CHP'li Altay'dan 'İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali talebine tepki: Utanç ve ibret verici

CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay'dan İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali talebini değerlendirdi.

Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Danıştay 10. Dairesi'nin İstanbul Sözleşmesi'nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali talebini değerlendiren Altay, "Anayasa ve TBMM İçtüzük hükümleri çok açık iken, bilindiği gibi Cumhurbaşkanı tek imzayla İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye'nin çekildiğini ilan etti. Bunun açık bir kanunu yok sayma, kanunu çiğneme olduğunu hepimiz biliyoruz. Danıştay'da karşı oy yazan iki üye de bunun hukuk devletinin ihlali sonucunu doğurduğunu, Medeni Kanun'u da çiğnemek olduğunu ve Anayasa'ya aykırı olduğunu belirtiyor. Bu hukuk tanımazlık, bu Anayasa tanımazlık. Hukuk adamlarının orta yerdeki Anayasa'nın çiğnenmesine göz yummaları hukukla bağdaştırılamaz, hukukla izah edilemez. Ancak, İstanbul Sözleşmesi noktasında Türkiye'de rahatsız olan bütün toplum kesimlerine sesleniyorum. Bu sadece kadınlarla ilgili bir mesele değil, hepimizin meselesi" ifadelerini kaydetti.

'UZMAN ÖĞRETMENLİK, BAŞÖĞRETMENLİK GİBİ BU UCUBEYİ KALDIRACAĞIZ'

Altay, başta öğretmenler olmak üzere pek çok kesimden telefon geldiğini belirterek, "Ne diyor öğretmenlerimiz? Bir öğretmen bilgi ağı kuruldu, ÖBA diye. Şu anda yaz tatilinde 60 bin öğretmen 180 saat bu programa katılmak zorunda. Birebir internet üzerinden uzman öğretmen olmak için. Öğretmenliğin kendisi bizatihi zaten uzmanlık mesleğidir. Buradan öğretmenlere sesleniyorum, hiç kendinizi yormayın kardeşim. Bu programa katılmak için yaz tatilini, kendinizi heder etmeyin. Biz iktidara geldiğimizde uzman öğretmenlik, başöğretmenlik gibi bu ucubeyi kaldıracağız" diye konuştu.

'KISMİ TEDBİRLERE İHTİYAÇ VAR'

Son günlerde yeniden artışa geçen Covid-19 salgınıyla ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya çağrıda bulunan Altay, "Vakalar artıyor. Şimdi 40 kat arttığına göre 40 bini görmüşüz. En ufak bir tedbir yok. Hastanede kimse maske takmıyor. Kısmi tedbirlere ihtiyaç var, bu görülüyor" değerlendirmesinde bulundu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN İRAN GEZİSİ

Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, İran'ı ziyaretine ilişkin, "İran'da 16 maddelik bir bildiri yayınlandı. Benim İran'daki üçlü zirveden anladığım şu; herkes kendi türküsünü söylemiş. Bir mutabakat yok, 16 maddelik bir bildiri var ama Türkiye'nin elini rahatlatan, terörle mücadelesi noktasında elini güçlendiren bir manzara dönmüyor" açıklamasında bulundu.

'RAPOR YOK DEĞİL, RAPOR VAR'

Altay, TBMM Başkanlığı'nın 15 Temmuz Darbe Girişimi Komisyon Raporu'nun olmadığı yönündeki açıklamasını hatırlatarak şunları söyledi:

"Rapor yok değil, rapor var. Bu rapor muhalefet şerhleri hariç 600 sayfa. Tabii bu rapor yazılırken asıl dinlenmesi gereken kişilerin hiçbiri de komisyona gelip dinlenmedi, onları komisyona çağırmaya cesaret edemediler. Mesela Hakan Fidan, mesela Hulusi Akar. Hakan Fidan ve Hulusi Akar’ın bilgi vermediği bir rapor, rapor da sayılmaz. Ama velev ki bir rapor, parlamentoda oluşan siyasi partilerin tamamının üyelerinin yazdığı bir rapor var. Muhalefet şerhi yazılır. Rapor 600 sayfa, muhalefet şerhi de 300. Bunlar birleşecek tek kitap olacak. Dönemin Komisyon Başkanı Reşat Petek, iki buçuk sayfalık bir ek koyuyor, koyamaz. Güya Fetullah Gülen ile CHP ilişkisini belgeleyen bir sahte makbuzu da görüntülü olarak buraya koymak suretiyle. Komisyon üyemiz Zeynel Emre, Meclis Başkanlığı'na başvuruyor. 'Bunu çıkarın' diye. Dönemin Meclis Başkanı İsmail Kahraman, 'tamam' diyor. CHP, 70 sayfalık ek şerh koyuyor. Sonra bu 70 sayfalık muhalefet şerhi, Tayyip Bey'i çok rahatsız eder diye durdu. Bizim bu 70 sayfayı koymadan bunu basmaya kalktılar."

Kaynak: DHA