Çin'in gözü Şam'ın üzerinde, güvenlik riskinde Pekin tepki verir!

Suriye'de Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından tüm bölgede en büyük iki dış ekonomik güçten birisi olan Çin'in nasıl bir tepki vereceği merak ediliyor. Çin Nanjing Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Hong Youshen'e göre Çin'in önceliği ticaret ve tarafsızlık ancak yeni yönetim “güvenlik riski yaratırsa Pekin tarafsız kalmaz.”

Son Güncelleme:

Suriye'de Beşar Esad'ın devrilmesiyle yalnızca ülkede değil tüm Orta Doğu genelinde ABD ile birlikte en büyük ticari güç olan Çin'in nasıl bir strateji izleyeceği de merak ediliyor. Çin'in önde gelen uluslararası ilişkiler uzmanlarından Nanjing Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Hong Youshen, Pekin'in gözünden Suriye'deki değişimi Haber Global Web Özel'e değerlendirdi. “Çin'in önceliği ticaret ve tarafsızlıktır” diyen Youshen “Suriye'de yeni yönetim radikalleşirse Çin tarafsız kalmaz” uyarısında de bulunmakta. İşte Profesör Youshen'in çarpıcı açıklamaları:

Profesör Hong Youshen'e göre Suriye'deki önceliği ticaret olan Çin “güvenlik alanı” haricindeki her konuda tarafsız kalmaya kararlı.

PEKİN, SURİYE'DE TARAFSIZ

“Çin tüm Orta Doğu'da ABD ile birlikte en büyük yatırımcı durumunda ve bölgedeki uluslararası ticaretin neredeyse yarısı Çin Yuanı ile gerçekleştiriliyor. İnşaat, altyapı, teknoloji, hizmet sektörü ve savunma alanlarında bölgenin dünyanın en hızlı ilerleyen coğrafyalarından birisi olması ve doğal enerji kaynakları dolayısıyla Çin ulusal çıkarları çerçevesinde Orta Doğu'da büyük yatırımlara sahip. Ancak Çin'in geleneksel bir dış politikası olduğu da unutulmamalı. Çin kendi ana hinterlandı dışındaki bölgelerde ihtilaflar ve çatışmalarda tarafsız kalmayı bu sebeple tercih etmekte.”

ABD'NİN DÜŞTÜĞÜ TUZAK

“Çin'in bölgede İran'a yakın olduğu iddiası bir gerçeğin eksik olarak sunulmasından ibaret. Çin tüm Orta Doğu ülkeleriyle ticari anlaşmalara sahip ve dış politikadaki tarafsızlık ilkesi gereği İran'ı da bu yaklaşımından ayrı tutmamakta. Bölge ülkeleri İsrail-Hamas çatışmalarında ya da Husiler'e yönelik askeri operasyonlarda da taraf tutması ve katılım göstermesi çağrısı karşısında tarafsız kalmasının gerekçesi de yine bu sebeple açıklanabilir. Diğer yandan tüm körfez ülkelerinin ticaret tercihi artık Çin'e yöneliyor. Çin'in Afrika Boynuzu'ndaki askeri üsleri de bölgede hakimiyet kurmaya çalışan diğer ülkelerden farklı olarak Kızıldeniz'den geçerek Avrupa'ya ve Kuzey Afrika'ya uzanan ticaretini korumak içindir. Pekin'in gözünden bölgedeki çatışmalara müdahil olmak ABD'nin on yıllardır içinde bulunduğu tuzağa düşmek anlamına geliyor: Bölgedeki çözümsüzlüğün bir parçası haline gelmek.

Hong Youshen “Suriye'de rejim radikalleşirse Çin'in tarafsız kalması düşünülemez” uyarısında bulunmakta.

ÇİN'İN ÖNCELİĞİ GÜVENLİK

Çin'in resmi tutumu bu çerçevede olduğu için Suriye'deki değişim önce ticari çıkarlar sonrasında ise güvenlik boyutuyla değerlendiriliyor. Çin'in Suriye'deki İç Savaş'ta hiçbir askeri müdahalede bulunmaması ve taraflı konum sergilememesi dolayısıyla dış politikasında radikal değişikler yaratacak bir durum şimdilik söz konusu değil. Ancak, iktidara gelen güçlerin politik geçmişi ve bağlantıları bölgeden doğabilecek ve küresel bir tehlikeye dönüşebilecek radikal terör eylemleri yaratma riski taşıyor. Çin'in batısını doğrudan etkileyen bu risk dünya için de en büyük güvenlik problemlerinden birisi durumunda. Yakın gelecekte Batı ile kıyaslandığında Çin'in dış politikasının ne kadar gerçekçi olduğu ortaya çıkacaktır."

"TARAFSIZ KALMAZ"

"Çin'de 'Mega bölge diplomasisi' olarak adlandırılan bu ticaret temelli politikanın aksine Batı'nın şimdi övdüğü yeni rejim 1970'li ve 1980'li yıllarda yaşandığı gibi Batı'ya terör, Orta Doğu'ya da diğer ülkelerin varlığını tehdit eder anti statükocu bir güç haline gelebilir. Çin kendi güvenlik çıkarlarını tehdit etmediği sürece mevcut ilişkisini yeni yönetimle de devam ettirecektir ancak radikalleşme karşısında tarafsız kalması düşünülemez.”

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber