Başarı, okul öncesi eğitimden geçiyor

Okul öncesi eğitim, bir öğrenci için en önemli kilometre taşlarından biri. Veliler, en iyi okul en doğru metot derken sürekli bir arayış içerisinde. Eskiden çok önemsenmeyen okul öncesi eğitim velilerin artık en önemli gündem maddesi. 2024 yılı itibarıyla Türkiye'de okul öncesi eğitime katılım oranı yüzde 89,44 civarında olması da bunun en önemli göstergelerinden biri. İELEV Özel 125. Yıl Anaokulu Müdürü Çiğdem Yıldız, okul öncesi eğitime dair merak edilenleri paylaştı.

Son Güncelleme:

Son günlerde anaokullarındaki eğitimin önemi giderek daha fazla anlaşılıyor. Veliler, çocuklarına en iyi eğitimi verebilmek için hayat boyu sürecek ilk eğitimin adımlarının da sağlam atılması noktasında bilinçleniyor. 2024 yılı itibarıyla Türkiye'de okul öncesi eğitime katılım oranı yüzde 89,44 civarında olduğu biliniyor. 2023 yılına kıyasla yüzde 1,5 artış gösteren bu rakamlar gelecek açısından da umut verici. 

Milli Eğitim Bakanlığı'nın resmi istatistiklerine göre, 2023-2024 eğitim yılında okul öncesi eğitim alan öğrenci sayısı 1 milyon 775 bin 776. Veliler, okul öncesi eğitimde kullanılan eğitim metotlarından neler yapmaları gerektiği konularını merak ediyor. Okul öncesi eğitime dair haberglobal.com.tr'ye özel açıklamalarda bulunan İELEV Özel 125. Yıl Anaokulu Müdürü Çiğdem Yıldız, sorularımızı şöyle yanıtladı:

Okul öncesi eğitimin önemi hakkında bilgi verir misiniz?

Okul öncesi eğitim, sosyal, duygusal, bilişsel ve motor becerilerinin temellerinin atıldığı ve evin koruyucu alanından ayrılarak çocukların dış dünyaya açıldığı ilk dönemdir. Tüm gelişim alanlarıyla ebeveynlerin sağladığı konfor alanından çıkıp, gerçek dünyanın o yaş dönemine özgü zorluklarıyla karşılaşan çocuk, kendi potansiyelini açığa çıkarmaya başlar ve zorlandığı yerde çiçek açar. Okul öncesi eğitime dahil olan çocukların aile ve tanıdık yüzler sosyal ağına, ikinci bir sosyal çember eklenir. Bu çember, okulun tüm paydaşlarıdır ve okulun güvenli ortamında karşılaşılan hayat tecrübeleri çocuğa yaşamı boyunca sürecek gerekli tüm becerilerin temelini verir. Bu dönemde alınan eğitim, çocukların özgüven geliştirmelerine, problem çözme yeteneklerini artırmalarına ve sosyal etkileşim becerilerini kazanmalarına yardımcı olur. Ayrıca, ilkokula geçiş sürecini kolaylaştırarak, hayat boyu öğrenme sürecinde sağlam bir temel oluşturur.

AİLELER SÜRECİN İÇERİSİNDE

Okul öncesi eğitim metotları nelerdir?

Okul öncesi eğitimde Montessori, Reggio Emilia, Waldorf gibi yöntemler yaygın olarak kullanılmaktadır. Çocukların bütüncül gelişimini destekleyen, onların merakını ve keşfetme isteğini ön plana çıkaran, oyun temelli ve çok dilli eklektik bir program uyguluyoruz. Almanca ağırlıklı programımızla, çocuklar dil becerilerini doğal bir şekilde geliştirirken, sanatsal, bilimsel ve matematiksel alanlarda da bütüncül bir eğitim alıyorlar. Okul öncesi eğitim kriterleri arasında; çocuk merkezli bir yaklaşım, oyun temelli öğrenme, bireysel farklılıkların gözetilmesi ve ailelerin sürece aktif olarak katılımı yer alıyor. Ayrıca, öğretmenlerin sürekli mesleki gelişimi, eğitim kalitemizin sürdürülebilirliği açısından çok önemli.

Okul öncesi eğitim, başarıyı da beraberinde getiriyor.

OKUL ÖNCESİ DÖNEME DİKKAT

Okul öncesi eğitimin okul başarısına katkıları hakkında bilgi verir misiniz?

Okul öncesi eğitim, çocukların ilkokul hayatına daha hazırlıklı başlamalarını sağlar. Erken yaşta kazanılan dil, sayısal ve sosyal beceriler, ilerleyen yıllarda akademik başarıyı olumlu yönde etkiler. Özellikle okuma-yazma ve matematik alanındaki başarıların temeli, okul öncesi dönemde atılır. Ayrıca, disiplinli çalışma alışkanlıkları, sorumluluk duygusu ve öğrenmeye karşı pozitif tutum geliştirilir.

UMUT VERİCİ ADIMLAR 

Araştırmalarla okul öncesi eğitimin yeri, önemi ve Türkiye’deki uygulama alanları hakkında bize hangi bilgileri vermek istersiniz?

Araştırmalar, okul öncesi eğitime katılan çocukların, ilerleyen eğitim yaşamlarında daha yüksek akademik başarı gösterdiklerini, daha iyi sosyal becerilere sahip olduklarını ve problem çözme yeteneklerinin daha gelişmiş olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye’de okul öncesi eğitim son yıllarda hızla yaygınlaşmakla birlikte, hala erişim ve kalite anlamında geliştirilecek alanlar var. Özellikle dezavantajlı bölgelerdeki çocuklar için bu eğitimin erişilebilirliği artırılmalıdır. Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı’nın son dönem projeleri, bu açığı kapatma yönünde umut verici adımlar atmaktadır.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM GELECEĞE YAPILAN EN DEĞERLİ YATIRIM

Ebeveynlerin okul öncesi alanda doğru bildiği yanlışlar var mıdır, varsa nelerdir, bu bağlamda ebeveynlere hangi mesajları aktarmak istersiniz?

Ebeveynlerin en sık düştüğü yanlışlardan biri, okul öncesi dönemi sadece oyunla geçirilen bir zaman dilimi olarak görmeleridir. Oysa bu dönem, çocukların öğrenme kapasitelerinin en yüksek olduğu evredir. Oyun, öğrenmenin doğal bir yoludur; ancak bu oyunlar, yapılandırılmış bir eğitim programı çerçevesinde anlam kazanır. Ebeveynlere mesajım: Çocuğunuzun eğlendiği kadar öğrendiğini de unutmayın, okul öncesi eğitim geleceğe yapılan en değerli yatırımdır.

EBEVEYNLER ÖĞRETMENLERLE İLETİŞİMDE OLMALI

Okul öncesi eğitimde ebeveynlere neler, hangi görevler düşüyor, ebeveynler yeterince bilinçli mi?

Ebeveynler, çocuklarının eğitiminde aktif bir rol oynamalı ve okul ile iş birliği içinde olmalıdır. Çocuklarının gelişimini yakından takip ederek, onların güçlü ve zayıf yönlerini anlamaya çalışmaları çok önemlidir. Ebeveynler bu süreçte öğretmenlerle sürekli iletişimde olmalı, çocuklarının öğrenme deneyimlerini evde de desteklemelidir. Okul öncesi eğitim, çocukların hayatındaki en önemli dönemlerden biridir ve ailelerin bu dönemde çocuklarına sağlayacakları destek ve ilgi, çocukların eğitim ve gelişimlerinde önemli rol oynar. Ailelere düşen görev ve sorumluluklar şu şekilde sıralanabilir:

Çocuklarına zaman ayırmak, okul öncesi eğitimi önemsemek, düzenli sağlık kontrolü, çocuklarına kitap okumak, çocuklarına sosyal beceriler kazandırmak, düzenli iletişim kurmak

0-6 YAŞ GRUBU EĞİTİMİ AKADEMİK BAŞARIYI ARTIRIYOR

Çocukların beyin gelişiminin en kritik yaş aralıkları olan 0-6 yaş gruplarında okul öncesi eğitim nasıl bir işleve sahiptir?

0-6 yaş arası dönem, nörobilimsel açıdan beyin gelişiminin en hızlı olduğu zaman dilimidir. Bu dönemde, sinaptik bağlantıların yoğun bir şekilde kurulduğu ve beynin esnekliği olarak bilinen nöroplastisite en yüksek seviyededir. Araştırmalar, özellikle bu dönemde alınan eğitimin, çocukların bilişsel yeteneklerini, dil becerilerini, sosyal-duygusal gelişimlerini ve problem çözme becerilerini önemli ölçüde etkilediğini göstermektedir. Bu dönemde alınan eğitim, aynı zamanda çocukların sosyal becerilerini geliştirerek, duygusal zekanın temellerini atar. Oyun temelli öğrenme, beyin gelişiminde önemli bir yer tutar çünkü oyun sırasında çocuklar farklı roller deneyimler, problem çözme yeteneklerini geliştirir ve empati gibi sosyal beceriler kazanırlar. Beyin bu deneyimleri bir tür "nörolojik egzersiz" olarak algılar ve bağlantıları güçlendirir.

Bu nedenle, erken çocukluk döneminde verilen okul öncesi eğitim, beyin gelişimini destekleyen temel unsurlardan biri olarak kabul edilmektedir. Uzun vadeli araştırmalar, bu dönemde eğitim alan çocukların ileriki yaşamlarında daha yüksek akademik başarı, daha iyi sosyal ilişkiler ve problem çözme yetenekleri sergilediklerini ortaya koymaktadır.

İELEV Özel 125. Yıl Anaokulu Müdürü Çiğdem Yıldız

OYUN TEMELLİ ÖĞRENME

Anaokulu eğitimini 'oyun' olarak gören bir eğitim anlayışı da var. Siz, bu konuda ne düşünüyorsunuz? 

Anaokulu eğitimi, birçok kişi tarafından sadece "oyun" olarak görülebilir, ancak bu oyunlar pedagojik bir yapı ile anlam kazanır. Oyun, çocuklar için öğrenmenin en doğal yoludur. Oyun aracılığıyla çocuklar sadece eğlenmez, aynı zamanda problem çözme, dil gelişimi, sosyal beceriler ve duygusal zekalarını da geliştirirler. Oyun temelli öğrenmeyi eğitimimizin merkezine alıyoruz. Öğretmenlerimiz, oyunları bilinçli bir şekilde yapılandırarak çocukların eleştirel düşünme, yaratıcı problem çözme ve iş birliği gibi becerilerini geliştirmeyi hedefliyor.

Özellikle yapılandırılmış oyunlar ile çocukların kavramsal becerilerini geliştirirken, serbest oyun ile keşfetmelerini ve öğrenmelerini destekliyoruz. Maker ve kodlama derslerinde de oyun aracılığıyla çocuklar STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) becerilerini öğreniyor. 

ETKİN TEKNOLOJİ KULLANIMI

Teknoloji kullanımı da eğitimde son derece önemli bir yer tutuyor. Anaokulu çağında eğitim uygulamaları anlamında teknolojiden yararlanıyor musunuz, yararlanıyorsanız örnek verebilir misiniz?

Evet, teknolojiyi etkin bir şekilde kullanıyoruz ve bunu pedagojik yaklaşımlarımızın önemli bir parçası haline getirdik. Sınıflarımızda akıllı tahtalar kullanarak dersleri interaktif hale getiriyoruz. Almanca dil eğitimimizde, çocukların eğlenerek öğrenmelerini destekleyen DAS Akademi ve Minticity Kids uygulamalarından faydalanıyoruz. Bu uygulamalar, dil becerilerini interaktif oyunlarla ve videolarla pekiştirmeyi sağlıyor.

Öğretmenlerimiz, müfredat haritalama için uluslararası bir yazılım olan Atlas Rubicon kullanıyor ve UbD (Understanding by Design) modeline göre ders tasarımları yapıyorlar. Bu sayede derslerin öğrenme hedefleri daha net belirleniyor ve değerlendirme süreçleri güçlendiriliyor. Ayrıca, 5 yaş grubu sınıflarımızda Maker ve kodlama dersleri sunarak çocuklara problem çözme ve yaratıcı düşünme becerilerini kazandırmayı hedefliyoruz.

Bilişim teknolojileri de müfredatımızın bir parçası olarak, çocuklara erken yaşta dijital okuryazarlık kazandırmayı amaçlıyor. Teknolojiyi bir amaç olarak değil, bir araç olarak kullanarak, çocukların gelişimine katkı sağlayacak şekilde eğitim süreçlerimize entegre ediyoruz.

ÇOCUKLARI GELECEĞİN DÜNYASINA HAZIRLIYORUZ

Konuyla alakalı son olarak eklemek istediklerinizi alabilir miyiz?

Son olarak, okul öncesi eğitimin bireyin tüm hayatına yayılan bir yatırım olduğunu vurgulamak isterim. Okul öncesi dönemde çocuklara kazandırdığımız beceriler, onların sadece okul hayatında değil, hayatın her alanında başarılı olmalarına katkı sağlar. Amacımız, çocukları geleceğin dünyasına hazırlarken, onları bireysel ve toplumsal sorumluluk bilinci yüksek, özgüvenli bireyler olarak yetiştirmek. Eğitimde yenilikçi yaklaşımlarımızı ve uluslararası standartlara uygun müfredatlarımızı sürekli geliştirerek, çocuklarımızın potansiyelini en üst düzeye çıkarmayı hedefliyoruz.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber