Bir İstanbul masalı | Kız Kulesi: Yangınlar, depremler, salgınlar, hacizler...

Kız Kulesi bilinen yaklaşık bin 500 yıllık tarihinde yangınlar, depremler ve hacizler gördü. Defalarca kez yenileme ve onarım çalışmaları yapıldı. Bizans'ın gümrük noktası olarak kullandığı Boğaz'ın bu harika noktası bugün yine bir restorasyon ile gündemde.

Son Güncelleme:

İstanbul dünyada eşi benzeri olmayan bir şehir. Sadece imparatorluklara başkentlik yapmasıyla, Ayasofya Camii gibi bir hazineye sahip olmasıyla veya dünyada içinden deniz geçen tek şehir olmasıyla değil, İstanbul Kız Kulesi gibi insanlığın başka bir ortak mirasına da sahip. 

Yapı sosyal medyaya düşen bir görüntü ile yeniden gündem oldu. Bu görüntüde restorasyon amacı ile konulan brandanın içi gözüküyor fakat yapının bazı kısımlarının ortada olmadığı görülüyordu. Yetkililer yaptıkları açıklamada işlemin restorasyon faaliyeti kapsamında rutin bir uygulama olduğunu dile getirdiler.

Restorasyon çalışmaları kapsamında eski kulenin yerinde olmadığı görüldü. 

Kız Kulesi 4 Eylül 2021 tarihinden bu yana restore ediliyor. Restorasyon duyurusu yapıldığında Nisan 2022’de ziyarete açılmasının amaçlandığı bilgisi verilmişti.

Kule, Eylül 2021'de yeniden restorasyona alınmıştı. Fotoğraf: Shutterstock

Kız Kulesi tarih boyunca pek çok kez onarım ve bakıma alındı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinin ardından Osmanlı İmparatorluğu Boğaz’ın bu incisi ile ilgilenmeye başladı. 1509 yılında meydana gelen ve ‘küçük kıyamet’ olarak bilinen İstanbul depreminde kule büyük hasar gördü. Onarım, Yavuz Sultan Selim döneminde gerçekleşti.

AHŞAP KULE YANDI

İstanbul’un başka bir büyük depremi 1692 yılında yaşandı ve kulede tamir ve onarım yapıldı. 1721’de kuleye bir fener inşa edildi. 1729’da fenerdeki yağ kandilinin rüzgar etkisiyle tutuşmasından dolayı tamamı ahşap olan kule yandı. 1725 yılında kapsamlı bir onarım yapıldı. Bu onarım sonrası kule, kurşun kubbeli ve fener bölümü de kagir ve camlı olarak restore edildi.

Restorasyon tamamlandığında kulenin bu biçimde olması bekleniyor. Fotoğraf: Kültür ve Turizm Bakanlığı

Aradan yaklaşık 40 sene geçtikten sonra 1766 Büyük İstanbul Depremi sonucu kulede tekrar onarıma gidildi. 

BÜYÜK ONARIM II. MAHMUD DÖNEMİNDE

1779-1803 yılları arasında kulede çeşitli onarımlar gerçekleştirildi. Kız Kulesi’nin Osmanlı dönemindeki son büyük onarımı II. Mahmud döneminde yapıldı. Kule bugünkü şeklini büyük ölçüde 1832’de II. Mahmud zamanında aldı. 

İkinci Dünya Savaşı döneminde (1944) Kız Kulesi’nde yenileme çalışmaları yapıldı. Bazı bölümler yıkılarak betonarmeye çevrildi.

ÖZEL SEKTÖRE DEVREDİLDİ

1965’te binadaki sarnıç, yapılan tadilatlar sırasında üzeri beton dökülerek kapatıldı. İstanbul milenyuma yeni bir Kız Kulesi ile girdi. 1944’te yapılan ilave yapılar söküldü. 1999 Marmara Depremi sonrası kule çelik kuşaklarla güçlendirildi. 1995 yılında kulenin işletmesi turizme kazandırılması amacıyla özel sektöre devredildi.

İLK AMACI: GÜMRÜK

Milattan önce 5. yüzyılda bugün kulenin bulunduğu adacıkta bir gümrük noktası oluşturulmuştu. 12. yüzyılda Doğu Roma İmparatoru I. Manuel Komennos tarafından Kız Kulesi’nin olduğu yere bir savunma kulesi inşa edildi. Bu kule ile Sarayburnu’nda Mangana Manastırı’nın yanında bulunan bir kule arasında zincir gerilerek gemilerin Boğaz’a giriş çıkışı kontrol altına alınıyordu. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un fethinden sonra Kız Kulesi’nin olduğu yere bir kale inşa ettirdi. 

1660-1730 yılları arasında kuleye bir fener konarak gemilere rota tarifi yapıldı. 1830-1837 yılları arasında kolera salgınının şehre yayılmaması için kule karantina hastanesine dönüştürüldü. 

1944 yılında kapsamlı bir tadilata alınan Kız Kulesi

GAZ DEPOSU

Kule 1926 yılında gaz deposu hizmeti de verdi. 1959 yılında Kız Kulesi bir müddet radar istasyonu olarak kullanıldı. Bu süreden 1983 yılına kadar boğazdan geçen bütün gemileri 24 saat bildirme ve kontrol görevi Kız Kulesi’nde görev yapan iki memura aitti.

1995 yılında Kız Kulesi’ni turistik amaçla 49 yıllığına kiralayan Hamoğlu Holding 2013 yılında kulenin kullanım hakkını 22 milyon euro karşılığında satışa çıkarmıştı.

Kuledeki restoranı işletenlere gelen icra sonucu avukatlar 17 Ocak 2014 tarihinde kuleye gelerek restoranın günlük hasılatına el koymuştu. Kız Kulesi'nin işletmesi geçen yıl mayıs ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na geçti.

'BETON KALİTESİ ÇOK KÖTÜ'

Haber Global’den Ela Sezen’in sorularını yanıtlayan Kız Kulesi restorasyonuna katılan isimlerden Feridun Çılı, kulede restorasyonun gerekli olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı: Bu kulede 1940’lı yıllarda betonarme bir müdahale yapılmış. Mevcut durumda o betonun kalitesi çok kötü. O kısmın hiçbir taşıyıcılığı kalmamış.

Yığma bir yapı betonarme sürdürülemez. Ahşap olarak sürdürülebilir veya yığma olarak sürdürülebilir. Bu mühendislik ilkesine aykırı. Şu anda yapılan betonarme özelliğini yitirmiş kalitesini yitirmiş kısmı ahşap iskeletli olarak yenilenmesi.

II. Mahmud zamanından kalma Kız Kulesi

Peki restorasyon bitince nasıl bir kule göreceğiz?

Çılı bu soruya şöyle yanıt veriyor: 40’lı yıllardaki en son iki müdahale öncesini göreceksiniz. Mevcut gördüğünüzü, özgün göreceksiniz daha eski değil. Milletin gözünün alıştığı kule gözükecek, özgün malzeme ile.

Kaynaklar: Haber Global, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sabah, DHA, kizkulesi.com

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber