CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında konuşuyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CHP grup toplantısında konuşuyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısındaki açıklamalarından satır başları:
ABD'de Temsilciler Meclisi'nde sözde Ermeni soykırımı ile ilgili bir yasa tasarısı onaylandı.
Her ülkenin tarihinde acı olaylar vardır. Ama tarih siyasetçilerin işi olmaktan çok tarihçilerin işidir. Bu acı olayları günümüze taşıyıp onları intikam alma amacına dönüştürürseniz bu hiç iyi olmaz. Tarihçiler elbette incelesinler.
Bütün dünya tarihçileri incelesin.
Rahmetli Ecevit zamanında çağrı yaptı. Arşivlerde belgeler duruyor zaten. Ama bunu alıp da "benim söylediğimin dışına çıktın, ben de intikam alırım, Ermeni olaylarını gündeme getirip intikam alırım" derseniz bu doğru değildir. Asla ve asla doğru bulmuyoruz.
Bu duyarlılığı ilk kez dile getirenlerden biri de Atatürk'tür. TBMM'de yaptığı konuşmada, "Ermeni milletinin isteklerinden çok dünya kapitalistlerinin istekleriyle çözülmek istenen bir sorun Kars Antlaşması ile çözüme kavuşturuldu" der.
ABD halkıyla bizim sorunumuz yok. Ama ABD'li politikacıların bu tür olaylara kalkışması bizim vicdanımızı rahatsız ediyor. Yakıştıramıyoruz. Kabul edilen bu yasa tasarısı umarım ki ilişkileri bir çıkmaza sürüklemez.
Türkiye dış politikada ciddi açmazlarla karşı karşıyayız. ABD'de Türkiye için lobi yapacak firmalar tuttular. 13 milyon dolar para ödendi. Lobiler Türkiye Cumhuriyeti lehine insanları kazansınlar diye. Lobi şirketleri yerine bu parayı başka yerlere ödeseydik belki farklı sonuçlar alacaktık. Kimlere gitti bu paralar biliyoruz.
İkinci yanlışlık. ABD'nin ne olduğunu bilmeyen, bir saray sosyetesi Türkiye'yi ABD'de bu noktaya sürükledi. Siz bütün dış politikanızı Trump eksenli götürüyorsunuz. Ve Türkiye kaybeden ülke olarak ortaya çıktı. Türkiye uygulanacak olan bir ambargonun hiçbir sonuç doğurmayacağını ifade etmek isterim. Bu ambargonun herkes tarafından reddedileceğini de belirtmek isterim. Kıbrıs Barış Harekatı'nda da ambargo uyguladılar. Ne oldu? Aynı kararlılığı bekliyoruz.
Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmanın yolu adaletten geçiyor. Hukuk, hak varsa demokrasi ile taçlandırırsınız. Herkesi eşit kabul ederse hukuk, orada adaletten söz edebilirsiniz. Türkiye'de adalet var mı? Hayır. En somut örneği Eren Erdem olayıdır. Tam 486 gündür hapiste. Tahliye kararı verdi mahkeme. Ama başka bir mahkeme tutuklanmasına karar verdi. Gizli tanık beyanlarını inkar etti, herhangi bir delil yok. Gizli tanık beni savcı yönlendirdi diyor. O savcının da HSK Genel Sekreteri olduğu ortaya çıktı görevinden alındı. Dosyası 5 aydır istinaf mahkemesinde bekliyor. O yargıçlara sormak istiyorum: Bu kadar vicdansızlık olur mu. Eren Erdem içeride kalabilir, bunun için düşüncelerinden vaz mı geçecek? Osman Kavala da 729 gündür içeride. İçeride avukatlar var, askeri öğrenciler, masum insanlar, ifadesi alınmayan insanlar var. Hapishaneleri tıklım tıklım dolu bir Türkiye gerçeği var.
Soma işçileri hak arıyorlar. Ankara'ya kadar yürüyeceğiz diyorlar. Biber gazı, sopa... Oturup haklarımızı arayacağız diyorlar.
AK Parti'ye oy veren vatandaşlarıma seslenmek isterim: Soma faciasında kaç kişi hayatını kaybetti? Ardından birçok kişi çıkıp bu işçiler haklı demedi mi? Hala hakları neden verilmez. Eskişehir'de de işçiler haklarını arıyordu. Onların da çoluk çocuğu var. Onlar da Ankara'ya yürümek istedi. Cop ve biber gazı.
Bolu'da işten atılan işçiler vardı. Onlar da yürümek istediler. Polis gözetiminde Ankara'ya kadar yürüdüler, güvenliklerini polis sağladı. Bolu işçilerine yapılanla Soma işçisine yapılan arasında dağlar kadar fark var.
Neden birilerine el bebek gül bebek, birilerine biber gazı ve sopa?
Ben Bolu'da yürüyüş yapan işçiler niye yürüdü demiyorum, onun da hakkı var, yürüsünler. Sonunda anlaşma oldu büyük kısmı Bolu'da görevlerine başladılar. Ama diğerleri için ciddi sorun var.
Demokrasilerde medya özgürlüğü vardır. Bir olay olduğunda gazeteci haberin ayrıntılarını bulur yayınlar. Şimdi habire yayın yasağı getiriyorlar.
Ama güzel şeyler de oluyor bazen. Anayasa Mahkemesi, "Yayın yasakları, demokratik bir sistemde ifade ve basın özgürlüğüne bir müdahaledir, kabul etmiyoruz" dedi. Oy birliği ile aldığı bu karar nedeniyle AYM'ye yürekten teşekkür ediyoruz.
Buradan grup başkanvekili arkadaşlarıma sesleniyorum. Bir yasa tasarısı getirin. Paralı askerlik yapanların dışında normal askerlik yapanın, askerlik yaptığı süre boyunca sosyal güvenlik primlerini Milli Savunma Bakanlığı ödesin. Kanun teklifimizi hazırlayalım ve verelim.
2020 bütçesi gelecek, bir rapor hazırlanmış. Raporun bir bölümünde bütün yaşanan krizin sorumlusu olarak emeklilere yapılan bayram ödemesi, yaşlılık aylıkları, kamu görevlileri ve işçilere enflasyon zammı, ilave personel atamaları gösteriliyor. Bütün emekli kardeşlerime seslenmek isterim. Senin hakkını sonuna kadar savunduk. Sonunda verdiler. Şimdi diyorlar ki vermeseydik ekonomi bu hale düşmezdi. Sorumlusu yine sen oldun kardeşim. Krizin sebebi faiz arkadaşlar. Aynı raporda bütçe giderleri 2019'un ilk 8 ayında yüzde 20 arttı, faiz giderleri yüzde 39.8 arttı diyor.
Borç almadan memleketi yönetemiyorsun, niye memuru, işçiyi, emekliyi gösteriyorsun ekonomideki krizin nedeni olarak.
Açlık sınırı 2058 TL. Asgari ücret 2020 TL. İktidar faiz lobilerine direndi enflasyon düştü diyorlar. Türk-İş diyor ki, enflasyonun düşüşünün faizle ilgisi yok. İnsanların alım gücü düşünce faiz de düşüyor diyor.
Yeni gelecek vergi yasa tarasısıyla ilgili görüşmelerde görüldü, yeni vergilerle vatandaş karşı karşıya kalacak. İş dünyasından kimsenin görüşü alınmadı. Neden işverenleri, esnafı, çiftçiyi, memuru, işçiyi çağırmıyorsun. 5 Şubat 2009'dan bu yana Ekonomik ve Sosyal Konsey toplanmıyor.
26 Eylül'de tarım desteklemelerine ilişkin karar yayımlandı. Ayçiçeği, soya, aspir, kanola, mısır, nohut, mercimek, kuru fasulye ve çeltik... Zam yapılmadı geçen yılla aynı tutuldu. Tarım Kanunu'nun 21'inci maddesi uygulansaydı 48 milyar 700 milyon TL çiftçiye teşvik verilmesi gerekirdi. Çiftçiye hakkı olan 26 milyar TL ödenmedi.
21 Ağustos 2019'da bir protokol yapılıyor BMC ile. Bir maddesi şöyle: Kar garantili anlaşma. BMC tarafından sağlanacak mal ve hizmetlere yüzde 12.5 kar marjı eklenecek. İhalesiz veriyorsunuz. Hiçbir yerde yayınlamıyorsunuz. Devletin fabrikasında devletin parasıyla üretim yapıyorsunuz.
Yükleniciden tedarik edilecek mal ve hizmetler için hesaplanacak mal ve hizmet bedeli üzerinden yüzde 20 avans ödemesi yapılacaktır.
İdare, mal ve hizmetin tedariki kapsamında kullanılacak proje, teknik kapasite, üretim bilgileri, teknik çizimler, üç boyutlu katı modelleri BMC'ye eksiksiz vermeyi taahhüt eder. Yani bütün askeri sırlar Katar Ordusu tarafından biliniyor.
15 Temmuz Şehit ve Gazileri Vakfı var... 15 Temmuz Şehit ve Gazileri için toplanan paralar ne oldu? "