Ceren Damar davasında karar çıktı! Katile ağırlaştırılmış müebbet hapis

Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde araştırma görevlisiyken öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından katledilen Ceren Damar Şenel cinayeti davasında karar çıktı. Hasan İsmail Hikmet'e ağırlaştırılmış müebbet hapis verildi.

Son Güncelleme:

Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel, 2 Ocak 2019 tarihinde üniversite yerleşkesindeki odasında, sınavda kopya çekerken yakaladığı öğrencisi Hasan İsmail Hikmet tarafından tabancayla vurulduktan sonra 17 yerinden bıçaklanarak öldürülmüştü.  Katil zanlısı hakkında "canavarca hisle veya eziyet çektirerek, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezası istenmişti.

Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 4. duruşmasında karar çıktı. Mahkeme "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmek" suçundan sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.  

Hasan İsmail Hikmet'e "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan bir yıl, "silahla tehdit" suçundan da 2 yıl ayrıca hapis cezası verildi.  

Sanığın cezasında herhangi bir indirim uygulanmadı. 

Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın bugünkü celsesinde mahkemenin kararını açıklaması beklenirken, Şenel'in ailesi dava öncesi Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Şenel'in babası Mustafa Damar, diğer aile bireyleriyle yaptığı basın açıklamasında adalet beklediklerini söyledi. Açıklamada hazır bulunanlar ise "Ceren Damar için adalet istiyoruz" yazılı pankart açtılar.


Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın karar duruşmasına tutuklu sanık Hasan İsmail Hikmet, Şenel’in aile yakınları, taraf avukatları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Davanın bir önceki celsesinde sanık Hikmet’in avukatı Vahit Bıçak, reddi hakim talebinde bulunmuştu. Mahkeme başkanı, Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesinin, Bıçak’ın reddi hakim talebinin reddine karar verdiğini bildirdi. Söz verilen cumhuriyet savcısı, 29 Kasım 2019’daki esas hakkındaki mütalaasını tekrar ettiğini belirterek, sanığın hükümle birlikte tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. 

Sanık Hikmet’in avukatı Bıçak, esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptığı savunmada, “Ceren Damar Şenel’e adalet için buradayız, Hasan İsmail Hikmet’e adalet için buradayız. Sanık, bir kişiyi öldürmüştür. Bir kişiyi öldüren kişi, başka kişileri de öldürebilir. Sanık burada bir katliam yapmamıştır, seri cinayet de işlememiştir” ifadelerini kullandı.

SALONDA “SERİ CİNAYET” TARTIŞMASI

Şenel’in aile yakınlarının avukatları, Bıçak’ın bu ifadeleri üzerine araya girerek, “Bunun davamızla ne alakası var? İsterseniz cinayetin tarihinden başlayalım” dedi. Bıçak ise “Davanın başından bu yana müvekkilim vahşi, cani bir cinayet işlemiş, katliam yapmış gibi gösteriliyor” karşılığını verdi. Salonda bulunan izleyiciler ise “Sanık 17 bıçak darbesiyle öldürdü. Nasıl hunharca cinayet işlememiş” diyerek tepki gösterdi.

Bıçak, sanık Hikmet ile Şenel’in ilişki yaşadığı iddiasında bulunarak, şunları kaydetti:

“Sanık ile maktule arasında gergin başlayan ilişki bir müddet sonra yumuşamıştır. Bir gün sanık trafikte aracıyla üniversiteye giderken maktulenin yolda biriyle tartıştığını görmüş, arabadan inmiş ve araya girerek maktuleyi korumuştur. Maktule, sanığa teşekkürlerini bildirmiş, üniversitedeki odasına davet etmiş ve sanık kabul etmiş. Samimiyet her geçen gün artmıştır. Sanık ile maktule arasında yakın bir ilişki gelişmiştir. Birlikte Fransızca dersi çalıştıkları bir gün maktule sanıktan hoşlandığını, sanığa özel hisler duyduğunu, sanığın kız arkadaşından ayrılması durumunda onunla ilişki yaşayabileceğini söylemiştir. Sanık bunu reddetmiştir. Maktule bu taleplerini devam ettirmiştir. Bu olaydan sonra da sık sık buluşmaya başlamışlardır.”

İLİŞKİ İDDİASI SALONU İKİNCİ KEZ KARIŞTIRDI

Bıçak’ın bu ifadelerine salonda bulunanlar tepki gösterdi. Araya giren mahkeme başkanı da Bıçak’a “Davanın sınırları içinde savunma yap” uyarısında bulundu. Başkan, müşteki avukatları ve salonda bulunanları da tepki göstermemeleri noktasında uyardı.

Savunmasına devam eden Bıçak, “Maktule, danışmanlığını yürüttüğü öğrencisiyle ilişkiye girerek görevini istismar etmiştir. Maktule, ‘kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak cinsel saldırıda bulunma’ suçunu işlemiştir. Maktule, hayatta olsaydı bu suçtan yargılanabilirdi. Böylesine ağır bir suçun mağduru olmuş bir sanığın karşınızda olduğunu söylemek isterim. İlk cinsel saldırıdan sonra maktule baskılarını arttırmıştır. Sanığı okulda sıkıntıya sokacağını söyleyerek sanığı baskıya almıştır. Sanık, maktulenin tehditlerine boyun eğmek zorunda kalmıştır” iddialarında bulundu.

Bıçak’ın ardından savunması sorulan sanık Hikmet, “Yargılamanın her aşamasında pişmanlığımı belirtmek isterim. Adil bir yargılama olduğunu düşünmüyorum. Sanki engizisyon mahkemesindeymişiz gibi hakaretler oldu. Böyle bir olayın yaşanmasını istemezdim ama oldu. Geçmişi geri getiremem. Ben hak ettiğim cezayı almak istiyorum. Ne fazla ne az. Ben kaçmadım kendim teslim oldum. Bir can gitti benim de 24 yıllık birikimim gitti. Hakkaniyete uygun bir karar verilmesini istiyorum” dedi.

Mahkeme başkanı, hükmün açıklanacağını belirterek sanıktan son sözünü sordu. Hikmet, “Son sözüm adalet tecelli edecektir” ifadesini kullandı.

BAKAN GÜL'DEN AÇIKLAMA

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ceren Damar Şenel'in öldürülmesi ile ilgili davada mahkemenin kararıyla ilgili Twitter hesabından açıklama yaptı. Bakan Gül, 'Mahkemelerde savunmanın ahlaki ya da hukuki bir sınırı olmalı mıdır?' sorusunun uzun süre hukuk dünyasını meşgul ettiğine dikkat çekerek, "Nihayet modern hukuk, savunmanın etik ve yasal sınırlarını belirleyen kurallar öngörmüştür. Çünkü insan onurunun dokunulmazlığı, bütün hakların üzerindedir. Bugün Ceren Damar davasında vicdanların feryadını işiten yargı; kazanmak için her yolu mubah gören anlayışa itibar etmeyerek, masum bir kadının hatırasını korumuş, insan onurunun kırılmasına da izin vermemiştir. Bu vesileyle, Ceren Damar'a bir kez daha Allah'tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Cenazesi başında sevgili eşinin dediği gibi iyi bir hukukçu, iyi bir mühendis, iyi bir doktor değil; önce iyi bir insan olmaya çalışın" ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber