Büşra kendisini eve bırakan polisi vurmuştu! Cinsel tacizin detayları ortaya çıktı: Dudakların çok güzel, sarıl bana sevgili olalım
İzmir'in Karabağlar ilçesinde, kendisine cinsel tacizde bulunduğunu öne sürdüğü polis memuru Süleyman A.'yı kendi beylik silahıyla vuran 4 çocuk annesi Büşra K.'nın 18 yıla kadar; açığa alınan polis memurunun ise 36,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada, taraflar birbirini suçladı.
Olay, 31 Ocak 2024'te saat 23.00 sıralarında, Uzundere Mahallesi'ndeki bir apartmanda meydana geldi. İlk eşinden 4 çocuğu bulunan ve ikinci evliliğinde şiddetli geçimsizlik yaşadığı belirtilen Büşra K. (32), eşi Cenk K.'ye boşanma davası açtı. 2 Şubat'ta boşanma davası görülecek olan Büşra K., iddiaya göre, eşinin evine gelmesi üzerine 'KADES' uygulamasından yardım istedi. Kısa sürede eve gelen polis ekipleri, Büşra K.'yı alarak Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü Aile İçi Şiddet Büro Amirliği'ne götürdü.
KARAKOLDA VE EVDE TACİZ İDDİASI
Soruşturma kapsamında Büşra K. ifadesinde, yaşananları anlattı. İddiasına göre, emniyette polis memuru Süleyman A., 'Buraya böyle güzel kadınlar gelmiyor' diyerek şeker verdi, ardından da yanağına dokundu.
İfade işlemi bittikten sonra Karademir ekip otosuna bindi. Büşra K., Süleyman A. ile aracı kullanan diğer polis Ş.M. ile evine götürüldü. Araçtan inen Süleyman A., 'Kapıyı kontrol edeyim' diyerek Büşra K.'nın evine girdi. İddiaya göre polis memuru, beylik silahını ve ceketini çıkararak evdeki aynanın önüne bırakıp Büşra K.'yı köşeye sıkıştırdı. Cinsel tacizde bulunduğu Büşra K.'ya 'Dudakların çok güzel. Sarıl bana sevgili olalım' diyen Süleyman A. öpmeye çalıştı. Büşra K., Süleyman A.'yı engellemeye çalışıp, eline geçirdiği aynanın üzerindeki silahı ateşledi.
Polis memuru , karnından yaralandı. Balkona çıkan kadın ise 'Polis bana saldırdı. İmdat. Polisi vurdum' diye bağırarak yardım istedi. Polis memuru , ambulansla Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı, tedavi sonrası taburcu edildi. Olay sonrası Büşra K., sevk edildiği adliyede tutuklandı. Polis memuru, açığa alındı. Büşra K. ise daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
‘ÖNCEDEN DE BENZER ŞEYLER YAPMIŞTI’
Olayın şahidi diğer polis memuru Ş.M. ise ifadesinde, "Olay günü ekip aracını ben kullanıyordum. Ekip şefim Süleyman A., Büşra K.'nın özel hayatına yönelik sözler söylemeye başladı. Büşra K.'ya, 'Kaçıncı evliliğin? Başka birini bulursun. Numaramı al ararsın' gibi cümleler kurdu. Büşra Hanım’ın evine geldiğimizde Süleyman A., bana 'Sen araçta bekle' dedi. Süleyman A.'nın bu davranışı beni rahatsız etti. Önceden de benzer şeyler yapmıştı. Büşra K.'nın peşinden gitmesini uygun bulmadım. Sıralı amirime durumu anlatmak için telefonumla binaya girişlerini kaydettim. 7-8 dakika sonra ise Büşra K.'nın balkonundan bağırdığını duydum. Süleyman A. tek başına dışarı çıkıp bir sandalyenin üzerine oturdu. Büşra K. ise cinsel tacize uğradığını söyledi. Süleyman A. ise silahını alan Büşra K.'nın kendini vurduğunu söyledi. Ardından sağlık ekipleri gelip Süleyman A.'yı hastaneye kaldırdı" dedi.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Süleyman A. da ifadesinde, "Büşra K. evinde zarar olduğunu, bize göstermek istediğini, korktuğunu söyleyip, eşlik edilmesini istedi. Eve girip, ışıkları açtı. Kapının arkadan bombe yaptığını söyledi. Baktım. Dışarı çıkacağım esnada belimde bulunan beylik tabancamın ani bir refleks ile çekildiğini hissettim. Döndüğümde silahı bana doğrultmuş halde gördüm. Bir el tetik düşürdü. Yaralandım. Hızlı bir şekilde doldur-boşalt yaparak tetiğe bastı. Silah tutukluk yaptı. Kesinlikle iddia ettiği gibi kendisine dokunmadım, sarılmadım, herhangi bir temasta bulunmadım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.
POLİSE 36,5 YIL HAPSİ İSTEMİ
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanık Süleyman A.'nın 'Nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal' suçundan 1 yıldan 3 yıla, 'Cebir tehdit hile kullanarak cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' suçundan 3 yıldan 10,5 yıla, 'Nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar, 'Zincirleme cinsel taciz' suçundan 6 aydan 3 yıla, 'Sarkıntılık suretiyle cinsel saldırı' suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar olmak üzere 14 yıldan 36,5 yıla kadar hapsi istendi.
'HER ŞEY 1 DAKİKADA OLDU'
Büşra K. hakkında ise 'Kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan 9 yıldan 15 yıla, 'Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma' suçundan 1 yıldan 3 yıla olmaz üzere toplam 10 yıldan 18 yıla kadar hapsi istemiyle dava açıldı.
İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, tutuksuz müşteki sanıkların bugün yargılanmalarına başlandı. Duruşmaya tutuksuz sanık Büşra K., avukatları Ruveyda Şule Ak ve Eriş Önen, diğer müşteki sanık Süleyman A., avukatı Emrullah Aksakal ile Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri katıldı.
Savunmasını yapan Süleyman A., soruşturma aşamasındaki ifadesini tekrar edip, olay anını anlattı: "Sırtım dönüktü. Ateş etti. Şok oldum. Yaralandım. Arkamı döndüğümde profesyonelce doldur-boşalt yaptı. Birkaç kez tetiğe bastı. İkinci merminin sıkıştığını gördüm. Her şey 1 dakikada oldu. Sağ elimle silahı aldım, sol elimle ittim. Sonra binadan çıktım. Bina girişinde sandalyeye oturdum. Ardından hastaneye kaldırıldım."
Mahkeme başkanının karakolda Büşra K.'nın yanağını elleyip ellemediğini sorması üzerine sanık polis, bu konudaki suçlamayı kabul etmediğini söyledi. Usule göre, polis memurlarının telefon numarası verip, eve bırakması gibi bir uygulamanın olup olmadığı soruldu. Sanık polis, müştekiler isterse böyle bir uygulamanın yapıldığını kaydetti. Süleyman A., mahkeme başbakanın 'Büşra'nın evine neden girdin?' sorusuna "Kapıda bombe vardı. Tespit için ona bakmaya gittim" dedi.
Avukat Ruveyda Şule Ak ise cep telefonu numarasını polis merkezindeki ifade işlemi sırasında Büşra K.'ya veren Süleyman A.'ya, "Büşra zor durumda kaldığına seni mi cep telefonundan aradığında olay yerine daha hızlı ekip gider, yoksa 112'yi mi aradığında mı daha hızlı mı gider?" sorusunu yöneltti. Süleyman A. ise soruyu "Bilmiyorum" diye yanıt verdi.
Süleyman A.'nın tanık olarak dinlenen meslektaşı Ş.M. ise "Ortada bir şikayet yok. Zapta alınacak bir konu yok. Süleyman'ın yukarı çıkmasını gerektirecek bir durum yok" diyerek meslektaşının yaptığının yanlış olduğunu söyledi. Süleyman A.'yı yukarı çıkarken kayda alan tanık Ş.M., "Süleyman Bey ile aramızda bir husumet yok. Sadece her çalışanın yaşadığı cinsten anlaşmazlıklarımız olmuştur. Süleyman A., Büşra'nın evinde 8 dakika 45 saniye kaldı. Ben de tek başıma müşteki kadınları evine götürüyorum. Asla apartmandan içeri girmiyorum. Kadın apartmana girdikten sonra adresten ayrılıyorum" diye konuştu.
Savunmasını veren Büşra K. ise "Süleyman A., beni yanındaki polis memuru ile evime getirdi. Araçtan indim, peşimden geldi. Benimle gelmesinin gereğinin olmadığını söyledim. Dairenin içine girdi. Şok oldum. 'Yarın çay içmeye geleyim' dedi. Sehpanın üzerine belinden çıkardığı silahını koydu. Dudağımı ve boynumu öpmeye başladı. Engel olmaya çalıştım, istemediğimi söyledim ve 'Zina yapmam' dedim. Sapıkça saldırdı, gözü dönmüştü; üstüme çullandı. Elime silah gelince korkutmak için ateş etmek istedim. Silah ateş alınca elinden kurtulup, başka bir odaya kaçtım. Peşimden koşup silahı elimden aldı. Ben de balkona çıkıp yardım istedim. Tetiğe bir kez bastım" ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanı, tarafların esas hakkındaki savunmaları için davayı erteledi.