Boşanma davasının kaybedeni çocuklar, ortak velayet tartışılıyor
Yeni yargı paketi ile süresiz nafaka ve boşanma davalarına dair tüm detayların sil baştan gözden geçirilmesi de bekleniyor. Her yıl yaklaşık 200 bin çocuğun velayet kanunundaki uygulamalar nedeniyle anne ya da babasından ayrı kaldıkları biliniyor. Ortak Velayet Platformu, çocukların sadece anneye verilmesinin adil olmadığını belirterek, dünya üzerindeki uygulamalar gibi birer hafta ile anne ve babasında kalmasını önerdi. Hukukçular da velayetin yasal boyutlarını anlattı.
Türkiye'de boşanmak hukuki anlamda giderek zorlaşırken, boşanan çiftler ise başta çocukların velayeti olmak üzere pek çok konuda sorun yaşıyor. Yeni yargı paketi ile süresiz nafaka ve boşanma davalarına dair tüm detayların sil baştan gözden geçirilmesi de bekleniyor. Her yıl yaklaşık 200 bin çocuğun velayet kanunundaki uygulamalar nedeniyle anne ya da babasından ayrı kaldıkları biliniyor. Bu konuda mağdur ebeveynlerin seslerini duyurmak için kurulan Ortak Velayet Platformu Başkanı Uzm. Dr. Özgür Niflioğlu, velayet davalarında çocuğun genelde anneye verilmesinin adil bir çözüm sunmadığını dengeli bir düzen kurulması gerektiğini söyledi.
Platformun yaptığı çalışmalara göre, boşanma davalarında çocukların yüzde 50'si başka bir şehre götürülüyor. Niflioğlu, "Mevcut kanun, çocuk istismarına yol açmakta ve çocukların en az yüzde 80'inin babasız büyümesine sebep olmaktadır. Babalar, çocukları üzerinde söz hakkına sahip olmazken, maddi yükünün tamamını üstlenmektedir. Boşanma sürecinde babaların yüzde 85'i çocuklarını görmekte zorluk yaşamakta ve velayeti elinde bulunduran taraf bu hakkı çoğunlukla tehdit unsuru olarak kullanmaktadır" açıklamasında bulundu.

EN ÇOK ÇOCUKLAR ETKİLENİYOR
Dünyadaki boşanma davalarına da örnekler veren Niflioğlu, çocukların bir hafta anne bir hafta babada kaldığını ve ikamet değişikliğine karşı önleyici tedbirler alındığı bilgisini de paylaştı. Bu durumla ilgili de konuşan Niflioğlu, çözüm önerilerini şu şekilde anlattı:
"Çocuklar boşanma davalarının kaybeden bir unsuru olmaktan çıkarılsın. Boşanma davaları sırasında çocukların başka bir şehre götürülmeleri yasaklansın. Ortak velayet rutin bir uygulama haline gelsin. Yeni Yargı Paketi'nde ortak velayeti destekleyen adımlara yer verilmesini bekliyoruz."
ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI
Avukat Kevser Yıldırım, velayet durumunda çocuğun üstün yararının dikkate alınarak karar verildiğini belirterek, "Çocuğun gelişiminde hangi ebeveyniyle nasıl bir sürede vakit geçirmesinin faydalı olacağı, mevcut düzeninde değişikliğin oluşmasında menfaatinin oluşup oluşmayacağı, çocuğun yaşının ve gelişimin hangi ihtiyaçları doğurduğu hususları dikkate alınmaktadır. Mahkeme anne yada babanın boşanmadaki kusur oranına göre velayet düzenlemesi yapmamaktadır. Boşanma da ağır kusurlu eşin çocuğun menfaatine olması halinde velayet hakkını alması mümkündür. Çocuğun menfaatinden kastımızın maddi durumu iyi olan taraf da anlaşılmamalıdır. Maddi durumu iyi olan eş velayet hakkının verilememesi üzerine çocuk için nafaka ödeyerek katkı sağlayabilir" dedi.
Velayet davalarında anne ve babanın uzlaşma zemini oluşturamaması halinde çocuk için yaşamın daha da zorlaştırıcı bir hal alabiliyor. Yıldırım, "Örneğin her hafta sonu çocuğu ile saat 12.00 ila akşam 20.00 arasında görüşme hakkı olan ebeveynin bu görüşe istisnasız bir ömür katılması mümkün olamayabilir. Yada çocuğun diğer ebeveyne teslimi de mümkün olmayabilir. Uyuşmazlık yaşayan ve birbirlerine negatif duygular besleyen eşlerin bu durumda birbirlerine zorluk çıkarması çokça rastlanan bir durumdur. Bu sebeple çocuğun üstün yararının korunması amacıyla bir karar verilse de bu kararın her zaman her koşulda sorunsuz işlediği söylemek mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
VASİ TAYİN EDİLEBİLİR
Konu hakkında açıklamalarda bulunan Avukat Emre Doğan ise şunları söyledi:
"Velayet kamu düzenine ilişkin ve son derece önemli bir konu olduğu için hakim tarafların talepleri ile bağlı olmayıp hakimin kendiliğinden ve geniş çerçevede araştırma yetkisi vardır. Öyle ki hakim velayeti uygun görmediğinde her iki tarafa da vermeyip çocuğa vasi tayin edebileceği gibi çocuğun yine üstün yararı gereği devlet korumasına da alabilecektir."
Doğan, velayet davası neticesinde çocuğun ortamının değişmesinin olumsuz durumlara sebep olacağını belirterek, "Boşanma davalarında, tarafların çocukları çekişmenin bir parçası haline getirmesi ve bu suretle birbirlerine üstünlük kurmaya çalışmaları çocuğun psikolojisini olumsuz yönde etkilemektedir. Müşterek çocuğun mevcut velayeti gereği sürekli olarak yanında bulunan, ona duygusal destek sağlayan ebeveyn açısından velayetin değişmesi de psikolojik olarak olumsuz etkileyebilecektir" diyerek değerlendirmelerini noktaladı.
Kaynak: Web Özel