Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Charlie Hebdo dergisine tepki
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Charlie Hebdo dergisinin skandal karikatürüyle ilgili, "İtibar etmeyi dahi zül kabul ettiğim için karikatüre bakmadım. Öfkem, derginin Peygamberimize terbiyesizliğin kaynağı olması" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin TBMM grup toplantısında konuşuyor.
Erdoğan, Suriye'deki gelişmelerle ilgili olarak, "Bize verilen sözler tutularak buradaki teröristler belirlenen hattın dışına çıkartılamazsa ihtiyaç duyulan her an harekete geçmek için meşru sebebe sahip olduğumuzu tekrar ediyorum" mesajını verdi.
Charlie Hebdo dergisinin skandal karikatürüyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fransa'da çıkan çirkin ve ahlak yoksunu karikatürleri yayınlayan derginin bi karikatürle şahsımı hedef aldığını duydum. İtibar etmeyi dahi zül kabul ettiğim için karikatüre bakmadım. Ben neyim ki, sevgili Peygamberime hakaret eden namussuzlarla ilgili benim bir şey söylememe gerek yoktur. Öfkem, derginin Peygamberimize terbiyesizliğin kaynağı olması. Hedefin şahsımız değil, savunduğumuz değerlerimiz olduğunu biliyoruz" diye konuştu.
PUTİN İLE KARABAĞ GÖRÜŞMESİ
Putin ile Karabağ görüşmesinin detaylarını aktaran Erdoğan, "Sayın Putin ile de görüşmelerimiz oldu. Buradaki süreci değerlendirdik. Dedik ki, bu işe Kafkaslarda son verelim. İstersen bu işi birlikte çözeriz. Siz Paşinyan ile ben İlham kardeşimle görüşmeler yapalım, bu işi tatlıya bağlayalım. Heyetler, dışişleri bakanlarımız görüşmeler yapsın. Bir şeye karar verelim, çözecek miyiz, çözmeyecek miyiz? Samimi bir adım atalım. Bu işi burada bitirmek durmundayız ve biz samimiyiz. Sizin de samimi olduğunuza inanıyorum. Güzel bir görüşme oldu. Temennim odur ki, inşallah bu işi neticelendiririz. Kırmızı çizgilerimizi de söyledik" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamaları:
"İHTİYAÇ DUYULDUĞUNDA SURİYE'DE HAREKETE GEÇERİZ"
Hatay'a ve İskenderun'da geçmiş olsun dileklerimi tekrarlamak istiyorum. İki teröristin güvenlik güçlerimizin dikkati sayesinde kısa sürede tespiti büyük bir felaketin önüne geçmiştir. Bu olay, Türkiye'nin Suriye merkezli terör saldırıları konusundaki hassasiyetinin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha göstermiştir. Harekatlarımız ile İdlib'deki ısrarlı duruşumuzun bir bahane değil, somut güvenlik kaygılarına dayandığını kimse inkar edemez. Bize verilen sözler tutularak buradaki teröristler belirlenen hattın dışına çıkartılamazsa ihtiyaç duyulan her an harekete geçmek için meşru sebebe sahip olduğumuzu tekrar ediyorum.
"RUSYA'NIN SALDIRISI BÖLGEDE BARIŞIN İSTENMEDİĞİNE İŞARET"
Rusya'nın İdlib bölgesindeki Suriye Milli Ordusu güçlerinin eğitim merkezine saldırısı, bölgede barışın istenmediğine işarettir. Suriye halkı, bölge dışından gelen güçler ile onların güdümündeki terör örgütleri ve rejimin strateji oyunlarının bedelini canı ile ödüyor. Biz bu adaletsizliğe seyirci kalamayız.
"TÜRKİYE'NİN GÜCÜ SURİYE'Yİ TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN TEMİZLEMEYE YETER"
Türkiye'nin gücü gerekiyorsa Suriye'yi tüm terör örgütlerinden temizlemeye yeterdir. Bizim tek gayemiz Suriye halkının huzura kavuşmasını sağlamaktır. Bunun dışında kimsenin hakkında hukukunda gözümüz bulunmuyor. İşgal altındaki Azerbaycan topraklarının kurtarılma mücadelesine verdiğimiz destek bunun içindir.
CUMHURİYET'İN 97. YILI
Bugünkü topraklarımızı bölerek paylaşmayı, milletimizi esir haline getirmeyi planlayanların hesaplarını İstiklal Harbi ile bozmuştuk. Bugünkü sınırlarımızda kendimize yeni bir gelecek kurduk. Cumhuriyetimiz işte bu geleceğin sembolüdür. Türkiye'yi siyasi ve ekonomik olarak kendilerine bağımlı tutmak isteyenler, farklı isimler altında sürekli iş başındaydı. Yeri geldi toplumsal yapımıza saldırdılar, yeri geldi darbe yaptılar, yeri geldi terör örgütlerini üstümüze saldılar. Milletimiz her saldırının ardından yeniden iradesine sahip çıktı, ülkeyi yeniden rayına oturttu. İstiklal Harbimizi yöneten Meclisimiz, tüm badirelerin ardından dimdik ayağa kalkmaya başladı. En son 15 Temmuz'da bombalanmasına rağmen darbecilere cesaretle direndi, ikinci kez gazilik unvanı ile şereflendi. Elimizdeki her değer gibi Cumhuriyetimize de sahip çıkacağız.
CHARLIE HEBDO'YA KARİKATÜR TEPKİSİ
İslam ve Müslüman düşmanlığının, Peygamber efendimize saygısızlığın özellikle Avrupa'daki yöneticiler arasında kanser gibi yayıldığı bir dönemden geçiyoruz. Fransa'da çıkan çirkin ve ahlak yoksunu karikatürleri yayınlayan derginin bi karikatürle şahsımı hedef aldığını duydum. İtibar etmeyi dahi zul kabul ettiğim için karikatüre bakmadım. Ben neyim ki, sevgili Peygamberime hakaret eden namussuzlarla ilgili benim bir şey söylememe gerek yoktur. Hedefin şahsımız değil, savunduğumuz değerlerimiz olduğunu biliyoruz. Öfkem, derginin Peygamberimize terbiyesizliğin kaynağı olması. Aile mefhumunu bir kenara koyarak bu tür saldırının içerisinde olanları da biliyoruz. Böyle bir zamanda yek vücut olmak gerekirken hala buralardan oy devşireceklerini zannediyorlar. Bu pazarda size yer yok. İslam ve Türkiye düşmanlarının girdikleri kin ve nefret bataklığında boğulup gideceklerine inanıyorum. Fransa ve Avrupa, Macron'un ve onunla aynı zihniyeti yaşayanların bu kısır, provokatif politikalarını haketmiyor.
Lübnan'da bir felaket yaşanıyor, oraya güya istikamet vermeye gidiyor. Aradığını buldun mu orada? Kovdular seni kovdular. Adeta bunlar haçlı seferini yeniden başlatmak istiyorlar.
Türkiye genelinde ibadete açık, 435 kilise, sinagog ve havra bulunuyor. Bunlar devletimizin yedieminindedir. Hiç kimsenin inancına, ibadetine müdahale etmedik, etmiyoruz ve etmeyiz. Hatta son 18 yılda, vakıf mallarının iadesinden, kilise ve diğer yerlerin restorasyonuna kadar dini özgürlükleri genişletmek için pek çok adım attık.
ALMANYA'YA TEPKİ
Almanya'da Mevlana Camii'sine 100-150 Alman polisinin sabah namazında girmesini bana Şansölye Merkel izah edemez. Bugün milyonlarca insanın yaşadığı Almanya'da, oradaki vatandaşlarımızın inancına, kimliğine gerekli değeri vermiyorsanız, kusura bakmayın. O insanların ciddi bir kısmı senin vatandaşın. Onların inanç hürriyetine, eğitim öğretim özgürlüğüne değer vermen lazım.
PUTİN İLE KARABAĞ GÖRÜŞMESİNİN DETAYI
İşte Azerbaycan, Ermenistan. 30 yıl geçti. Ermenistan, Azerbaycan topraklarını işgal etti. Yaklaşık 30 yıl geçti. Buna rağmen Minsk Üçlüsü denilen, Amerika, Rusya ve Fransa çözmediler işi. Her toplantı, oturdular, konuştular, dağıldılar şeklinde geçti. Tabii ki Azerbaycan da, Azerbaycan Türkü kardeşlerimin hakkını korumak durumunda. Liderlerle görüşmelerimiz oldu. Sayın Putin ile de görüşmelerimiz oldu. Buradaki süreci değerlendirdik. Dedik ki, bu işe Kafkaslarda son verelim. İstersen bu işi birlikte çözeriz. Siz Paşinyan ile ben İlham kardeşimle görüşmeler yapalım, bu işi tatlıya bağlayalım. Heyetler, dışişleri bakanlarımız görüşmeler yapsın. Bir şeye karar verelim, çözecek miyiz, çözmeyecek miyiz? Samimi bir adım atalım. Bu işi burada bitirmek durmundayız ve biz samimiyiz. Sizin de samimi olduğunuza inanıyorum. Güzel bir görüşme oldu. Temennim odur ki, inşallah bu işi neticelendiririz. Kırmızı çizgilerimizi de söyledik. Bu çizgiler aşıldığında kimse kusura bakmasın, babamızın oğlu olsa gözüne bakmayız. Siz Suriye'den Azerbaycan'a güçler gönderiyorsunuz diyorlar. Şu anda 2000 civarında PKK'lıları Ermenistan 600 dolar maaşla oraya aldı. Orada bunlar. Benim onlardan haberim yok dedi. Ben size haber veriyorum şimdi dedim. Bu PKK'lılar Suriye'de çalışıyordu, Suriye'den geliyorlar dedim. Sayın Putin'in bunlara yüz vereceğini sanmıyorum ama Paşinyan'a bunu söylemesi lazım. Aksi halde gereği yapılır.
Azerbaycanlı kardeşlerim kaybettikleri toprakların büyük bir kısmını geri aldılar. İnanıyorum ki yakın zamanda tamamını geri alacaktır. Buradaki kardeşlerimin yanlarında olduk, olmaya da devam edeceğiz.
KILIÇDAROĞLU'NA 'ÇANTA' TEPKİSİ
Dün Bay Kemal eşimle ilgili bazı laflar etti. Sende zerre kadar yürek varsa benimle ilgili konuş. Eşimle ilgili konuşma. Sen ne biçim siyasetçisin ya? Sana siyasetçi demek için sokaktan binlerce şahit getirmek lazım. Sende o yürek varsa kalkarsın benimle ilgili konuşursun. Siyasetçi arkadaşlarımla ilgili konuş. Biliyorsun ki onlar seni paçavraya çevirirler. Yakılacak çantalar arıyorsan sizde çok, yanındaki beyaz Türklerde çok. Airbus'ları satmamızı istiyorsun, onunla bunun ne alakası var. Birisi stratejik bir ürün. Ortakları arasında İngiliz'i, Alman'ı var. Bu kadar zavallısın sen ya. CHP'ye gönül veren kardeşlerime diyorum ki, iyi tanıyın bu adamı.
Kaynak: Haber Global TV