Candaş Tolga Işık'ın sunduğu Az Önce Konuştum Programının konuğu İbrahim Kalın

Candaş Tolga Işık'ın sunduğu Az Önce Konuştum Programının konuğu İbrahim Kalın oldu. Kalın canlı yayında Papa'nın Irak ziyaretindeki pul skandalına ilişkin "Düzeltilmezse neticesi sert olur" dedi. Öte yandan Kalın, S-400 alımlarına ilişkin geri adım atılmayacağını söyledi.

Son Güncelleme:

Haber Global ekranlarında yayınlanan Candaş Tolga Işık'ın sunduğu Az Önce Konuştum programının bu haftaki konuğu Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın oldu. Kalın gündeme ilişkin çok önemli değerlendirmelerde bulundu.

Programdan öne çıkanlar: 

PAPA ZİYARETİNDEKİ PUL SKANDALI

"DÜZELTİLMEZSE NETİCESİ SERT OLUR"

Bu harita büyük bir hata ve Türkiye'ye yapılan saygısızlıktır. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Başkonsolosluğumuz hemen irtibata geçip bunu sorgulamıştı. "Resmi bir bağlayıcılığı yok" diye dönüş sağlandı. Hükümet bunu derhal düzeltmeli. Düzeltmediği takdirde neticesini en sert biçimde alır

"BIDEN NEDEN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'I ARAMIYOR?" TARTIŞMALARI

Biraz ağır olacak ama bu durum eski dönemlerin aşağılık komplekslerini çağrıştırıyor. Biz bunu bu kadar önemsemiyoruz.

"S-400'DEN GERİ ADIM ATMAYIZ"

Burada durup dururken Türkiye ben onu değil bunu almak istiyorum demedi. Burada bir ihtiyaç var onu almak istiyorum dedi. Biz Türkiye olarak S-400'lerden geri adım atmayız.Kararlılığımız devam ediyor. S-400'ler F-35'lere tehdit teşkil etmez. Bu tartışmaların teknik değil siyasi bir tartışma olduğunu görüyoruz. Türkiye olarak biz de diyoruz ki "Gelin siyasi olarak çözelim".  CAATSA yaptırımları anlamsız ve işlevsizdir. Bu tehdit dilleri bizi etkilemez. 

KORONAVİRÜS GÜNDEMİ

Vaka sayıları ve can kayıpları artarsa yeniden kapanma ihtimali var. Devletin aldığı tedbirlere vatandaş uyum sağlarsa anlamlı. İstediğimiz aşılama süreci zaman alacak. Tedbirleri elden bırakmadan yolumuza devam etmeliyiz. Bireysel olarak her ihmal toplumu etkiler.

TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ

"AVRUPA BİRLİĞİ İLE KOPMADIK"

Avrupa ile hiçbir zaman kopmayacağız. Bu süreçte inişli çıkışlı dönemler oldu. Türkiye perspektifinde bir daralma yaşadı Avrupa. Washington'dan emir alan bir Avrupa var. Avrupa kendi coğrafyasını bırakıp oraya bakıp perspektif belirlemesi küresel açıdan olumsuz hale getiriyor.

"400 BİN SURİYELİ MÜLTECİ ÜLKESİNE DÖNDÜ"

18 Mart Göçmen anlaşması güncellenmesi gerekiyor. AB'den destek gelse de gelmese de biz göçmenlere desteğimizi sürdüreceğiz. Türkiye'den 400 bine yaklaşık kişi güvenli olan bölgeye döndü. 

Gümrük Birliğinin güncellenmesinin zamanı geldi. Hem AB hem de Türkiye ekonomisi için önemli bir güncelleme. Ancak hemen olacak bir iş değil, 3-4 yılı bulabilir. Bu süreç piyasalara bile önemli katkı sağlayacak. Vize serbesti de konuşulması gerekenler arasında. 

ERDOĞAN-MACRON GÖRÜŞMESİ

Avrupa siyaseti Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bölgede etkin aktör olduğunu biliyor. Avrupa'nın aklı başında siyasi aktörleri bunu biliyor ve görüyorlar. Macron sorunları çözelim daha sık görüşelim anlayışıyla görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu yaklaşımı olumlu buldu. Fransa ile Libya konusunda çok farklı noktalardan bu noktaya geldik. Libya halkı 2,5 yıldır süren savaşa karşı artık rahatsız. Bölgede Libya'da ulusal bir ordu kurulması gerekecek. Biz bu konularda destek vereceğiz. Libya, Türk firmaları önemli işbilriğine girecek. Türkiye Avrupa ile her konuda anlaşamayabilir. Ancak karşılıklı çıkar ve saygı çerçevesinde bu durumu yürütebiliriz.

ŞİDDET OLUŞUMLARI

Kadına yönelik şiddete öyle bir ceza uygulamalıyız ki yapan kişi  bir daha insan içine çıkmasın. Bu sadece hukuk olarak değil. Kültürel ve sosyal olarak da bu önemli. Hukuk ile kamuoyu vicdanı bu noktada buluşmalı. Bir şeyi şiddet yoluyla ele geçirmek, erkekliğini test etmek gibi rezil durumlar toplum meselesi. Biraz daha oturup tefekkür ederek düşünmek lazım. Daha iyisini nasıl yapabiliriz? Bunları bireysel ve toplum olarak düşünmeliyiz. İyi güzel kavramlarını unuttuk. Güzel deyince bir anda estetik kozmetik geliyor. Anlamın kendisi anlamsız olmaya başladı. Bir şeyleri daha iyi daha doğru yapabiliriz. 

KALIN'DAN "AÇIK UFUK" KİTABININ HİKAYESİ

Zamanın ruhunu yakalamak  ve sorgulamak lazım. Bizim kendi medeniyetimizin zirveye çıktığı dönemde ufkumuzun açık olduğu dönemlerin olduğunu görüyoruz. İnancım var, imanım var diyerek burada kalmamış ve incelemiş aramış, taranmış. Türkiye'de de ufkumuzun açıldığını bazen de daraldığını görebiliyoruz. Düşünmek bir zihin jimnastiği ya da meditasyon değil. Bir hareket edip ruhumuzu canlı tutup ayağa kalkmak lazım. Bu manada bu kitap bir yolculuk.

KİTAPTAKİ "TEFEKKÜR" SÖZCÜĞÜ NEYİ İFADE EDİYOR?

Bütün amacı kendini tanımasıdır. Bu sözün amacı yerini doğru tespit etmesi, egosunu tatmin etmesi demek değil. 

SANAL DÜNYANIN TEHLİKESİ

Sanal dünyada insanlar başka bir kimliğe bürünmeye çalışıyor. Aslında hepimiz bir Truman Show'u yaşamak istiyoruz. Burada bir hadi meditasyon yapıp rahatlayalım demek sorunu çözmüyor. İnsanlar elbette iyi geliyorlarsa yapsınlar. Ancak gerçeklik bu yönde. 

Kaynak: Haber Global TV

Sonraki Haber