Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hafter'in ateşkes diye bir derdi yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gambiya'da yaptığı açıklamada, "Hafter'in ateşkes diye bir derdi yok, barış diye bir derdi yok" dedi.

Son Güncelleme:

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hafter bütün bu süreçte sürekli kaçmıştır ve en son bu süreçten sonra da kendi sözcüsünün şu açıklaması çok manidardır, 'Libya'daki süreç namlunun ucundadır.' Bu şunu gösteriyor, Hafter'in ateşkes diye bir derdi yok, barış diye bir derdi yok. Temenni ederiz ki Berlin'e gelenler de bu ifadeleri duymuştur ve buna göre de tavırlarını belirlerler." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Gambiya Cumhurbaşkanı Adama Barrow, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda ortak basın toplantısı düzenledi.

Konuşmasına, "Afrika'nın gülümseyen sahili olarak bilinen bu güzel ülkeye ilk resmi ziyareti yapan Türk Cumhurbaşkanı olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum." diyerek başlayan Erdoğan, mevkidaşı ile Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyaret sırasında ilişkileri geliştirme konusunda mutabık kaldıklarını, bu doğrultuda somut adımlar atılmasını kararlaştırdıklarını ifade etti.

Erdoğan, 2018 yılı sona ermeden Türk Hava Yollarının Banjul seferlerini başlattıklarını ve TİKA'nın Banjul Program Koordinatörlüğünün açılışını da aynı yıl içinde gerçekleştirdiklerini hatırlattı.

Yaptıkları görüşmelerde de karşılıklı ilişkiler üzerinde durduklarını ifade eden Erdoğan, "Gambiya'nın İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesindeki Rohingyalara ilişkin Bakanlar Komitesinin başkanlığını deruhte etmesinden büyük memnuniyet duyuyoruz. Rohingyalı kardeşlerimize uygulanan katliamları İslam İşbirliği Teşkilatı adına Uluslararası Adalet Divanına taşımasından dolayı Gambiya'ya teşekkür ediyorum. Biz de Gambiya'ya dava çerçevesinde aktif destek verdik. Divanın 23 Ocak'ta aldığı karar Gambiya'nın sayesinde adalet yolunda atılmış önemli bir adımdır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ'nün eğitim kurumu kisvesi altında yürüttüğü faaliyetleri ilk durduran ülkenin Gambiya olduğuna işaret ederek "Gambiya'nın bu kararlı adımı diğer Afrika ülkelerine de FETÖ ile mücadele noktasında örnek oldu. Biz de Gambiyalı evlatlarımızın herhangi bir mağduriyet yaşamasına müsaade etmedik. Banjul'da Türkiye Maarif Vakfına ait okulumuz başarıyla faaliyet gösteriyor. Vakfımızın bugün açılışı yapılacak yeni binalarında daha nitelikli nesiller yetiştirmeyi sürdüreceklerine inanıyorum. Bunun yanında Türkiye burslarıyla son 9 sene içerisinde 170 Gambiyalı öğrenciye ülkemizde üniversite imkanı sağladık. Mezun öğrencilerimizin kendi ülkelerine doktor, mühendis, siyasetçi, iş adamı olarak hizmet ettiklerini görmek bizim için ayrı bir mutluluk kaynağıdır." değerlendirmesinde bulundu.

İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin arzu ettikleri seviyede olmadığını dile getiren Erdoğan, Türkiye ile Gambiya arasında 2019 yılında ticaret hacminin 55 milyon dolar olduğunu, ikili ticareti daha dengeli bir yapıya kavuşturmak istediklerini söyledi.

Erdoğan, iki ülke arasında Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması'nın 2013 yılında imzalandığını, bu anlaşmanın Türkiye'deki iç onay sürecinin tamamlandığını, Gambiya'daki iç onay sürecinin de kısa sürede tamamlanmasını arzu ettiklerini belirtti.

Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması'nın da 26 Şubat 2018'de yürürlüğe girmesinden memnuniyet duyduklarını dile getiren Erdoğan, Türkiye olarak Afrika ile ekonomik ilişkileri her zaman adil, dengeli ve her iki tarafın da yararına olacak bir zeminde geliştirmeye çalıştıklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yatırımcılarımız ürün satmanın ötesinde istihdam oluşturan, Afrika'nın kalkınmasına, güçlenmesine katkı sağlayan projelere ağırlık veriyor. Özellikle turizm, tarım, enerji, inşaat, savunma, teknoloji gibi sektörlerde Türk firmaları Gambiya'da örnek gösterilecek yatırımlara imza atacaklardır. Firmalarımızın komşu ülkelerde başarıyla gerçekleştirdiği prestijli projeler Gambiya için en güzel referanstır. Gambiya hükümetinin yeni Gambiya vizyonunda müteahhitlerimize daha fazla sorumluluk vereceğine inanıyorum." diye konuştu.

Ziyaretin iki ülke arasında yeni iş birliği kapılarının açılmasına vesile olmasını dileyen Erdoğan, mevkidaşı Barrow'a misafirperverliği için teşekkürlerini iletti.

"HAFTER SÜREKLİ KAÇMIŞTIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"Libya'da akan kanın durması için Berlin'de önemli bir zirve yapıldı ve mutabakata varıldı ancak Hafter güçleri bunun akabinde saldırılarına devam etti. Bundan sonraki süreçte Türkiye nasıl adımlar atacak?" sorusuna Erdoğan, "Gerek Berlin süreci gerekse Moskova'da, her ikisinde de Hafter varılan veya hazırlanan metne imza atmamıştır. Serrac imzasını atmıştır ama Hafter atmamıştır. Uluslararası toplantılarda eğer taraflar bu tür metinlere imza koymuyorlarsa, burada bir mutabakat sağlanmıştır denilemez." yanıtını verdi.

Erdoğan, Berlin sürecinin geniş katılımlı bir süreç olmasına rağmen, Hafter'in aslında oteldeki odasından burayı takip ettiğine dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Tabii bu 55 maddelik metin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine de gidecek. Ancak burada bir nokta çok önemli, o da şu, Hafter bütün bu süreçte sürekli kaçmıştır ve en son bu süreçten sonra da kendi sözcüsünün şu açıklaması çok manidardır, 'Libya'daki süreç namlunun ucundadır.' Bu şunu gösteriyor, Hafter'in ateşkes diye bir derdi yok, barış diye bir derdi yok. Temenni ederiz ki Berlin'e gelenler de bu ifadeleri duymuştur ve buna göre de tavırlarını belirlerler."

"TEMENNİMİZ LİBYA'NIN BARIŞA KAVUŞMASI"

"Bu ziyaret vesilesiyle Türkiye ile Gambiya arasındaki ilişkiler nasıl derinleşip kuvvetlenebilir? Özellikle Gambiya'nın ulusal kalkınma planı hedefleri doğrultusunda Türkiye ile kurulacak ilişkilerin önemi ve Gambiya'ya katkısı ne olabilir? Ekonominin güçlendirilmesi noktasında Türkiye'nin nasıl bir faydası olabilir?" sorusu üzerine Erdoğan, ziyarette bu konuların etraflıca ele alındığını söyledi.

Erdoğan, Türkiye ile Gambiya'nın siyasi, askeri, ekonomik ve savunma sanayisi alanlarında iş birliği yapmasının mümkün olduğuna işaret ederek "Bu sürecin içerisinde bakanlarımızın birbirleriyle irtibatları çok büyük önem arz ediyor. Gerek altyapı gerek üstyapı bütün bu konularda biz her türlü iş birliğine varız. Eğitim öğretim konularında aynı şekilde her türlü iş birliğine varız. Bunu Sayın Başkanla etraflıca konuştuk, daha sonra da heyetler arası toplantıda bunları değerlendirdik." dedi.

"Türkiye Libya'ya asker gönderdi. Burada farklı ülkelerden gelen askerlerin de olduğu söyleniyor. Oradaki güvenlik ve emniyet çalışmalarına dönük Türkiye'nin atacağı adımlar nelerdir? Buradaki askerlerin güvenliğini sağlama noktasında konuşlandırma yapılmadan önce ne gibi tedbirler alındı?" sorusuna karşılık Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bir defa şunu birbirinden ayırt etmemiz lazım, bir, Serrac Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin tanıdığı bir liderdir. Hafter ise darbecidir. İki, Türkiye olarak bizim TBMM kararıyla oraya eğitici olarak gönderdiğimiz askerlerimiz vardır. Hafter'in yanındakiler ise başta Hafter'in kendisi olmak üzere lejyonerdir ve desteklendiği yer de birinci derecede Abu Dabi yönetimidir. Para oradan verilmektedir. Ve şu anda Hafter lejyonerleriyle beraber Sudan'dan da 5 bini aşkın asker karacı olarak buraya gelmiştir. Böyle bir tablo ne yazık ki Libya'da yaşanmaktadır. Temennimiz odur ki bir an önce Libya barışa kavuşur."

İKİ ANLAŞMA İMZALANDI

Ortak basın toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Gambiya Cumhurbaşkanı Barrow huzurunda iki ülke arasında anlaşmalar imzalandı.

Bu doğrultuda iki ülke hükümetleri arasındaki Gençlik ve Spor Alanında İş Birliği Anlaşması Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Gambiya Dışişleri, Uluslararası İş Birliği ve Yurt Dışında Yaşayan Gambiyalılar Bakanı Mamadou Tangara tarafından imzalandı.

Devlet Arşivleri Başkanlığı ile Gambiya Ulusal Arşiv Hizmetleri Arasında İş Birliği Protokolü ise Devlet Arşivleri Başkanı Uğur Ünal ve Gambiya Personel Yönetim Ofisi Müsteşarı Lamin Jawara tarafından imza altına alındı.

Hem Moskova'dan hem Berlin'den kaçan Hafter ateşkesi ihlal ediyor. Libya'da barış olacaksa Hafter'in durdurulması gerekiyor.

Hafter'in (Libya'da) çok çirkin girişimleri var ve biz de bunların takipçisiyiz. Gereği neyse sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz.

DEPREMDEN ZARAR GÖREN KOBİ'LERE FAİZSİZ KREDİ

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Depremden zarar gören KOBİ'lerimiz anlaşmalı bankalarda işletme başına 100 bin TL'ye kadar bir yıl ödemesiz, 24 ay vadeli, faizsiz kredi kullanabilecek." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir'e gerçekleştirdiği ziyaretinin ardından Gambiya'ya geçerken uçakta gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Afrika ziyaretinin ilk ayağı olan Cezayir'de gerek ikili gerekse heyetler arası çalışmalarını başarıyla tamamladıklarını dile getiren Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile ikili ilişkilerin tüm boyutlarını ele aldıklarını belirtti.

Erdoğan, ziyaret vesilesiyle 2006 tarihli Dostluk ve İşbirliği Anlaşması'nı, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi seviyesine çıkardıklarını, bu mekanizmayla ilişkileri ekonomi, ticaret, savunma sanayi, güvenlik, alt yapı, turizm ve diğer alanlarda geliştirme imkanı olacağını ifade etti.

Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı'nın da en kısa sürede yapılmasına karar verdiklerine işaret eden Erdoğan, daveti üzerine Tebbun'un da Türkiye'ye iadeiziyarette bulunacağını bildirdi. Erdoğan, "Arkadaşlarımız da mevkidaşlarıyla temaslarını yoğun şekilde sürdürecek. Bu davet aynı zamanda Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantımızın ilk adımı olacak. Bu ziyaret, ikili ilişkilerimizde yeni sayfa açacak." diye konuştu.

"ATEŞKESİN DERHAL UYGULANMASI GEREKİYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgesel konularda Cezayir ile yakın işbirliğinde olacaklarını, bu çerçevede Libya konusunda da ortak harekete devam edeceklerini ifaden ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Cezayir, Libya'nın en önemli komşusu ve siyasi süreçte önemli roller oynayabilir. Libya sorununun çözümü için yol haritası artık bellidir. BM çatısında, uluslararası meşruiyeti olan hükümetin öncülüğünde, ateşkesin derhal uygulanması ve siyasi sürecin ilerletilmesi gerekiyor. Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) bugüne kadar alınan tüm kararlara uydu. Hem Moskova'dan hem Berlin'den kaçan Hafter ateşkesi ihlal etmeye devam ediyor. Libya'da barış olacaksa Hafter'in durdurulması gerekiyor. Bu arada, Hafter’in sözcüsü Mismari, dün yaptığı açıklamada, Berlin ve Moskova'ya anlaşmak için, çözüm için değil, burası çok çok önemli, sözde 'haklı davalarını anlatmak için' gittiklerini, 'çözümün namlunun ucunda olduğunu' ifade etmiştir. Bu da Hafter'in gerçek niyetini ele veren itiraf niteliğinde bir açıklamadır."

"KOSGEB'E BU YIL ÖDENMESİ GEREKEN BORÇLARI DA 2020 SONUNA ERTELİYORUZ"

Elazığ'da meydana gelen depreme ilişkin de açıklamada bulunan Erdoğan, depremden etkilenen bölgeye 24 bin 402 çadır, 26 bin 500 yatak, 40 bin gıda kolisinin sevk edildiğini ve günlük 50 bin kumanya dağıtımı yapıldığını, bakanların ve ilgili kurumların bölgede olduğunu ve kamu kurumlarının normal mesailerine başladığını anlattı.

Hayatın hızla normale dönmesi için çalışmalara ara vermeden devam ettiklerini ve vatandaşlara yardım etmek amacıyla bir adım daha attıklarını söyleyen Erdoğan, "Elazığ ve Malatya'da, burası ilk defa açıklanıyor özellikle bilmenizi istiyorum, KOSGEB Acil Destek Kredisi Programı'nı devreye alıyoruz. Depremden zarar gören KOBİ'lerimiz anlaşmalı bankalarda işletme başına 100 bin TL'ye kadar bir yıl ödemesiz, 24 ay vadeli, faizsiz kredi kullanabilecek. Ayrıca, KOSGEB'e bu yıl ödenmesi gereken borçları da 2020 yılının sonuna erteliyoruz. Son olarak, bankalara KOSGEB borcu olan KOBİ'lerin bu yılki ödemelerini de 1 Ocak 2021'e erteliyoruz." diye konuştu.

Erdoğan, Cezayir ile ekonomik ilişkiler bağlamında Ceyhan Endüstri Bölgesi'nde önemli bir ortaklık yaptıklarını, Sonatra ile Rönesans Holding'in 1,2 milyar dolarlık yatırım için anlaşma imzaladığını aktararak, "Ceyhan Propan Anonim Şirketi'nin ve yüzde 34 ortağı bir Cezayir şirketi olan Sonatra, propan gazını 17 yıl boyunca Cezayir'den almak suretiyle ortaklık devam edecek. Tabii bu yatırım özellikle bizim cari açığımızı olumlu şekilde etkileyecektir. Tesis en kısa zamanda tamamlanacaktır. Yıllık 450 bin ton propan üretecek bu tesis, tamamı ithal edilen bu ürünün inşallah 4'te 1'ini karşılama imkanını bize verecektir ki bugüne kadar bu işi bir FETÖ'cü ithal etmek suretiyle o alan içerisinde çalışıyordu ama şimdi bu durum olmayacak." bilgisini paylaştı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hafter'in maalesef çok çok çirkin girişimleri var ve biz de bunların takipçisiyiz. Gereği neyse bunu sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir'e gerçekleştirdiği ziyaretinin ardından Gambiya'ya geçerken uçakta açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Darbeci General Hafter'in ve çevresinin Libya'da silah dışında çözüm olmadığına ilişkin açıklamaları hatırlatılarak, "Bu durumda Türkiye’nin ateşkes ve siyasi süreci canlı tutma diplomasisi hangi aşamaya evrilecek? Hafter ile anladığı dilden konuşulacak aşamaya mı gidiyoruz?" şeklindeki bir soru üzerine Erdoğan, haritayı göstererek, Libya ve Türkiye arasındaki görülen bandın mutabakat anlaşmasının sonucu olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yine gördüğünüz G-F-E ve deniz kısmındaki D, BM'ye bildirilen ve mutabakat sağladığımız Türk Yetki Alanı'dır. Biz burada sondaj çalışmalarını yapabileceğiz ve bu bir yerde de bizim kıta sahanlığı adımlarımızın neticesidir. Şu an itibarıyla Hafter'in maalesef çok çok çirkin girişimleri var ve biz de bunların takipçisiyiz. Gereği neyse bunu sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz. Hafter, şu anda Libya'nın adeta bir çöl ağası gibi. Daha ziyade çöl kısımlarında hakimiyeti var ama nüfus olan bölgede hakimiyeti yok." değerlendirmesinde bulundu.

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in geçen haftaki Türkiye ziyaretinde bu konuları etraflıca ele aldıklarını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:

"Kendilerine şunu çok açık ve net söyledik, bakın dedim, yanlış bir noktaya oynuyorsunuz. Hafter bir yalancı ve siz bu yalancının şımartılmasına fırsat veriyorsunuz. Mısır en önemli destekçisi, Abu Dabi yönetimi en önemli destekçisi, Rusya ise Wagner'i vermek suretiyle orada. Wagner'in bütün mali noktadaki desteğini Abu Dabi yönetimi sağlıyor. Çok ciddi parasal destek aktarıyor. Silah, mühimmat, şu, bu Abu Dabi yönetiminden geliyor. Ve tabii silahları almak problem değil, çünkü para var. Hangi ülkeden olduğu da önemli değil. Bütün bunlara rağmen, Hafter burada yaptığı hesapları tutturamadı ve tabii burada özellikle Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) dik durması da önem arz etti. Yani UMH Başkanı Serrac'ın kesinlikle bütün güçlerinin başında olması şart.

Serrac, Moskova'da başarılı bir imtihan verdi, geldi. Berlin'e geldi, anlaşmaya yanaştı, diğeri anlaşmaya yanaşmadan kaçtı. BMGK'de de şu an aynı oyunlar oynanıyor. Biz Guterres ile de ele aldık, konuştuk. Bundan sonraki süreçte de takipçisiyiz, takip edeceğiz. Fakat her geçen gün Libya'da sürecin ben UMH'den, yani Serrac yönetiminden yana gelişeceğine inanıyorum ve dün mesela orada da bir yeri alma durumu oldu Hafter'in, daha sonra tekrar geri alındı. Tabii en önemli mesele, Sirte meselesidir, orası geri alınınca da bunların iyi bir gücü kalmayacak. Misrata ile çok ilgileniyorlar, kuşatma var ama Misrata'da istedikleri neticeyi alamadılar. Trablus'ta da kuşatmaları var. Trablus'ta da şu anda UMH gerekli mukavemeti gösteriyor. Temennim odur ki böyle bir imkan, böyle bir fırsat vermeyecektir."

"AB'NİN SAĞI SOLU BELLİ OLMUYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Afrika'da kültürel bir atılım planlaması olup olmadığının sorulması üzerine, Türkiye'nin sadece Afrika'da değil tüm dünya genelinde TİKA, Yunus Emre Kültür Merkezi ve Maarif Vakfı gibi kurumlarının bulunduğunu anımsatarak, Malum FETÖ’nün dünyada nerede okulu varsa -ki onun ilk etaplarda açıkladığı 160 ülkede varız biz- bu ülkelere Maarif Vakfımızla girdik, giriyoruz, gireceğiz. Özellikle de kültürel aktivitelerimizin olduğu bu tür yerlerde de Yunus Emre Vakfımızla giriyoruz, daha da ileri gideyim, hatta buralarda bizim bir de Mevlana programımız var. Bu konuda da YÖK'ün çalışması var. Onunla da yayılıyoruz. Yani, o Mevlana programını, dünyada değişik ülkelerde çalışıyoruz, işletiyoruz ve bu çalışmalarda geri adım atmayacağız." dedi.

Türkiye Bursları programının Afrika'ya da Türkiye'ye de hizmet eden önemli bir kültürel program olduğunu vurgulayan Erdoğan, Cezayir'de kültürel aktivitelerin geliştirilmesi noktasında da bir çalışmayı başlatacaklarını bildirdi. Erdoğan, "Büyükelçiliğimiz çatısı altında kendilerinden yeni yer talebinde bulunduk, onlar da olumlu karşıladılar. Yeni bir yer satın aldığımızda Büyükelçiliğimiz diğer bütün kurum ve kuruluşlarımızla eş güdüm halinde önemli çalışmalar yapacak." ifadesini kullandı.

Merkel'in Türkiye'ye ziyareti hatırlatılarak, "Türkiye-AB ilişkileri anlamında bitme noktasına gelen ilişkilerin tekrar canlanması gündemde mi? Herkesin merak ettiği vize serbestisi çözüme ulaştı mı? Dörtlü zirve ne zaman gerçekleşecek?" sorusunu Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle yanıtladı:

"AB'nin sağı solu belli olmuyor. Yani, bir taraftan iyi niyet gösterisi yapıyorlar, bir taraftan bakıyorsunuz hala aynı yerdeler. İşte şimdi sadece olay vize serbestisi değil, 2014'ün sonunda bitecekti, biz her şeyimizi yaptık ama onlar 'şunu yapmadınız, bunu yapmadınız' deyip bizi köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. Aynı durum, biliyorsunuz, Gümrük Birliği'nde de var. Bazı farklı başlıklar var. Ben şahsen bunlara cevap vermekten bıktım ama onlar köşeye sıkıştırmaktan bıkmadı, sürekli bir şeyler üretiyorlar.

Ben size çok daha basitini söyleyeyim, biliyorsunuz, özellikle Sarkozy, Merkel bunlar ülkelerinin başına geçmeden önce bizler AB liderler zirvesine katılıyorduk. O zaman Fransa'da Chirac, Almanya'da Schröder vardı. Türkiye ve Hırvatistan beraber katılıyorduk. Şimdi Hırvatistan bakın AB dönem başkanı. Bakın nereden nereye... Bunlarda insaf yok, vicdan yok. Bu arada tabii 15 ülkeden sayı çıktı 27-28'e. Adil değiller, adil davranmadıkları gibi de Türkiye için gerekçeleri malum. Şu anda söyledikleri, 'Türkiye nüfusu büyük bir ülke, Türkiye'yi alamayız'. Şimdi yine bahaneler, bahaneler devam ediyor. Öyle de olsa böyle de olsa biz şu anda sabır modundayız. Bu şekilde devam ediyoruz ve nereye kadar devam ederiz Allah bilir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dörtlü zirvenin şubat ayına planlama yapıldığını ancak mart ayına sarkabileceğini ifade etti.

DEPREM YARDIMLARINA TEŞEKKÜR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Elazığ'da meydana gelen deprem sonrası devletimizin yanında yer alarak, yaraları sarmak için yürüttüğümüz mücadelede yurt içinden ve yurt dışından bizlere destek olan tüm kardeşlerime, Türkiye Cumhurbaşkanı olarak şükranlarımı ifade etmek istiyorum" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Twitter hesabından yaptığı açıklamayla, Elazığ'da meydana gelen 6.8'lik deprem sonrası yardım faaliyetlerine yurt içinden ve yurt dışından destek verenlere teşekkür etti. Erdoğan, "Elazığ'da meydana gelen deprem sonrası devletimizin yanında yer alarak, yaraları sarmak için yürüttüğümüz mücadelede yurt içinden ve yurt dışından bizlere destek olan tüm kardeşlerime, Türkiye Cumhurbaşkanı olarak şükranlarımı ifade etmek istiyorum. SMS bağışları ile destek olan, TV programlarıyla büyük bir farkındalık oluşturan vatandaşlarımız ve bölgedeki ihtiyaçların karşılanmasında yardımcı olan sivil toplum kuruluşlarımız, Türk milletinin birlik olduğunda neleri başarabileceğini dünyaya bir kez daha göstermiştir" ifadelerini kullandı.

Afet bölgesindeki depremzedelere desteğini esirgemeyen Türk milletine teşekkürlerini sunan Erdoğan, "İlk andan itibaren birbirine kenetlenerek felaket bölgesindeki kardeşlerimize desteklerini esirgemeyen milletimizin her bir ferdine bir kez daha teşekkür ediyor, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi daim kılsın" dedi.

Sonraki Haber