluslararası iş gücünün tamamlayıcı rolünden istifade ediyoruz.

Çalışanın, üretenin, ihracat yapanın özellikle yanında olmaya devam edeceğiz. İşsizliği azaltmayı, istihdamı artırmayı, iş gücü piyasasında kayıt dışılığı önlemeyi amaçlayan istihdamı destekleyici politikalarımız sürecektir. Aynı şekilde, iş sağlığı ve iş güvenliği başta olmak üzere, üretimimizin sürekli ve sürdürülebilir olmasını sağlayacak adımları da hızla atmalıyız.

YETERLİ Mİ? DEĞİL

Ekonomi programımızın önceliği olan enflasyonla mücadelede hamdolsun kayda değer mesafe aldık. Ekmeğimize, soframıza, alın terimize, dişimizden tırnağımızdan ayırarak bir tarafa koyduğumuz birikimimize musallat olan enflasyon yavaş yavaş dizginlenmeye başladı. Yıllık enflasyon son 4 ayda 26,1 puan geriledi. Yeterli mi? Değil. Yeterli olmadığının biz de farkındayız. İnşallah biraz daha sabredecek ve çok daha güzel neticeleri göreceğiz.

Şuraya dikkatinizi özellikle çekmek istiyorum. Ekonomi programımız asla tek ayaklı değildir. Yani sadece enflasyon odaklı, mali sıkılaştırma odaklı bir anlayışla hareket etmiyoruz. Para, maliye ve gelirler politikasını tam bir eşgüdüm içinde yürütüyoruz. Mali disiplinden asla taviz vermiyoruz. Deprem harcamaları dışındaki tüm harcamalarda tasarruf bilincini ön planda tutuyoruz. Artık sırada yapısal reformlarda mesafe kat etmek var. Verimliliği ve rekabet gücümüzü artıracak reformları zaman kaybetmeden hayata geçireceğiz.

Sanayimizi dönüştürme konusunda kararlıyız. Siz sanayicilerimizle yeni projelere, üretken ve verimli yatırımlara imza atmak istiyoruz. İzleyeceğimiz aktif sanayi politikalarıyla reel sektörümüzün gerekli sıçramayı yapmasını sağlayacağız. Ayrıca sanayinin yer ve lojistik ihtiyaçlarını da karşılayacağız. Planlı sanayi alanlarını genişletecek, endüstri bölgeleri ve organize sanayisi ile ilgili demiryolu ve liman bağlantılarıyla güçlenmeye ve güçlendirmeye devam edeceğiz.

HER TÜRLÜ SABOTAJLA KARŞILAŞTIK

Kıymetli dostlar, Türkiye'yi kalkındırma mücadelemizde 22 yıl boyunca pek çok engelle, çok çeşitli zorluklarla karşılaştık. Biz köprü, yol, havalimanı, baraj, fabrika inşa ederken, sondajlarla petrol, doğalgaz ararken, yılların ihmallerini ortadan kaldırırken, muhalefetin ve belli çevrelerin neler yaptığını hepimiz hatırlıyoruz. Mega projelerimizin mahkeme yoluyla engellenmeye çalışılmasından, ülkemizin gurur kaynağı şirketlerimizin açıkça tehdit edilmesine, binlerce insanımıza iş kapısı olan müteşebbislerimizin yıpratılmasından, savunma sanayi alanındaki firmalarımızın itibar suikastlarına uğramasına, ülke ülke dolaşıp uluslararası yatırımcılara "Gelmeyin" çağrısı yapılmasına kadar akla gelebilecek her türlü sabotajla karşılaştık.

Bakınız, bu ülke yabancı yatırımcılara kendi ülkesini kötüleyen, kendi ekonomisini şikayet eden ana muhalefet partisi genel başkanları gördü. Bu ülke Meclis kürsüsünden iş dünyasına tehditler savuran siyasetçiler gördü. Bu ülke paralel örgütün uzantılarıyla işbirliği yapıp, Türkiye'ye ve Türk ekonomisine operasyon çeken muhalif aktörler gördü. Öyle trajikomik durumlarla karşılaştık ki "Millet yol mu yiyecek?" diyen vizyonsuzları mı ararsınız?

GÜN HEP BERABER TÜRKİYE OLMA GÜNÜDÜR

Türkiye üzerinde birleştiğimizde ne kadar büyük olursa olsun her meselenin üstesinden geliriz. İç kalemizde bir gedik açılırsa dışarda verdiğimiz mücadelenin bir anlamı kalmaz. Gün bir olma, birlik olma, hep beraber Türkiye olma günüdür. Gün, ezeli ve ebedi kardeşliğimizi güçlendirme günüdür. Siyasetten topluma sirayet edecek yumuşama ikliminin kökleşmesinde işçi ve işveren fark etmeksizin tüm sendikalarımızın desteği çok ama çok önemlidir. Tüm siyasi partilerin hangi görüşe mensup olursa olsun kardeşlik seferberliğimize samimi destek vermesini bekliyoruz. Siyasi partilerin, sendikaların, hangi görüşe mensup olursa olsun sivil toplum kuruluşlarımızın kardeşlik seferberliğimize destek vermesini bekliyoruz. 22 yılda elde ettiğimiz başarıları kendimize basamak yaparak çok daha iyi yerlere geleceğimizden hiçbir şüphe duymuyoruz. Sırtından hançerlenmenin öfkesini sosyal medyada sürekli birilerine hakaret ederek çıkarmaya çalışanlara sadece acıyarak bakıyoruz. Bölgemizde gerilimin had safhaya tırmandığı bu dönemde toplumumuzun tüm kesimleri arasındaki diyalog zeminini genişletmemiz gerekiyor.

Sonraki Haber