Çok evi olan depremde yandı...Peki, neden?

Olası Marmara Depremine yönelik uzmanlardan gayrimenkul zenginlerine uyarı geldi. Halihazırda en yüksek DASK teminatının 640 bin TL olduğu belirtilirken evi yıkılacak olanların bu rakama prefabrik ev bile almalarının imkansız olduğu vurgulanırken, "Prim ve teminat revize edilsin" denildi.

Son Güncelleme:

Türkiye’de, zorunlu deprem sigortası kapsamında, bir apartman dairesi  için verilebilecek azami teminat tutarı 640 bin lira. Günümüzde bu para ile prefabrik ev bile yapmak neredeyse imkansız. Uzmanlar, olası İstanbul depreminden sonra gayrimenkul zenginlerinin evlerinin sigortası ile bir ev bile alamayacağı uyarısında bulunurken,  prim ve teminatların mutlaka revize edilmesi gerektiğini söylüyorlar.

Gayrimenkul Uzmanı Avukat Sinan Keskin, zorunlu deprem sigortası kapsamında verilen azami tutarın Kasım 2022'den itibaren tüm yapı tipleri için 640 bin lira olup, bu tutarın 2021 Kasım’da 320 bin lira olduğunu hatırlatıyor. Keskin, 2023 yılında da enflasyona göre bu rakamın yeniden düzenlenmesi gerektiğini kaydediyor.

Deprem riski, Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası'ndan bakılarak öğrenilebilir. Fotoğraf: Shutterstock

"PRİMLER, DEPREM RİSKİNE GÖRE DEĞİŞİR"

Gayrimenkulün geleneksel ama güvenli bir yatırım aracı olduğuna dikkat çeken Keskin, zorunlu deprem sigortası kapsamında ödenecek primlerin de deprem riskine göre değişmekte olduğunu belirtiyor.

Keskin, primlerin hesaplanmasında Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası'nın önem teşkil ettiğini belirtirken, "Deprem riski yüksek  bölgeler az olan bölgelere göre daha az prim öderler. Ayrıca prim hesaplanırken mesken metrekaresi, bina yaşı gibi unsurlar da nazara alınır. Sigorta primleri Zorunlu Deprem Sigortası Tarife ve Talimatı ile belirlenir" diyor.

"Risk durumuna göre fazla prim ödeyenlerin daha fazla teminat alması yerinde olacaktır" uyarısında bulunan Keskin, şu uyarılarda bulunuyor:

"Bence en önemlisi zararın karşılanmasıdır. Deprem sigortasının amacına uygun olarak deprem öncesi ve sonrasında meydana gelen hasarların karşılanması ve zararın en aza indirgenmesi en önemli amaç olup teminatlar da buna göre düzenlenmelidir."

"YATIRIM ARACI OLMAKTAN ÇIKABİLİRLER"

Avukat Abide Gülel, DASK teminatlarının piyasa şartlarına göre güncellenmemesi durumunda, deprem bölgelerinde, birçok kişi için, ev ve iş yerlerinin yatırım aracı olmaktan çıkabileceği dile getiriyor.

Uzmanlar, olası İstanbul depremi sonrası gayrimenkul zenginlerinin fakirleşebileceğini söylüyor. Fotoğraf: Shutterstock

Gülel, yaşanacak büyük sorunu şu örneklerle anlatıyor: "Örneğin, 50 milyon liralık, her biri 5 milyon lira değerinde 10 adet mülke yatırım yapmış bir birey düşünüldüğünde, bu mülklerde meydana gelebilecek ağır hasar veya tamamen yıkım durumunda, bu yatırımın büyük bir kısmının kaybolabileceği belirtiliyor. Eğer bu evler zorunlu deprem sigortası kapsamında sigortalanmışsa, her bir ev için maksimum 640 bin lira teminat alınabiliyor ve toplamda bu rakam 6 milyon 400 bin lira yapıyor . Bu da 50 milyon liralık yatırımın 43 milyon 500 bin liralık kısmının yitirilmesi anlamına geliyor. Bu durumda, eğer mülkler sigortalı değilse, bireyin sigorta teminatı dışında bir geliri olmayacak ve devlet tarafından sağlanabilecek temel konut imkanlarına yönlendirilecek."

 ÇÖZÜM YOLU NEDİR?

Çözüm yollarını da anlatan Gülel, değerlendirmesini şöyle noktalıyor:

"Zeminin deprem riskine, yapının inşaat tekniğine, yapım yılına, emlak değerine göre pirim sistemi getirmektir. Risk durumuna göre daha fazla pirim ödeyen DASK’tan daha fazla teminat almalı. Binasının piyasa değeri yüksek olan ama depreme dayanıklılık standartlarına göre inşa edilmiş yapılara da indirimler sunulmalı. Böyle bir düzenleme için Japonya’daki uygulamalar örnek alınabilir."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber