Cumhurbaşkanı Erdoğan: Halktan kopuk, sokaktan kopuk idareciye tahammülümüz yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 109. Dönem Kaymakamlık Kursu Kura Töreni'ne katıldı. "Benim vatandaşıma hiçbir zaman 'devlet nerede?' dedirtmeyeceksiniz" diyen Erdoğan, "Kibir, asla sizin semtinize uğramayacak. İnsanımızı devletinden uzaklaştıracak veya soğutacak gelişmelere karşı sıfır toleransla yaklaşacaksınız. Halktan kopuk, sokaktan kopuk, ilçesindeki esnaftan, iş adamından, köylüden kopuk idareci profiline tahammülümüz yoktur" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan'ın açıklamaları:

Her biriniz Türkiye'ye ve aziz milletimize hizmet etmek üzere yola revan olmanın heyecanını yaşıyorsunuz. 14'ü kadın toplam 97 genç kaymakam adayımızın görev yerlerini belirleyeceğiz. Ülkemizdeki 81 vilayete bağlı 922 ilçemizin tamamı bizim nazarımızda değerlidir, önemlidir, birinci sınıf hizmeti almaya layıktır. İlçelerimiz arasında asla uzak-yakın, küçük-büyük ayrımına gitmemenizi rica ediyorum. Ayrıca hangi kökene, kimliğe, inanca mensup olursa olsun milletimizin her bir ferdi devletimizin eşit vatandaşıdır. Düşene vurmak, ezilene zulmetmek, mağdurların feryadına kulak tıkamak, Türkiye'ye asla yakışmaz. Şahsımı temsilen ilçelerimizde görev yapan siz kaymakamlarımızdan bu noktada özellikle hassasiyet ve özveri bekliyorum. 

Milletin duasını kazanmadan hakiki manada devlet adamı olunmaz. İlçelerinde Cumhurbaşkanı'nı ve devleti temsil eden kaymakamlarımız devletimizin milletimize uzanan elleridir. Her bir vatandaşımızın derdiyle dertlenmek en büyük sorumluluğunuzdur. İlçe sınırları içindeki her türlü işten, çalışmadan, hizmetten, eksikten, sorundan ve başarıdan sorumlu olan kaymakamlarımız görevlerini ne kadar etkin icra ederse devletimiz de o derece güçlüdür.

İnşallah her biriniz meslek büyüklerinizin açtığı yolda sabırla ilerleyecek, adınızı görev yaptığınız her yerde milletimizin kalbine yazdıracaksınız. 

Biz millet olarak tarih boyunca nice büyük devletler kurduk. Asya bozkırlarından Afrika'nın kızgın çöllerine kadar milyonlarca kilometrekarelik alanı atlarımızın nal sesleri ile inlettik. Milyonlarca insanı barış, huzur ve esenlik içinde yönettik. Devletlerin iki taşıyıcı sütunu oldu. İlki adalet, diğeri de merhametti. Aynı durum bugün de geçerlidir. Türkiye bir hukuk devletidir. Medeniyetimiz de bir merhamet medeniyetidir. Adaleti yücelttiğimiz ölçüde devleti yüceltir, merhametle muamele ettiğimiz ölçüde insanımızla devletimiz arasındaki bağı sıklaştırırız. Biz her iki tecrübeyi de yakın tarihinde yaşamış bir ülkeyiz. Devletle millet arasında duvarlar ören, devlet ile milleti farklı konumlara yerleştiren elitist zihniyetin ülkemize çok zararları oldu. 

İrticacı, takunyalı, cemaatçi, laik-anti laik diyerek insanlarımızı birbirine düşürmeye çalıştılar. Sırf anasının dilini konuştuğu için milyonlarca vatandaşımız ötekileştirildi. Bedelini demokrasimiz ödüyor. Devletimiz ve milletimiz ödedi. Vatandaşına üstten bakan, vatandaşların bir kısmını tehdit kaynağı gören bürokratik oligarşinin devlet tasavvurumuzda yeri yoktur. Devlet, milletinin hizmetindedir. Kamu görevlisi de milletin hizmetkarıdır.

Bulunduğunuz makam devletin sadece otoritesini, gücünü değil, aynı zamanda kerim vasfını da göstermeniz gerekiyor. Atandığınız her yerde devletin merhametli, adaletli, gülümseyen yüzü, müşvik eli olmanızı sizlerden özellikle bekliyorum. Benim vatandaşıma hiçbir zaman 'devlet nerede?' dedirtmeyeceksiniz. İhtiyacı olan vatandaşın gelip sizi bulmasını da beklemeyeceksiniz. Siz gidip benim mağdur vatandaşımı bulacaksınız. 

"HALKTAN KOPUK İDARECİ PROFİLİNE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK"

Devran değişti. Bu devranı değiştirecek olan da sizlersiniz. Hanım kaymakamlarımız var, erkek kaymakamlarımız var, birlikte bu işleri yapacaksınız. Nasıl bu devran değişiyor, bunu milletimize göstereceksiniz. İhtiyaç sahibini, mazlumu, mağduru bulup derdiyle hemdert olacak hemhal olacaksınız. Görev yaptığınız mahalde sosyal, kültürel ve ekonomi kalkınmayı koordine edecek, vatandaşın talep ve şikayetlerine 24 saat kapınızı açık tutacaksınız. Çok önemli. Kibir, asla sizin semtinize uğramayacak. İnsanımızı devletinden uzaklaştıracak veya soğutacak gelişmelere karşı sıfır toleransla yaklaşacaksınız. Halktan kopuk, sokaktan kopuk, ilçesindeki esnaftan, iş adamından, köylüden kopuk idareci profiline tahammülümüz yoktur. 

Kışın soğuğunda yeri gelecek kamyonu alacaksınız, kömürü odunu dolduracaksınız, nerede kömürü, odunu olmayan var, onlara bunu siz götüreceksiniz.