CHP'den sosyal medya açıklaması: Gençler özgür yaşam istiyor
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, "Bugünkü açıklamalardan da görüyoruz ki AK Parti'nin tek derdi sosyal medyaya kilit vurmak. Mesele ne hakaret ne de etik. Tek dert sansür." ifadesini kullandı.
Onursal Adıgüzel, yazılı açıklamasında, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın eşi Esra Albayrak'a yönelik ahlak dışı ifadelerin, başta CHP'li kadınlar olmak üzere toplumun tüm kesimleri tarafından nefretle kınandığını belirtti.
"Bizler kimden gelirse gelsin sosyal medyadaki her türlü ahlak dışı, nefret içerikli, cinsiyetçi saldırı karşısında bugüne kadar mücadele ettik, bundan sonra da mücadele edeceğiz." ifadelerini kullanan CHP Genel Başkan Yardımcısı Adıgüzel, şu görüşleri paylaştı:
"Ancak bu çirkin, ahlak dışı ifadelerin arkasına sığınarak sosyal medya platformlarının kapatılması emrini vermek fırsatçılıktan başka bir şey değildir. Bu ahlak dışı paylaşımların tek sorumlusu vardır. O da sosyal medyayı kirli siyasetlerine alet eden, kendinden olmayanlara yönelik hakareti, nefreti sineye çekenler, buna alkış tutanlardır. Cumhurbaşkanı keşke bu hassasiyeti partisinden maaş alan yeşil toplu trollerin Canan Kaftancıoğlu'na, Meral Akşener'e ya da Başak Demirtaş'a karşı yaptığı saldırılar karşısında da gösterseydi. Bugünkü açıklamalardan da görüyoruz ki AKP'nin tek derdi sosyal medyaya kilit vurmak. Mesele ne hakaret ne de etik. Tek dert sansür. Ama unutulmasın ki bugün zapturapt altına almaya çalıştıkları gençler, medya patronlarına benzemez. Onları kontrol altına almak sandıkları kadar kolay değil.
"GENÇLER ÖZGÜR YAŞAM İSTİYOR"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen de yazılı açıklamasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sosyal medyaya yönelik açıklamasına tepki gösterdi.
"Dislike (beğenmemek) bombardımanına kadar gençlere şirin görünmeye çalışanlar, sevilmediklerini ve böyle giderse hiç sevilmeyeceklerini gördükleri anda sosyal medyayı kapatmaya giriştiler." görüşünü savunan Gökçen, şunları kaydetti:
"Gençler özgür bir yaşam, güvenceli bir iş, hayal kurabilecekleri bir ülke istiyor. Toplumun yarısı gençlerden oluşuyor. Gençler onlara uzun uzun hikaye anlatan, özgürlükleri kısıtlayan siyasetçi istemiyor. Fakat saraydakiler halktan o kadar koptular ki bu gerçeği görmek yerine baskıyla ele geçirme yönteminde ısrar ediyorlar. Ve belki de en vahimi, Cumhurbaşkanı'nın ona bu gerçekleri söyleyecek ve onu kendine getirecek bir tek gerçek dostu bile yok." AA