Bankalar rapor hazırladı, finansal risk için iklime bakılacak

İklim değişikliğinin yıkıcı etkileri bankaların finansal planlarını da etkiliyor. Türkiye Bankalar Birliği ilk kez iklimle bağlantılı finansal risklerin ölçülmesi ve yönetilmesi amacıyla bir rehber yayımladı. Rehberde pek çok sektörle ilgili detaylı risk analizleri yer aldı.

Son Güncelleme:

Küresel iklim değişikliği finans ve bankacılık sektörünü yeni tedbirler almaya yöneltiyor. Türkiye Bankalar Birliği, iklimle bağlantılı finansal risklerin ölçülmesi amacıyla bir rehber hazırladı. Bankaların kredi olanaklarının iklim risklerine göre düzenlenmesi amacıyla hazırlanan rehber Türkiye Bankalar Birliği'nin “İklim Riskleri Çalışma Grubu” tarafından hazırlandı. Rehberde enerji, demir-çelik, çimento, alüminyum, gübre, inşaat, tarım, lojistik, otomotiv sektörlerindeki iklim riskleri değerlendiriliyor. Rehberde iklim değişiklinin yıkıcı etkisine ilişkin sektör bazlı ısı haritası belirlenmesi ve sektörlerin değer zincirleri de göz önünde bulundurarak, uygun müdahale stratejileri ile farkındalığın artırılması hedefleniyor.

Rehberde iklim riskleri konusunda inşaat sektörüne vurgu yapılıyor. 

UYUMA BAKILACAK

Küresel iklim değişikliğinin tek başına ayrı bir "risk kategorisi” oluşturduğu belirtilirken bankaların sektörlere yönelik değerlendirmesinde "uyum" kavramı öne çıkıyor. Rehberde bu durum şöyle ifade ediliyor: "Çeşitli adaptasyon (uyum) kapasitelerine sahip olmayan sektörlerde (karbon yoğun sektörler), riskleri belirlemek, maruziyet faktörlerini ve duyarlılık düzeylerini incelemek, uyum kapasitesi geliştirilmesine yönelik değerlendirmeler yapmak gerekliliği vardır. Çünkü artan uyum maliyetleri, cezalar ve itibar riskleri ile karşı karşıya kalabilirler. Bu durum gelecekte yüksek olasılıkla tüm sektörler için daha da kuvvetlenecektir."

İNŞAAT ENERJİYİ EMİYOR

Binaların, tüm yaşam döngüleri boyunca büyük miktarda enerji ve doğal kaynak tüketerek iklim değişikliği ve çevre üzerinde olumsuz etkilere neden olduğu vurgulanan rehberde inşaat sektörü ile ile ilgili riskler önemli bir yere sahip. Rehberde bina sektörünün, ısıtma, soğutma, sıcak su hazırlama, yemek pişirme, aydınlatma ve elektrikli cihazlar gibi bina kaynaklı enerji kullanımları nedeniyle küresel enerjinin yaklaşık yüzde 30’unu kullandığı belirtiliyor.

SIFIR KARBON BİNA

Binaların karbon emisyonlarına neden olmaları nedeniyle ekonomide kilit itici güç olduğu belirtilirken "sıfır karbon binalar" konusunda şu ifadeler yer alıyor: "Bu yol haritasında, Sıfır Karbon Binalar, enerji verimliliği oldukça yüksek, kalan enerji ihtiyacını yerinde yenilenebilir kaynaklardan veya yenilenebilir enerji santrallerinden sağlayan, yaşam döngüsüne ait operasyonel ve gömülü karbon emisyonları en aza indirgenmiş, ortadan kaldırılması mümkün olmayan emisyonların ise karbon dengeleme ile sıfırlandığı binalar olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca, Sıfır Karbon Binaların iklim değişikliğine dirençli olması da önemlidir. Günümüzde Sıfır Karbon Binaları hayata geçirecek mimari tasarımlar, inşaat uygulamaları, yapı malzemeleri ve teknolojiler mevcuttur. Bu binalar, kullanıcılarına daha iyi iç hava kalitesi, daha konforlu yaşam ve çalışma alanları ve daha düşük enerji faturaları gibi başka faydalar da sağlarlar."

Rehberde tarımda risklerin en aza indirilebilmesi için öneriler sıralanıyor.

EN ÖNEMLİSİ TARIM

Küresel iklim değişikliğinin etkilerine ne fazla maruz kalan tarım sektörü de rehberde yer buluyor. Koruyucu tarım uygulamalarının anlatıldığı rehberde şunlar yer alıyor: "Tarımsal üretimi artırmak • Yeni tarımsal işletme kurmak üzere münferit arazi alımları ile mevcut işletmelerin arazilerin birleştirilmesi yoluyla ölçek ekonomisine kavuşturulması amacıyla yapılacak arazi alımları • Planlı üretim ile tarım havzası ve işletme bazlı ürün çeşitlerinin belirlenmesi • Bölgesel iklim ve su kullanımına göre ekim izini alınması • Arz fazlası ve arz kıtlığının önüne geçilmesi • Stratejik ürünlerin arz güvenliğinin korunması."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber