Başörtüsü teklifi 336 vekilin imzasıyla TBMM'ye sunuldu! İşte teklifin maddeleri...

Başörtüsü teklifi TBMM Başkanlığı’na sunuldu. İki maddeden oluşan teklife 336 milletvekili imza verdi.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, teklifine ilişkin açıklamasında şunları söyledi:

"Anayasa teklifinin 336 milletvekilimizin imzasıyla beraber Meclis Başkanlığımıza götürerek teklifimizi vermiş olacağız.

Başörtüsü yasakları sistematik olarak Türkiye'de kadınlara yönelik bir soykırımdı.

Benim annem başörtülü değil mesela. Başörtülü olmayan anneler de kendi kızları için bu mücadeleyi öğrendiler. Benim annem benim için mücadele etti. 1986 yılında ilk sistematik yasaklar başlarken, o zaman darbenin başındaki kişi Kenan Evren bu yasaklara konsantre oldu. Ben başörtülü olmadan bu mücadelenin içinde olan insanlardanım. Bugün bu noktaya gelmişsek başı açık kadınların desteğiyle, demokrasiye inanan insanların gayretiyle biz bu günlere geldik. Başını örten örtmeyen milyonlarca aileye temas eden bir yaradan bahsediyoruz. Başörtüsü meselesine, adını telafuz etmeyeceğim, bir bez parçası diyenler bu konuyu hiç anlamamıştı.
Bu Anayasa teklifi Meclis'ten geçse de biz bunları konuşmaya devam edeceğiz.

Bırakın geçelim bu konuyu, yasaklar bitti, helalleşelim edasını bizi yaralayıcı buluyorum. Sussalar bizim için çok daha değerli bir tavır içinde olacaklar. İkna odalarından geçen arkadaşlarım var. Onlara şu söylenmiştir, siz inandığınız için değil, siyaseten başınızı örtüyorsunuz. Biz hep Allah'ın emri olduğu için yapıyoruz demişizdir. Bize bunu söyleyenler kendi siyasi gelecekleri için kanun teklifi vermeyi sundular. Bu konuyla ilgili en çok arzu ettiğimiz şey, anlaşılmak istiyoruz. Biz fiilen bu meseleyi çözmüştük aslında. Türkiye'de başörtüsünü yasaklayan bir kanun yok. Sorun bazı temel haklardan istifade etmek olduğunda ortaya çıkıyordu. Eğitim hakkınızda, bir mesleği ifa etmekte bu sorun ortaya çıkıyordu. Kanunla yapılan yasak olmadığı için bu yasaklar 2013 yılına geldiğimizde AK Partili 5 kadın milletvekilimiz başörtülü olarak TBMM'ye girdiğinde Türkiye'de bu yasakların adım adım fiilen kaldırıldığı süreç başladı.

Anayasa değişikliğinde iki maddemiz var, bir tanesi din hürriyeti başlığı altındaki anayasa değişikliğimiz. Bir diğeri de aile müessesesine dair. Bir toplumu tahrip etmek istiyorsanız, önce aileyi tahrip etmeniz gerekir. O yüzden kanunlarımızda sarih ifade edilmesine rağmen biz Anayasa'ya evlilik birliğinin, bir kadın ve bir erkek arasında olan hukuki bir müessese olduğu ifadesini koyuyoruz."

ANAYASA TEKLİFİ DEĞİŞİKLİĞİ'NİN MADDELERİ ŞÖYLE

"1- Temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ile kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanılması hiçbir kadının başının örtülü veya açık olması şartına bağlanamaz.

Hiçbir kadın dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetinden dolayı eğitim ve öğrenim çalışma seçme seçilme siyasi faaliyette bulunma kamu hizmetlerine girmeyle diğer herhangi bir temel hak ve hürriyeti kullanmaktan ya da kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan hiçbir surette yoksun bırakılamaz bu nedenle kına namaz ve suçlanamaz ve herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulamaz alınan veya verilen bir hizmetin gereği olan kıyafet söz konusu olduğunda devlet ancak dini inancı sebebiyle kadının başını örtmesini ve tercih ettiği kıyafetini hiçbir surette engellememek şartıyla gerekli tedbirleri alabilir.

2- Türkiye cumhuriyeti anayasasının 41. maddesinin kenar başlığı ailenin korunması evlilik birliği ve çocuk hakları şeklinde ve birinci fıkrasında yer alan temelidir ve ibaresi temelidir evlilik birliği ancak kadın ve erkeğin evlenmesi ile kurulabilir şeklinde değiştirilmiştir."

Kaynak: Haber Global TV