Çarpıcı araştırma! Endişe verici aşı ve obezite ilişkisi...

İtalya'da aşı etkinliği üzerine yapılan bir araştırmada çarpıcı bir sonuç elde edildi. Risk grubundaki obez bireylerde antikor üretimi neden ve ne kadar düşüyor? Obezite-Covid ilişkisini uzmanlar Haberglobal.com.tr için yorumladı.

Son Güncelleme:

Koronavirüs ile mücadelede dünya çapında aşılama süreci devam ederken, aşıların etkinlik oranları, antikor üretimi gibi konular da pandemiyle birlikte hayatımıza sirayet eden kavramlar oldu. Yapılan yeni bilimsel çalışmalar da özellikle aşı etkinliği konusundaki soru işaretlerini gidermeye çalışıyor.

Aşıların ne kadar etkili olduğu ve olacağı sorusu aranırken risk gruplarının da altı çiziliyor. Elde edilen yeni bulgulara göre Pfizer/BioNTech aşısı, obez bireylerde sağlıklı bireylere kıyasla etkisini yarı yarıya kaybediyor.

YARI YARIYA DÜŞÜŞ!

İtalyan araştırmacılar, aşı olan sağlık çalışanları üzerinde bir araştırma yaparken vücut kütle endeksi (BMI) 30'u geçen ve obez olarak nitelendirilen bireylerde antikor üretiminin yarı yarıya düştüğü sonucuyla karşı karşıya kaldı.

Konuyla ilgili olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu, Haberglobal.com.tr'ye konuştu.

Doç. Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu obezitenin koronavirüsün şiddetli geçirilmesinde bir risk faktörü olduğunun altını şöyle çizdi:

“Pandeminin başından beri, obezitenin ağır Covid enfeksiyonlarında yani Covid'in daha şiddetli geçirilmesinde bir risk faktörü olduğuna dair yapılmış çalışmalar var. Henüz Covid-19 özelinde antikor oluşumuna etkisi hakkında geniş çaplı bir araştırma okumadım ancak obez bireylerde olması muhtemel bir durum.”

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç Dr. Hayat Kumbasar Karaosmanoğlu

'TÜM AŞILAR İÇİN GEÇERLİ!'

Aşıların Türkiye'de yürütülen Faz3 çalışmalarında da yer alan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık ise obezitenin aşı etkinliğine etkisi üzerine şöyle konuştu:

Bu sadece Pfizer/BioNTech değil, tüm aşılar için geçerli. İnaktif aşılarda da diğer aşılarda da... Geçmişte yapılagelmiş aşılarda da obez olmak ve bağışıklık sistemi baskılanmış olmak -bu noktada obezite dışında ilerlemiş yaş gibi başka faktörler de var- aşı yanıtını azaltan faktörler olarak karşımıza çıkar. Koronavirüs aşılarında da bunu gördük.”

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık

'HER KOŞULDA, AŞI OLMAK ÇOK ÖNEMLİ'

“Bu aslında geçmişte de bildiğimiz bir durumdu” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Balık, “Zaten bu saydığımız risk grupları Covid'i de ağır geçirme riski taşıyan gruplar. Ancak her koşulda, antikor yanıtı düşük bile olsa, bu kişilerde bir kere bağışıklık sistemi virüsü tanımışsa, antikor yanıtı düşük de olsa aşı, ölümcül ve ağır enfeksiyon geçirilmesini önlüyor. Bu nedenle ısrarla, antikor yanıtı düşük bile olsa risk grubunda olanların aşılanması gerekir. 'Zaten etkisi düşük olur' diye aşının ihmal edilmesi kesinlikle doğru olmaz” dedi.

Daha önceki araştırmalar, obezitenin Covid-19 hastalarında ölüm riskini yüzde 50 oranında artırdığını ortaya koymuştu. Aynı zamanda obez bireylerde hastaneye yatma riski, sağlıklı bireylere göre yüzde 113 daha fazla olduğu tespit edildi.

BMI (Vücut kitle endeksi / Body Mass Index): Vücut kitle endeksi kilonun, boy uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle hesaplanır. Buna göre; Zayıf: <18.5, Normal: 18.5-24.9, Kilolu: 25-29.9, Obez: 30-34.9, Morbid Obez: >35.

Bunun yanı sıra JAHA'da (Amerikan Kalp Derneği Dergisi / Journal of the American Heart Association) yayınlanan bir makale* metabolik hastalıklara yol açan beslenme ve yaşam modellerini ele alırken; obezite, hipertansiyon, diyabet ve kalp yetmezliği hastalıkları değerlendirildi.

YÜZDE 63'Ü ÖNLENMİŞ OLURDU

Araştırma, metabolik olarak sağlıklı bir popülasyon olsa, Covid nedeniyle hastaneye yatışların yüzde 63'ünün önlenmiş olabileceğini gösteriyor.

Adı geçen dört hastalık grubu içinde ise en tehlikelisi obezite. Kasım 2020'ye kadar elde edilen verilerin derlendiği çalışmaya göre Covid-19 nedeniyle hastaneye yatan 906 bin 849 yetişkin bireyin yüzde 30.2'si obez.

Vücuttaki fazla yağın insülin direnci gibi metabolik değişimlere neden olacağı ve bu sebeple vücudun enfeksiyonlarla savaşmakta zorlanacağı bilimsel çalışmalarda öne sürülüyordu.

ARAŞTIRMA NASIL YAPILDI?

Roma'daki Istituti Fisioterapici Ospitalieri'de araştırmayı yürüten Aldo Venuti, iki doz Pfizer/BioNTech aşısı olan 248 sağlık çalışanı üzerinde çalıştı. İkinci dozdan yedi gün sonra katılımcıların yüzde 99.5'inde antikor oluştu ve oluşan antikor, Covid-19'un atlatanlardan daha yüksek olduğu kaydedildi. Buna karşın aşırı kilolu ve obez kişilerde antikor oluşumu yarı yarıya düşük kaydedildi.

Raporu oluşturan Aldo Venuti ve çalışma arkadaşları “Obezite, Covid-19'lu hastalar için morbidite ve mortalite açısından önemli bir risk faktörü. Bu alt grupta etkili bir aşılama programı planlamak zorundayız. Daha derin ve geniş kapsamlı çalışmaya ihtiyaç duyulmasına rağmen bu verilerin Covid-19 için özellikle obez kişilerde aşılama stratejilerinin geliştirilmesinde önemli etkileri olabilir" dedi.

'OBEZ BİREYLERE BİR DOZ DAHA...'

Venuti, "Verilerimiz daha geniş çalışmalar tarafından doğrulanırsa obez bireylere fazladan bir doz daha vermek veya daha yüksek bir doz vermek seçenekler arasında olabilir” ifadelerini kullandı.

Imperial College London'da immünoloji üzerine çalışan Prof. Dr. Danny Altmann çalışmayı yorumlarken “BMI'ın aşılama sonrası ortaya çıkan zayıf bağışıklık tepkisinin muazzam bir belirleyicisi olduğunu her zaman biliyorduk. Bu nedenle çalışma ilginç, ancak küçük bir veri setine dayanıyor” ifadelerini kullandı. Altmann ayrıca yüksek obezite görülen ülkelerde aşılama sonrasında mutlaka bağışıklık izleme programlarına ihtiyaç olduğunun altını çiziyor.

Prof. Dr. Altmann ve ekibi tarafından Brezilyalı sağlık çalışanları üzerinde yapılan bir araştırmada ise BMI değeri yüksek olan kişilerde Sars-CoV-2'ye yeniden yakalanma riskinin daha büyük olduğu sonucuna ulaşıldı.

KORKUTAN OBEZİTE ORANI

Obezite ile ilgili yakın dönemde yapılan en kapsamlı global çalışmaya Dünya Sağlık Örgütü imza attı. 2016'da yapılan araştırmaya göre nüfusu 1 milyonun üzerinde olan ülkeler arasında obezite oranı en yüksek ülke yüzde 37.90 ile Kuveyt oldu. ABD ise yüzde 36.2 ile 2. sırada yer almaktaydı. Ürdün (35.5), Suudi Arabistan (35.4) ve Katar (35.1), ABD'yi takip etti. Türkiye'de ise bu oran 32.1'di.

FAST-FOOD KÜLTÜRÜNÜN ETKİSİ

Nüfusa bakılmaksızın obezitenin en yüksek görüldüğü ülkeler ise Okyanusya'daki ada ülkeleri. Amerikan Samoası yüzde 74.6 ile listenin başında yer alıyor. Bunun sebebi olarak kolonizasyonun Aborjinleri fast-food kültürüne, sedanter yaşam tarzına, şekere ve işlenmiş gıdalara bağımlı yapması gösteriliyor.**

Cook Adası sakinleri bir kutlamada hazırlanan geleneksel yemekleri tüketiyor. Pasifik adalarında hükümetler abur cubur türü gıdaları kısıtlamaya gidiyor. Yüksek oranda diyabet de görülen ülkelerde halk organik ve geleneksel gıdalara yönlendiriliyor. (Fotoğraf: iStock)

Yüzölçümleri oldukça küçük olan ve bu sebeple tarım ve hayvancılığın zorlu koşullarda gerçekleştiği adalarda, yoğun çaba ile besine ulaşan halkın, sömürge döneminde hazır yiyeceklere ve işlenmiş gıdalara kolaylıkla ulaşmasının önemli bir etken olduğu vurgulanıyor. Aynı zamanda BMI hesaplamasının beyazlara uygun bir formül olduğu ve Polenezya haklarının vücut tiplerine uygun bir formül olmadığı da belirtilen faktörler arasında.

KAYNAKLAR: WHO, The Guardian, Our World in Data, JAHA, BBC

*: Coronavirus Disease 2019 Hospitalizations Attributable to Cardiometabolic Conditions in the United States: A Comparative Risk Assessment Analysis / JAHA

**: How mutton flaps are killing Tonga / BBC.com

**: Studying The Origins of Obesity in Samoa / Yale University

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber