"Beyin uyuyunca göz görmüyor" Kaza, nasıl oldu?
Yozgat'taki kazanın ardından gözler, uzun yol otobüslerinin ne kadar güvenli olduğuna çevrildi. Uzmanlar, bu tarz kazaların genelde şoför kaynaklı olduğuna dikkat çekerken, "Şoför, kafasında bin tane sorunla direksiyon başına geçiyor. Beyin uyuyunca göz görmüyor" diyor.
Sivas'tan İstanbul'a seyreden Adem Tatlısu yönetimindeki 58 ADA 924 plakalı yolcu otobüsü, Sivas-Yozgat kara yolunun Mükremin Kavşağı yakınında kontrolden çıkıp karşı şeride geçerek şarampole düştü. 12 kişinin hayatını kaybettiği kazanın, şoförün hareket halindeyken kalp krizi geçirmesi nedeniyle yaşandığı ortaya çıktı.
Yapılan ön otopside Şoför Adem Tatlısu'nun kalp krizi geçirdiği belirlendi. Kaza yapan otobüsün içerisinde bulunan kamera kayıtlarında da şoförün aniden elini kalbine doğru götürdükten sonra direksiyon başında baygınlık geçirdiğinin görüldüğü bildirildi. Yaşanan kazanın ardından gözler, otobüslerin ne kadar güvenli olduğuna çevrildi.
"YETERLİ TECRÜBEYE SAHİP DEĞİLLER"
Güvenli Sürüş Teknikleri Uzmanı Ethem Genim, uzun yol şoförlerinin en büyük problemlerinin yorgun ve uykusuz bir şekilde araç kullanmak olduğunu söylüyor. Genim, "Yeterli tecrübeye sahip sürücüler yok, araçlar sürekli yenileniyor, elektronik güvenlik ekipmanları ile donatılıyor ancak sürücüler bu araçların çeşitli zemin şartlarında gösterecekleri refleksleri bilmiyor, tecrübe edinemiyor" diyerek, kazaların sebeplerine dikkat çekiyor.
"Sürücü bu olaylarda en zayıf halka" diyen Genim, sürücünün direksiyon başında oturana kadar bir sürü eğitim ve testlerden geçtiğine de dikkat çekiyor. Genim, "Fiziksel sağlığınız iyi, belgeyi aldınız. Peki, ya ruh sağlığınız? Erken mi sinirlenirsiniz, bu işe uygun musunuz bunları düşünen yok" diyor.
"YÜZDE 30'U TEKRARDAN SÜRÜCÜ BELGESİ ALABİLİR"
Avrupa'da insan taşımacılığı yapacaksanız 6 ayda bir tekrar eden hatırlatma eğitimleri olduğuna dikkat çeken Genim, "Bizde şoför direksiyona kafasında bin tane sorunla oturuyor. Beyin meşgulse kişi aracı sadece gözü ile kullanıyor ve beyin uyuyorsa göz görmezden geliyor" ifadelerini kullanıyor. Sürücülere yıllardır eğitim veren Genim, ellerinde binlerce sürücünün risk profilini olduğunu vurgulayarak, "Bunlardan yüzde 30'u tekrardan sürücü belgesi alabilir" diyor.
Yozgat'ta yaşanan en son kaza ile ilgili de Genim, "Otobüsün yoldan çıkıp şarampole devrilmesi durumlarında otobüs tavanı en zayıf nokta haline geliyor. Camlar ve ortadaki profiller, araç takla attığı zaman ağırlığını kaldıramaz, tavan da koltukların hizasına yapışır. Burada, öyle bir durum yok, arka camlar kırılmış emniyet kemeri de kimse takmayınca insanlar da ne yazık ki eşyalar gibi dışarı fırlamış ve araç yuvarlandıkça altlarında kalmışlar" diyerek, değerlendirmesini noktalıyor.
"CEZALAR CAYDIRICI OLMALI"
Tüm Otobüsçüler Federasyonu Başkanı Mustafa Yıldırım, aracın karşı kaldırıma geçerek yuvarlanma kazalarının sürücü kaynaklı olabileceğinin altını çiziyor. Firmaların kendi iç denetim sistemlerini kurmaları gerektiğini kaydeden Yıldırım, "Bu kişiler, şoförlerin dinlenmesine kadar denetlemeliler. Cezalar caydırıcı olmalı ve denetimler aksatılmamalı" diyor.
"Artan maliyetler nedeniyle şoför yetiştirilemiyor" diyen Yıldırım, şöyle devam ediyor:
"Çalışma hakları düzenlenmeli. Meslek özendirici bir hale getirilmeli. Kahvede oturan şoförün ehliyeti ile araç sürenler bile oluyor, işte bunlar denetlenmeli. 69 yaşında bile şoför var çünkü yetişmiş şoför bulmak zor. Bir şoför, 4 buçuk saat periyotlarla günde 9 saat çalışıyor arada da bir buçuk saat dinlenme hakkı mevcut. Türkiye'de karayolu kullanma oranı yüksek olduğu için ölümlü kaza sayısını da yüksek."
Kaynak: Web Özel