Bakan Çavuşoğlu'ndan Ermenistan ile normalleşme açıklaması

Bakanlar Çavuşoğlu ve Soylu, Avusturya Dışişleri Bakanı Schallenberg ve İçişleri Bakanı Karner ile bir araya geldi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Ermenistan ile normalleşme adımlarıyla ilgili, 'Azerbaycan ile istişare halindeyiz. Süreci tedrici olarak devam ettirmek istiyoruz' dedi.

Son Güncelleme:

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg ve İçişleri Bakanı Gerhard Karner ile görüştü. Görüşme sonrası kameraların karşısına geçen dört bakan basın açıklaması yaptı. 

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çavuşoğlu, Ermenistan ile normalleşme adımlarına yönelik açıklamalarda bulundu. Ermenistan ile güven artırıcı adımların başladığını belirten Çavuşoğlu, "Kargo uçuşlarının başlaması gibi bazı adımlar atıldı. Yani bunlara güven artırıcı adımlar diyoruz. Sonuçta biz süreci tedrici şekilde devam ettirmek istiyoruz. Her zaman söylediğim gibi can Azerbaycan ile de her aşamada istişare halindeyiz, süreci onlarla birlikte koordine ediyoruz" dedi.

ZENGEZUR KORİDORU'NUN HAYATA GEÇMESİ GEREKİYOR

Bölgede barışa ihtiyacın olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu şöyle konuştu:

"Diğer taraftan Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki normalleşmeyi de destekliyoruz. Azerbaycan'ın Ermenistan'a teklif ettiği kapsamlı barış anlaşmasının imzalanmasını da bir an önce istiyoruz. Çünkü bölgede bir barışa ihtiyacımız var. Azerbaycan ile Ermenistan arasında mutabakata varılan başta Zengezur Koridoru olmak üzere altyapı projelerinin de hayata geçmesi gerekiyor. Çünkü orta koridor Ukrayna savaşından sonra daha çok önem kazandı. Bu tür projelerin de hayata geçmesinde fayda var."

EN BÜYÜK ENGEL ERMENİSTAN ÜZERİNDEKİ BASKI

Ermenistan'da bir kesimin barışa karşı olduğunu aktaran Çavuşoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yine can Azerbaycanla Ermenistan arasında Ortak Sınır Komisyonu olsun, diğer konularda da çalışma bakımından ilerlemeler var, en azından görüşmeler devam ediyor. Yani, Güney Kafkasya'da kalıcı bir istikrar için her birlikte adımlar atmamız lazım. Buna da bizim gördüğümüz önümüzdeki en büyük engel maalesef Ermenistan üzerindeki baskı. Bir kısım kesinlikle normalleşmeyi istemiyor, bir kısmı destek veriyor. Ermenistan içindeki aşırı gruplar başbakanın evine saldırıyorlar, ciddi bir baskı oluşturuyorlar. Bu da Ermenistan'ın normalleşme konusunda gerek Azerbaycanla gerekse de Türkiye'yle cesur bir adım atmasının önünde bir engel oluşturuyor. Ama biz önümüzdeki süreçte bu yapıcı tutumumuzu devam ettirmek istiyoruz."

BUNDAN SONRAKİ GÖRÜŞMELER NİYE TÜRKİYE'DE VE ERMENİSTAN'DA OLMASIN?

Ermenistan ile görüşmelerin devam ettiğini vurgulayan Çavuşoğlu şunları aktardı:

"Avusturya'ya Viyana'ya teşekkür ediyoruz. Ama bundan sonraki görüşmeler niye Türkiye'de ve Ermenistan'da olmasın? Biz hatta Ermenistan'a teklifte de bulunduk, ilk toplantıyı Erivan'da yapabiliriz dedik. Ama henüz Ermenistan buna hazır değil içerdeki baskı sebebiyle. İlerde bu tür görüşmeler de olabilir, kalıcı barış ve istikrar için bu adımların atılması gerekiyor."

BAKAN SOYLU: ORTAK MEKANİZMA KURMA KARARI ALDIK

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise toplantı sonucunda Türkiye ve Avusturya arasında bir ortak mekanizma kurduklarını aktararak, "Sayın bakanlarımızın da şahitliğinde Türkiye ve Avusturya arasında, İngiltere'yle, Almanya'yla ve birçok ülkeyle çok başarılı olarak yürüttüğümüz bir ortak mekanizma kurma kararı aldık. Bunun Avusturya ve Türkiye'nin gerek güvenlik, gerek terörle mücadele, gerek uyuşturucuyla mücadele, gerek kaçak göçle mücadele ve diğer göçle mücadele, gerek mali suçlarla, gerek bilişim suçlarıyla, gerekse sanal kumar dahil olmak üzere birçok sınır aşan suçlarla mücadelede önemli bir adım olduğunu değerlendirmek isterim. İnanıyorum ki bu mekanizma Avusturya'yla Türkiye arasındaki güvenlik alanında hem yeni iş birliklerinin hem yeni pencerelerin hem de yeni adımların atılmasına vesile olacaktır" dedi.

'GÖÇ BİR SINIR MESELESİ DEĞİLDİR'

Soylu, göç konusuyla ilgili soru üzerine de şöyle konuştu:

"Göçün bizi yönetmesi değil, bizim göçü yönetmemiz esas. Göçü yöneteceğimiz alan da göçe kaynaklık eden ülkelerdir. Formül ve mühendislik çok açık ortada. Eğer göç bizi yönetmeye başlarsa bu sefer farklı tartışmaların ve çözümsüzlüğün içerisine hep beraber gireriz. Göç, daha önceki yüzyıllarda olduğu gibi 21'inci yüzyılın da bir gerçeğidir. Ama bu yüzyılda farkı şudur; hem ekonomik göçler, hem gelir eşitsizliğinden kaynaklanan göçler, hem iç savaş ve vekalet savaşlarından kaynaklanan göçler bugün bütün dünyaya ciddi bir biçimde maliyet üretmektedir. Göç bir sınır meselesi değildir. Türkiye'yle Yunanistan arasındaki örnek olarak Türkiye ile Suriye arasında, Türkiye'yle İran arasında, İran'la Afganistan arasında bir sınır meselesi olarak değerlendirilirse göç meselesine çok alt düzeyden bir bakış, sadece engellemeye yönelik bakış ortaya çıkar ki bunu engelleyebilmek de mümkün değildir. Bizim yapmamız gereken ortak bir mutabakatla göçü kaynağında engelleyebilecek bir meseleyi ortaya koymaktır."

'MESELENİN GÜNCELLENMESİNE İHTİYAÇ VAR'

Ardından 18 Mart mutabakatının yeniden değerlendirilmesi ihtiyacına değinen Soylu, "18 Mart mutabakatının görünürde olduğu ve şu anda işlemediği apaçık ortadadır. 18 Mart mutabakatının yükünün Türkiye’nin üzerinde olduğu da apaçık ortadadır. Muhataplarımıza da bunu izah etmeye çalışıyoruz. Bence önümüzdeki günlerde bunun kaçınılmaz olduğunu ve gerçekleşebileceğine de inanıyorum. Türkiye son 5 yılda 2 milyon 700 bin civarında kaçak göçmenin Türkiye'ye girişini engelledi. Aynı zamanda 1 milyon 300 bin kaçak göçmen yakaladı. 3,7 milyon Suriyeli var, 300 bini aşkın çeşitli uyruklardan mülteci ve sığınmacı var. 1 milyon 200 bin civarında da ikametli var. Toplamda yaklaşık 5 milyon 500 bin. 5 yılda deniz ve kara dahili olmak üzere Avrupa'ya geçen toplam sayı 700 bin, bizim kendi ülkelerine gönderdiğimiz de 400 bin" açıklamasında bulundu.

SCHALLENBERG: TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİ ROL ÜSTLENİYOR

Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg de toplantı için düzenlenen formatın önemli olduğunu söyledi. İki ülkenin hem dış hem iç politikalarının gündemde olduğunu aktaran Schallenberg, "Özellikle göç konusunda baktığımız zaman, Türkiye çok büyük bir sorumluluk ve yük üstlenmiş bulunmakta. 2015 ve 2016 yılında yaptığımız hataları tekrarlamak istemiyoruz. Bu her iki tarafın çıkarı için de söz konusu. Rus saldırı savaşıyla ilgili olarak da Türkiye çok istikrarlı ve çok önemli rol üstleniyor" ifadelerini kullandı.

Avusturya İçişleri Bakanı Gerhard Karner ise göç konusuna ilişkin, "Avusturya, AB içinde yasa dışı göçten en fazla etkilenen 2'nci ülke. Tabii ki Türkiye'den farklı olsa da bizim ülkemiz için büyük bir zorluk söz konusu. Özellikle bu alanda da iş birliğimizi geliştirmek istiyoruz" dedi. 

Kaynak: Haber Global TV

Sonraki Haber