'Bereketli Hilal'de kuraklık felaketi

Türkiye'nin güneydoğusu ile Suriye, Irak ve İran'ın da bir bölümü kapsayan "Bereketli Hilal" tarihin en büyük kuraklığını yaşıyor. Uluslararası arenada faaliyet gösteren iki kurumun hazırladıkları raporlara göre bölgede yakın gelecekte kuraklık ihtimali 25 kat artmış durumda.

Son Güncelleme:

Küresel iklim değişikliğine bağlı kuraklık tehdidine karşı iki önemli raporun sonucu açıklandı.  World Weather Attribution (Dünya Hava Durumu Oluşumu) adlı kuruluşun yaptığı çalışmaya göre; küresel iklim değişikliği 'Bereketli Hilal'i oluşturan Dicle ve Fırat havzasını çevreleyen ülkelerde tarihin ikinci büyük kuraklığına eden olurken, susuzluk krizi de kapıyı çalmak üzere... Gözlemlere dayalı veriler ve iklim modelleri üzerinden hazırlanan raporda, bölgede devam eden savaşların Dicle ve Fırat havzasında su krizine neden olacağına değiniliyor.  

OLAĞANÜSTÜ TARIMSAL KURAKLIK

Son verilerine göre Fırat ve Dicle havzasının tamamı, İran'ın ise büyük bir kısmı, Haziran 2023'e kadar olan 36 ay boyunca aşırı ve olağanüstü tarımsal kuraklık yaşadı. Standardize Yağış Evapotranspirasyon İndeksi'ne (SPEI) göre, her iki bölgede de en kötü ikinci kuraklık dönemi kaydedildi. 

İNSAN FAKTÖRÜ RİSKİ ARTIRDI

Güneydoğu Anadolu Bölgesini de içine alan "Bereketli Hilal" adı verilen bölgede su krizinin kaçınılmaz olduğu belirtilirken, araştırmadan elde edilen verilerde şu bilgiler yer alıyor:  "Üç farklı gözleme dayalı verileri kullanarak, her iki bölgede de (Bereketli Hilal ve İran'ın bir bölümü) daha şiddetli kuraklıklara doğru güçlü bir eğilim olduğunu görüyoruz. Düşük yağış ve yüksek buharlaşmanın, 1, 2 derece ısınmamış bir dünyada son zamanlardaki koşullara kıyasla çok daha az şiddetli olacağını bulduk.”

KURAKLIK RİSKİ 25 KAT ARTTI

Beklenen tehlikelere de değinilen raporda şu görüşler sıralanıyor: “Her iki bölgedeki 36 aylık SPEI'ye bakıyoruz. Havzada böyle bir kuraklığın meydana gelme olasılığının, 1, 2 derece daha soğuk bir dünyaya kıyasla 25 kat arttığını bulduk. İran'da ise böyle bir kuraklığın meydana gelme olasılığı, 1,2 derece daha soğuk bir dünyaya kıyasla 16 kat arttı. Bereketli Hilal bölgesindeki sıcaklıkta çok büyük bir artış olduğunu gördük. Kuraklık şiddetindeki bu güçlü artışın öncelikle fosil yakıtların yakılmasından kaynaklandığı sonucuna vardık."

Dicle Nehri çevresinde tarihin gördüğü en büyük kuraklıklardan biri yaşanıyor. 

YÜKSEK DÜZEYDE SU STRESİ

Raporda dünya fosil yakıt tüketimini hızla durdurmadığı sürece bu olayların gelecekte daha da yaygınlaşacağı uyarısı da yapılırken, “Sanayi öncesi dönemden 2 derece daha sıcak bir dünyada olağanüstü bir kuraklık, en kötü kategori olacaktır. Hızlı nüfus artışı, sanayileşme ve arazi kullanımı değişiklikleri, baraj uygulamaları ve yukarı ve aşağı havza ülkeleri arasındaki nehir akış yönetimi, eskimiş su arıtma tesisleri ve sulama suyu sistemlerinin düşük verimliliği, karmaşık bir su krizine katkıda bulunmuştur” denildi.

TÜRKİYE TÜMÜYLE OLUMSUZ ETKİLENDİ

Öte yandan Climate Central tarafından yayınlanan yeni analize göre, geçtiğimiz 12 ay, sanayi öncesi dönemin göre 1.3°C üzerinde bir sıcaklık ortalaması ile, şimdiye kadar kaydedilen en sıcak dönem oldu. Rapora göre Kasım 2022-Ekim 2023 şimdiye kadar kaydedilen en sıcak 12 ay oldu. Raporda Türkiye'deki nüfusun tamamının sıcak hava dalgalarının neden olduğu etkilerini en az üç kat hissettiği de vurgulandı. Türkiye'nin normal sıcaklıklara göre, Kasım 2022 -Nisan 2023 döneminde 1.6 derece, Mayıs- Ekim 2023 döneminde ise 1.1  daha sıcak olduğunun altı çizildi. 

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber