"Cennetten bir kare" sloganıyla satıldı, 269 kişiye mezar mezar oldu... Rönesans Rezidans'ın müteahhidinden 'pes' dedirten savunma: Yan yattı, çökme olmadı

Hatay'da "Cennetten bir kare" sloganıyla satılan Rönesans Rezidans, depremde 269 kişiye mezar olmuştu. Davada 4'ü tutuklu 8 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Tutuklu müteahhitin "Rönesans Rezidans yan yattı, herhangi bir çökme olmadı." savunması tepki çekti.

Son Güncelleme:

"Cennetten bir kare" denilerek satılan Hatay'daki rezidans 6 Şubat depremlerinde yan yatarak yerle bir oldu.

Rönesans Rezidans'ta Hataysporlu futbolcu Christian Atsu, Hatayspor Sportif Direktörü Taner Savut, milli hentbolcu Cemal Kütahya’nın da aralarında olduğu resmi rakamlara göre 269 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi de yaralandı.

Yıkımın ardından müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun, yapı denetim şirketinin yetkilisi Mehmet Haşim Eraslan, yapı denetim şirketinin müdürü ve şirket ortaklarından Bülent Seküçoğlu ile kontrol elemanı Önder Artun "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçundan tutuklandı.

Yapı denetim şirketinin yetkililerinden A.K., inşaat teknikeri İ.D. ve şantiye şefi B.M. tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı.

KIRMIZI BÜLTENLE ARANIYOR

Firar eden müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun’un kardeşi ve rezidansın statik proje sorumlusu, şantiye şefi ve şirket ortağı Hüseyin Yalçın Coşkun ise kırmızı bültenle aranıyor.

İLK DURUŞMA BAŞLADI

Haklarında 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istenen 4’ü tutuklu, 1’i firari, 8 sanığın yargılanmasına Hatay 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı.

Duruşmaya tutuklu sanıklar Mehmet Haşim Eraslan, Bülent Seküçoğlu ile Önder Artun katılırken müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun ise bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile hazır edildi. Sanıkların kimlik tespitinin ardından iddialarla ilgili savunmalarına başlandı.

İddianamede yer alan rezidansın yapımındaki kusurlar sanıklara da soruldu.

"ÇÖKME OLMADI"

Tutuklu müteahhit Mehmet Yaşar Coşkun, "Rönesans Rezidans yan yattı, herhangi bir çökme olmadı." diyerek kendini savundu. Coşkun şunları söyledi: 

“O dönem yönetmelikte beton kullanımı c-7’ydi. Ben c-30 beton kullandım. En kaliteli demiri ve çeliği kullandım. Binayı yaparken hiçbir masraftan kaçınmadım. En üst teknolojiyle en sağlam binayı yapmaya çalıştım. Binanın yıkılması depreme bağlı. Biz o dönemin bütün yönetmeliğini uyguladık. Hatta en üst seviyede her şeyi yaptık ama deprem ivmesi çok yüksekti. O yüzden bina yıkıldı. Raporlarlar da belirtilen betonun dağılması sonucunda binanın yıkılmasını kabul etmiyorum. Eğer kalitesiz olsaydı bina yan yatmazdı, çökerdi. Binanın iskelet sistemi sağlamdı. O dönemki deprem yönetmeliğine göre deprem ivmesinin yüzde 40 olarak hesaplanması gerekirdi. Biz de bu yönetmeliğe göre yaptık ama deprem bunun 3 katıydı. Böyle bir deprem yaşanacağını biz de bilemezdik.”

Mahkeme heyeti, 15 katlı binanın deprem yönetmeliği esaslarına uymadığına ve binanın arkaya doğru devrildiğine dikkat çekti.

Sanık Coşkun bunun üzerine "Böyle bir depremde yan yatmasına rağmen bina dağılmadı, iskeleti sağlam kaldı. Bu, binanın sağlam yapıldığının göstergesi." dedi.

Sonraki Haber