Bahçeli'den 10 büyükelçiye Osman Kavala tepkisi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. MHP lideri 10 büyükelçinin Osman Kavala çağrısına sert tepki gösterdi. MHP lideri "18 Ekim bildirisinden geri adım atılması anlamlıdır, yerindedir" dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşma yaptı. MHP lideri, 10 büyükelçi gündemine ilişkin, "Büyükelçiler hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve demokrasi onuruna sabotaj yapmışlardır. 10 büyükelçi zaten istenmeyen adam haline çoktan gelmişlerdir. ABD'nin açıklamasında, sözleşmenin 41. maddesine riayet etmeyi teyit eder ifadesine yer vermiştir. Diğer elçiliklerden de benzer görüşler paylaşılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın cesur, dirayetli tutumu, milletimizin sağlam duruşu, tarihi yanlışın düzeltilmesine önemli bir dayanaktır. Türkiye bir kum torbası değildir, küstahların elinde de oyuncak olmayacaktır. 18 Ekim bildirisinden geri adım atılması anlamlıdır, yerindedir" dedi.
MHP lideri Anayasa Mahkemesi'ne de "hak ihlali" kararlarıyla ilgili sert tepki gösterdi. Bahçeli, Osman Kavala'ya ilişkin bir öneride de bulundu.
Bahçeli'nin açıklamaları:
Cumhuriyet'i övmek demek, onun öncesini yermek, gözden çıkarmak demek değildir. Türkiye'yi Osmanlı İmparatorluğu'nun devlet, asker, bürokrat ve vatansever yürekleri kurmuşlardır. Cumhuriyet kutlu bir emanettir. Anadolu'daki varlığımızın son 98 yıllık dönemi Cumhuriyet yönetimi altında geçmiştir. 100. yıla iki yıl kalmıştır. Aziz Atatürk'e göre, Cumhuriyet rejimi demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Rejim ile hükümet sistemi arasındaki farkı çarpıtmak için kara propaganda yapanlar Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni devamlı hedef tahtasına koymuşlardır. Gerçekte yegane değişen yönetim sistemidir.
Cumhuriyet ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olağandışı şartlarda, milletimizin haklı ve meşru iradesi ile tecelli etmiştir. İkisi de milli hedeflerin icrası ile perçinlenmiştir. Dün Damat Ferit vardı, bugün zillet ittifakının ana ve ara ortakları vardır.
Kılıçdaroğlu hem devlete hem de millete diğer ortaklarıyla birlikte kazan kaldırmıştır. Böylesi bir şahsın CHP Genel Başkanı olması inanılamayacak bir talihsizliktir. Türkiye'de demokrasi vardır. Bir defa bu şahıs aziz Atatürk ile çelişmektedir. Geçmişini unutan mankurttur.
Türkiye'yi lider ülke seviyesin biz taşıyacağız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile kilitleri ya açacağız ya kıracağız. Laiklik Türkiye Cumhuriyeti'nin harcıdır, tasfiyesi imkansızdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türk Milleti'nin tercihidir, bu demokratik tercihe meydan okuyanlarla mücadelemiz heyecanla sürecektir. Aziz milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı bugünden, yürekten kutluyorum.
10 BÜYÜKELÇİNİN ÇAĞRISI
18 Ekim akşamı ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nin Twitter hesabından seviyesiz bir açıklama yapılmış, ilaveten 9 büyükelçi de iştirak ederek devam eden davanın faili ile ilgili Türkiye'ye hukuksuz bir çağrıda bulunmuşlardır. Türkiye'nin iç hukuk düzeni hedef alınmıştır. Osman Kavala'nın avukatlığına soyunmuşlardır. Görevlerinin sınırlarını tamamıyla aşmışlardır. Büyükelçilerin görevleri ilişkileri krize sokmak değil, iyileştirmektir. Anlaşılan büyükelçilerin böyle amaçları yoktur. Aynı talebi Kılıçdaroğlu da ısrarla seslendirmiş, İP Başkanı da Kavala'ya yeşil ışık yakmıştır. Zalim bir üst akıl, hem büyükelçileri hem de zillet ittifakını dürte dürte harekete geçirmiş. Karşımızda şirret bir oyun, tehlikeli bir rol paylaşımı söz konusudur.
ANAYASA MAHKEMESİ'NE OSMAN KAVALA VE DEMİRTAŞ TEPKİSİ
Kavala, Soros'un kuryesidir, Gezi'nin finansörüdür. Gezi olaylarında aktif pozisyon üstlenen, birçok kalkışmayı renkli demokrasi olarak lanse eden, Açık Toplum Vakfı'nın Türkiye piyonu bu şahıstır. Kavala, 18 Ekim 2017'de İstanbul'da yakalanmıştır. Üzerine atılı suçlar, hükümeti ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmektir. Anayasa Mahkemesi, 22 Mayıs 2019'da aralarında mahkeme başkanı Zühtü Arslan'ın da bulunduğu 5 üyenin karşı oyu ve oy çokluğu ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi öyle bir hale gelmiştir ki nerede bir hain, nerede bir çapulcu varsa onlarla yan yanadır. Terörist Demirtaş'ın yanında duran bu mahkemedir. Şehitlerimizin kana bulanmış haklarını eğer imkan olsa Anayasa Mahkemesi'nin asla umursamayacağını herkes görmeli. Hainin, katilinin, teröristin hak ihlaline maruz kaldığını iddia eden bir mahkemenin, şehitlerimize, gazilerimize, Mehmetlerimize, polislerimize söyleyecek tek bir sözü olamaz. Anayasa Mahkemesi kapanmasın da hak ve hukukun itibarı mı kaybolsun? Terörle mücadeleye sünger mi çekilsin? Sözde hakimler gelsinler hak ihlalini külahıma anlatsınlar.
Diğer yandan bölücülerle ilgili mahkemeler kısa sürede sonuçlandırılmalıdır. Diğer konu da milletvekili dokunulmazlık tezkerelerinin süratle görüşülmesidir. Terör örgütüne destek verenlerle ilgili karar alınmalı, Genel Kurul'da süratle sonuçlandırılmalıdır.
"OSMAN KAVALA ÖNERİMİZ ŞUDUR"
G20 öncesinde Türkiye'ye mesaj için büyükelçileri maşa gibi birileri varsa nal toplayacaklarını ikazla hatırlatmak isterim. 10 büyükelçi hem demokratik ilişkiler hakkında Viyana Sözleşmesi'ne hem de Anayasa' ya aykırı hareket etmişlerdir. Bu haklarımız kesinlikle tartışmaya açık değildir. Hukukun üstünlüğü herkes için bağlayıcıdır. Büyükelçiler hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve demokrasi onuruna sabotaj yapmışlardır. 10 büyükelçi zaten istenmeyen adam haline çoktan gelmişlerdir. ABD'nin açıklamasında, sözleşmenin 41. maddesine riayet etmeyi teyit eder ifadesine yer vermiştir. Diğer elçiliklerden de benzer görüşler paylaşılmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın cesur, dirayetli tutumu, milletimizin sağlam duruşu, tarihi yanlışın düzeltilmesine önemli bir dayanaktır. Türkiye bir kum torbası değildir, küstahların elinde de oyuncak olmayacaktır. 18 Ekim bildirisinden geri adım atılması anlamlıdır, yerindedir. Kavala önerimiz ise şudur; bu Sorosçunun mahkemesi bağlanır hüküm verilirse, Kavala'nın önce cezasını Türkiye'de çekmesi, sonra da vatandaşlıktan çıkarılarak 10 büyükelçinin birinin ülkesine gönderilmesi artık milli bir zarurettir . Herkes haddini bilsin.
ABD İLE F-35 KRİZİ
ABD ya paramızı ya da uçağımızı vermekle yükümlüdür.
TÜSİAD TEPKİSİ
TÜSİAD kendi işine bakmalı. Milletin vermediği yetkiyi kullanma gayretkeşliğine tevessül etmemelidir.