Bunun adı vandallık, Boğaz'da çöp öbekleri

Onca uyarıya rağmen İstanbul Boğazındaki kirliliğin önüne geçilemiyor. Kabataş sahilinden İstinye’ye kadar uzanan Avrupa yakası sahil bandında pet şişeler, hazır gıda ambalajları, plastik atıkların yanı sıra kondom bile görmek mümkün. Uzmanlar ise "Bu gidişle Boğaz çöplüğe döner" diyor.  

Son Güncelleme:

İstanbul Boğazı'ndaki deniz kirliliği artarak devam ediyor. Plastik kirlilik nedeniyle Boğaz hattının birçok noktasında çöp öbekleri oluşurken, ortaya çıkan görüntüler ise hoyratlığı gözler önüne seriyor. Özellikle Kuruçeşme Parkı'ndan Rumeli Hisarı'na kadar olan hat boyunca zaman zaman pet şişe, plastik bardak, yiyecek kutuları hatta kondom bile görmek mümkün. Kirliliğin en yoğun olduğu bölge ise Aşiyan-Rumeli Hisarı arasındaki hatta oluşuyor. Boğaz kıyılarında denizanası artışı da gözlemlenirken, ortaya çıkan kirlilik hem bölge sakinlerini hem de uzmanları endişelendiriyor.

Bebek sahili de vandallıktan nasibini alıyor. 

KİRLİLİK İNSAN KAYNAKLI

Boğaz’ın müdavimleri sayılan olta balıkçıları ile konuştuğumuzda kirliliğin her geçen gün daha da arttığı belirtilirken, ortaya çıkan olumsuz tabloyu değerlendiren İTÜ Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan İnce ise, “İstanbul’un deniz ve kara eko ne yazık ki ciddi çöp kirliliği yaşanıyor" dedi.

KİMSE BAŞA ÇIKAMAZ

Plastik kirliliğin canlı türleri için büyük risk olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. İnce, "Ne olursa olsun ortaya çıkan manzara insan kaynaklı sorumsuzluğun tablosu. Etrafa saçılan plastik malzemeler, pet şişeler, ambalaj kağıtları maalesef toplum bilincimizin göstergesi. Sorumlu temizlik birimleri gereken çalışmaları daha da arttırmalı. 20 milyonluk kalabalık bir kentte insanlar çöplerini sokağa atmaya devam ederse, kimse başa çıkamaz” diye konuştu. 

TOKSİN BİRİKİYOR 

İstanbul Boğazı'nın yüzeyinde zaman zamana görülen yağ tabakası ile mikroplastik kirlilik riskine de dikkat eken Prof. Dr. İnce, “Denize atılan plastik çöpler yüzyıllar boyunca erimediği gibi eko-sisteme zarar veriyor. Plastik atıklardaki kimyasallar çözündükçe mikroplastikler suya karışarak deniz canlılarının bünyesine geçiyor. Yediğimiz balıklarda toksin birikimi oluşuyor. Bu döngü, hem eko-sisteme, hem deniz canlılarına, hem bize zarar veriyor" ifadelerini kullandı. 

Rumeli Hisarı kıyılarında da ciddi kirlilik söz konusu. 

AVRUPA VAZGEÇTİ

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici de İstanbul Boğazı'nın yakın gelecek adeta çöplüğe dönme riski altında olduğunu belirtirken, şu uyarılarda bulundu:  "Plastik kirliliği maalesef bilinçsiz insan davranışlarından kaynaklanıyor. İstanbul Boğaz ile İzmir Körfezi yoğun kirlilik baskısı altında. Avrupa plastik ambalajlardan yıllar önce vazgeçti. Bizim ülkemizde halihazırda plastik bardaklar, plastik ambalajlar olmak üzere neredeyse her ürün plastik veya petro-kimya içeriyor."

Aşiyan sahilinde oluşan öbekler dikkatlerden kaçmıyor. 

TAKİP SİSTEMLERİ KURULMALI

Dr. Kesici, denizde öbekleşen plastik çöp yığınlarının zamanla parçalanarak 5 mm'den daha küçük olan mikro plastiklere dönüştüğüne de dikkat çekerken, "Örneğin yapılan bir araştırmada Mersin Körfezinde km2'de 7 milyon adet mikroplastik olmasına rağmen bu kirlilik çoğunlukla gözle fark edilmiyor. Denizlerdeki kirlilik, suda yaşayan canlılar ve balıklar ile insanlara bulaşıyor. Kirliliğe karşı özel takip ve ceza yöntemleri devreye alınmalı. Doğayı kirleten her kim olursa olsun en ağır şekilde cezalandırılmalı" uyarısında bulundu. 

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber