Cemevi saldırısı sanığı Ahmet Ozan Karaca'dan ilginç savunma: "O dönem kendimi Mehdi zannediyordum"
Ankara 63. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen cemevi saldırısı davasında ifade veren tutuklu sanık Ahmet Ozan Karaca, savunmasında "O dönem kendimi Mehdi zannediyordum. Allah tarafından bana görev verildi ve saldırdım" ifadelerini kullandı.
Cemevi saldırısının sanığı Ahmet Ozan Karaca, hakim karşısına çıktı.
Karaca, "O dönem kendimi Mehdi zannediyordum" diyerek kendini savunmaya çalıştı.
Ankara 63. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ahmet Ozan Karaca ile tutuksuz sanıklar Baver Gül ve Çağdaş Can Bardakçı video konferans aracılığıyla bağlanırken, avukatları salonda hazır bulundu. Mahkeme hakimi, sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığına ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan (ATK) istenen raporun geldiğini bildirdi. Raporda cezai sorumluluğunu müessir ve kişide şuur ve hareket serbestisini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı belirtildi.
"Allah tarafından bana görev verildi ve saldırdım"
Savunması içi söz verilen sanık Karaca, olaydan önce İstanbul'daki ailesinin yanından ayrılıp Eskişehir'e gittiğini anlattı. Olayı gerçekleştirmesinin sebebinin Allah tarafından görevlendirilmesi olduğunu söyleyen sanık Karaca, "Adımın Ahmet olması, yaşımın 24 olması, her şey Mehdi'yi işaret ediyordu. O dönem kendimi Mehdi zannediyordum. Cemevleri hakkında kötü şeyler söyleniyordu. Allah tarafından bana görev verildi ve saldırdım. Ben tutuksuz yargılanmak istiyorum. Avukatlar bana istediklerini sorabilirler. 'Mehdi' kurgusu yaptığımı söylüyorlar. İnternetten araştırdığımda, hadis kitaplarından baktığımda ve 24 yaşında olduğum için, adım da Ahmet olduğu için Mehdi olduğuma inandım. Kim olsa inanırdı" dedi.
"'Amcam beni öldürmeye çalışıyor', 'Bana büyü yaptılar' şeklinde mesaj attı"
Tutuksuz sanık Baver Gül ise, İzmir'de yaşadığını, o dönem online çalıştığı için İzmir'de yaşayan arkadaşı Bardakçı'yı ziyarete gittiğini söyledi. Gül, "Ozan uzun süre benim telefonumu engellemişti. Olaydan bir gün önce engeli kaldırıp 'Amcam beni öldürmeye çalışıyor', 'Bana büyü yaptılar' şeklinde mesaj attı. Eskişehir'e gelmek istediğini söyleyip, evin konumunu istedi. Sonra kaldığımız eve geldi" diye konuştu.
Tutuksuz sanık Çağdaş Can Bardakçı da suçlamaları kabul etmediğini, dosyanın asıl mağdurunun kendisi olduğunu savundu. Bardakçı, "Bir dersim vardı mezun olmak için. İzmir'e kesin dönüş yapmak üzereydim. Eskişehir'e giderken Baver de benimle geldi. Evden çalıştığı için Baver'in hangi şehirde olması pek fark etmiyor. Baver ile 2-3 gün Eskişehir’de kaldık, sonra KPSS için İzmir'e döndüm. Baver, Ozan'ın Eskişehir’e geleceğini söyledi. Şaşırdım, çünkü Ozan bizi her yerden engellemişti. Uzun süredir görüşmüyorduk. Eskişehir'e döndük. Ozan geldi Eskişehir'e ama gece evden kaçmış. Sonra Baver'e tehdit mesajları atmaya başlamış. KPSS için İzmir'e gittim, sonra beni gözaltına alıp Ankara'ya getirdiler ama ben zaten ifade vermeye gidecektim" dedi.
Müşteki Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Özdemir Özdemir, sanık Karaca'ya "akli dengesi yerinde değil" raporu verip, adaleti yanıltmaya çalışan doktorlardan şikayetçi olacaklarını söyledi.
Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, müşteki avukatlarının kovuşturmanın genişletilmesi yönündeki talepleri yargılamaya katkı sağlamayacağı nedeniyle reddedilmesini istedi. Savcı, Adli Tıp Kurumu raporlarındaki çelişkinin giderilmesi için sanık hakkındaki akıl sağlı raporunun üst kurula gönderilmesi talebinde de bulundu.
Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuksuz sanıklar hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı adli kontrolünün devamına hükmetti. Sanık Ahmet Ozan Karaca hakkındaki akıl sağlı raporunun Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu'ndan yeniden talep edilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 22 Mart saat 10.00'a erteledi.
Kaynak: İHA