Bakan Fidan'dan 'Suriye' mesajı: Çatışmaların sebebi sorunların 13 senedir çözülmemesi, olayları dış müdahale ile açıklamak yanlış

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Bakan Fidan, Suriye'de yaşananlarla ilgili olarak, "Suriye'deki olayları dış müdahale ile açıklamaya çalışmak yanlış olacaktır. Suriye'de çatışmaların nedeni bu ülkenin birbiriyle bağlantılı sorunlarının 13 yılı aşkın süredir çözülmemiş olmasıdır. Biz Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasını destekliyoruz" dedi.

Son Güncelleme:

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. 

Fidan, Suriye'deki çatışmalarla ilgili olarak, "Suriye'deki olayları dış müdahale ile açıklamaya çalışmak yanlış olacaktır. Astana süreci sahadaki sıcak ve yoğun çatışmaların durmasını sağlamıştı. Geldiğimiz noktada Suriye'de çatışmaların nedeni bu ülkenin birbiriyle bağlantılı sorunlarının 13 yılı aşkın süredir çözülmemiş olmasıdır. Muhalefetin meşru taleplerinin göz ardı edilmesi, rejimin siyasi sürece dahil olmaması hataydı" dedi.

Arakçi ise, "Siyonizmin rolünü göz ardı etmek hata olur. Kardeşim Sayın Fidan ile Suriye'de istikrarın sağlanmasını ele aldık. Astana sürecinin kazanımlarının korunması konusunda fikir birliği sağladık. Suriye'nin güvensizleştirilmesi bize göre siyonist projedir. Bizler komşu ülkeler olarak etkili ve hızlı girişimlerde bulunmalıyız" ifadelerini kullandı. 

Bakan Fidan'ın açıklamaları: 

Bölgedeki olağanüstü gelişmeler için kendisiyle değerlendirmelerde bulunduk. İran'la olan ikili ilişkilerimizi geliştirmek için yoğun çaba içindeyiz. Yeni mekanizmalar ve anlaşmalar üzerinde çalışıyoruz. Sınır illerimizi kapsayan bölgeyi bir ticaret havzasına dönüştürmek için kararlıyız. Sınır kapıları için altyapı girişimlerini başlatmamız gerekiyor. Türkiye ve İran teröre karşı ortak işbirliği içinde olmaya devam edecek. Hem PKK'ya hem de uzantıları olan YPG ve PJAK'a karşı net ve kararlı bir politika izlememiz gerekiyor. Bu konuda Türkiye ve İran arasında görüş birliği var.

Lübnan'daki ateşkesi memnuniyetle karşılıyoruz. Bu ateşkesin kalıcı olması için İsrail üzerinde gerekli baskı kurulmalıdır. Barış ve huzur Filistin'de barışın sağlanmasıyla mümkün olacaktır. Hiçbir gelişme Gazze'nin unutulmasına neden olmamalıdır. UCM'nin Netanyahu ve Gallant hakkındaki tutuklama kararı umut verici bir adımdır. 

"SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ DESTEKLİYORUZ"

Suriye'de yaşanan son gelişmeler üzerinde de görüş alışverişinde bulunduk. Suriye'deki olayları dış müdahale ile açıklamaya çalışmak yanlış olacaktır. Astana süreci sahadaki sıcak ve yoğun çatışmaların durmasını sağlamıştı. Geldiğimiz noktada Suriye'de çatışmaların nedeni bu ülkenin birbiriyle bağlantılı sorunlarının 13 yılı aşkın süredir çözülmemiş olmasıdır. Muhalefetin meşru taleplerinin göz ardı edilmesi, rejimin siyasi sürece dahil olmaması hataydı. Biz uyarılarımızı defalarca yaptık. Son gelişmeler Şam'ın kendi halkı ve meşru muhalefetle uzlaşı sağlaması gerektiğini gösteriyor. Türkiye, tüm katkıyı sağlamaya hazır. İran'la koordinasyonumuzu önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Biz Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasını destekliyoruz. 

Milletimiz müsterih olsun. Türkiye terör örgütlerine asla ve asla geçit vermeyecek. Halkımıza yönelen her türlü tehdidi bulunduğu yerde yok edeceğiz. 

"OLASI SORUNLARA İLİŞKİN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALIYORUZ"

Suriye ile ilgili gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Kurumlarımızın eşgüdümü söz konusu. Olası sorunlara ilişkin gerekli tedbirler alınmakta. Suriye meselesi son 13 yıldır evrilen bir mesele. Biz 13 yılın muhasebesini yaparak ve önemli sonuçlara ulaşarak yeni dönemde nasıl adımlar atılabilir, onun hesabı içinde olduk. Tarafların ateşkes halinde olması önemli bir başarıydı. Bunun hayata geçmesinde Türkiye, Rusya ve İran'ın çok büyük bir payı var. Taraflar bu 3 ülkenin ortaya koyduğu çerçeveyi de takip ettiler. Fakat geçen yıllar içinde biz bu sürecin, sessizlik sürecinin büyük bir siyasi çözüme ulaşmada fırsat teşkil etmesini çok istedik. Hep bu yönde çalıştık. Son aşamada Cumhurbaşkanımız dostluk elini uzatarak sorunun diyalogla çözülmesi gerektiğinin altını çizdi. Geldiğimiz noktada ötelenmiş sorunlar artık Astana süreciyle de yönetilecek bir durum olmaktan çıkıyordu. Biz bunu görüyorduk. Muhalefet ile rejim arasındaki diyalog eksikliği bu noktaya getirdi. Yoğun bir bölgesel diplomasi trafiğimiz var. 

Arakçi'nin açıklamaları: 

Kısa süre içinde ikinci Türkiye ziyaretim. Bu iki ülkenin bölgesel konulardaki yakın işbirliğini gösteriyor. İki ülke bölgesel birçok konuda ortak görüşe sahip. Suriye'deki terör grupları dikkatleri siyonist rejimin suçlarından uzaklaştırmak amacıyla Suriye'de güvensizlik ortamını yaratmaya teşvik ettiler. Suriye'nin kuzeyindeki fiili grupların aktifleşmesi, Halep'e saldırmaları endişe vericidir. Suriye'nin güvenliğini ve istikrarını büyük bir tehlikeye sokmuştur. Böyle tehlikeli bir durum kesinlikle bölge ülkeleri ve Suriye komşularını da etkileyecektir. Siyonizmin rolünü göz ardı etmek hata olur. Kardeşim Sayın Fidan ile Suriye'de istikrarın sağlanmasını ele aldık. Astana sürecinin kazanımlarının korunması konusunda fikir birliği sağladık. Suriye'nin güvensizleştirilmesi bize göre siyonist projedir. Bizler komşu ülkeler olarak etkili ve hızlı girişimlerde bulunmalıyız. 

Sonraki Haber