Bir ergenlik durumu: 'Maskeyi bırakmak istemiyorlar'

Kapalı alanlarda da maske zorunluluğu kaldırıldı. Her ne kadar bazı uzmanlar okullarda koronavirüs tedbirlerini esnetmek için daha erken olduğunu düşünse de yazın gelmesi ile maskeden bunalan öğrencilerin çoğu maskelere elveda diyecek. Ancak maskelerini çıkarmak istemeyen bazı öğrenciler de var. 

'ÖĞRENCİLER YÜZLERİNİ SAKLAMAK İSTEYEBİLİYOR'

Bazı uzmanlar, ergenliğe giren birtakım öğrencilerin vücut hatlarındaki ani değişimleri gizlemek için maske kullanmaya devam edebileceğini ifade ediyor. Uzman psikolojik danışman İlayda Timuçin, yaz mevsimi öncesi maske yasağının kaldırılmasıyla öğrencilerin çok büyük bir kısmının maskeleri çıkartacağını düşünüyor. Ancak ergenlik çağının getirdiği dış görünüm değişiklikleri nedeniyle hala maske takmaya devam edecek olan öğrencilerin de olacağını belirtiyor.

Timuçin, "Ergenliğe giren öğrencilerin burnu büyürken, sivilceleri artıyor ve yüz hatları değişiyor. Bu ani değişim sonucu büyüyen burunlarını ya da sivilcelerini maske ile saklamak istiyorlar" dedi. Timuçin, ergenlikte karşı cinsle iletişimin başladığını, beğenme ve beğenilme duygularının ortaya çıktığını, bunun da öğrencilerin dış görünüşleri hakkında endişe duymalarına neden olabildiğini aktardı.

Maske taktıkları dönemde öğrencilerin genelde sadece gözlerinin ve saçlarının göründüğünü söyleyen Timuçin "Maske takmak, öğrencilere hayal etmeyi öğretti. Bazı öğrenciler dış görünüşleri sebebiyle diğerlerinde hayal kırıklığı yaratabileceklerini düşünerek maskelerini çıkarmayabiliyorlar" dedi. 

'ÖĞRENCİLER MASKE İLE İLETİŞİMİ ÖĞRENDİ'

Uzman psikolojik danışman ve rehberlik öğretmeni Merve Kuruhasanoğlu, maskeyi çıkarmak istemeyen öğrencilerin en erken 4. ve 5. sınıfta görülmeye başladığını söyleyerek "Ana sınıflar ve ilkokul birinci sınıflar maskeleri çıkarmak istiyorlar" dedi ve "Yüzünü beğenmeyen öğrenciler ilkokulda daha kolay ikna edilebiliyor ancak ortaokul öğrencileri daha inatçı. Yüzlerindeki kusurlu buldukları yerleri maske takarak ya da perçem modeli saç kestirerek kapatabiliyorlar" diye sözlerini sürdürdü.

Türk kültüründe jest ve mimikler ile anlaşmanın önemli olduğunu belirten Kuruhasanoğlu, çocukların önceleri maske ile jest ve mimikleri göremediklerinden iletişimde zorlandıklarını söyledi. Uzman, "Öğretmenler maske yüzünden kendilerini duyurmak için seslerini yükselttiklerinde, bazı öğrenciler öğretmenlerin sinirlendiğini zannedebiliyordu. Ancak çocuklar maske ile iletişimi pandeminin ikinci senesi öğrendi. Bu yüzden maskenin iletişim ve yüz tanıma konusunda çocuklara kötü etkisi olduğunu düşünmüyorum" dedi.

'GÖZ BÖLGESİNE ODAKLANIRLAR'

Çocuk ve ergen psikiyatrı Doç. Dr. Neslim Güvendeğer Doksat ise geçen aylarda haberglobal.com.tr'ye yaptığı açıklamada maskelerin çocukların yüz tanıma becerilerinin gelişmesi noktasında zorlayacağını söylemişti. Doksat, "Çocuklar belirli bir özelliğe, gözler gibi belirli bir bölgeye odaklanırlar. Bu sebeple zorlanacakları kesindir" diyor.

Çocukların sadece göz ve burun üzerinden tanıma becerisi geliştirebileceklerini belirten Doksat, "Çocuklar bir kişiyi ileride maskesiz olarak ikinci defa gördüklerinde de doğal olarak zorlanabilirler" ifadelerini kullanıyor.

PEKİ NE YAPILMALI?

Psikolojik danışman İlayda Timuçin, maske ile yüzünü saklayan ergenlik çağındaki öğrenciler ile rehber öğretmenlerin ilgilenmesi gerektiğini söyleyerek "Rehber Öğretmenler olarak çocuklara yüz hatlarının oturarak orantılı hale geleceğini ve sivilcelerinin bir süre sonra geçeceğini anlatıyoruz. Çocuklara yaşadıkları durumun geçici olduğunu açıklayarak onlara yaşadıkları süreçte destek sağlıyoruz" dedi. 

Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul pandemi sırasında çocukların uzun süre boyunca online eğitime devam ettiklerini ve ev ortamına alıştıklarını söyledi. "Evde kapalı kaldıkları dönemde saç şekillerine, giyimlerine, dış görünüşüne dikkat etmek zorunda değillerdi. Ancak yüz yüze eğitim bir anda başlatıldı" diyen Kurul, bu durumun çocuklarda dış görünüşle ilgili yüzünü saklama dahil bazı problemlere yol açtığını söyledi. 

Kurul, öğrencilerle yakından ilgilenilmesi gerektiğini aksi taktirde bu sorunların ileride daha büyük problemlere yol açacağını vurguladı. Kurul "Okullardaki rehber öğretmen sayısı yetersiz. Rehber öğretmenlerin çocuklar ile tek tek ilgilenmesi çok önemli. Bu yüzden rehber öğretmen sayısı artırılmalı." diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak: Web Özel