Avcılar'da tezgahta duran kıza çay döktüğü iddia edilen çift konuştu

Avcılar'da alışveriş yaptıktan sonra kendilerine indirim uygulamadıkları gerekçesiyle tartıştıkları iş yeri sahibinin kızına bardaktaki çayı döktüğü öne sürülen çift, suçlamaları kabul etmedi. Kendilerinin hakaret ve şiddete uğradıklarını savundu.

Son Güncelleme:

İstanbul’un Avcılar ilçesi Merkez Mahallesi'nde havaalanında unutulan eşyaların satıldığı iş yerine eşi ile gelen bir kadın, beğendiği 70 TL tutan ürünler için indirim uygulanmasını istedi. Babasının yerine ağabeyi Caner Korkmaz ile birlikte tezgahta duran Elif Korkmaz, prensiplerine aykırı olduğu gerekçesiyle indirim talebini reddetti.

İş yerindeki güvenlik kamerası tarafından da kaydedilen gerginlik sırasında tezgahın üzerindeki kolonya şişesini almaya çalışan kadını, Caner Korkmaz engelledi.

İÇİ DOLU ÇAY BARDAĞINI ÜZERİNE DÖKTÜ

İstediği indirimin yapılmaması üzerine tartışmayı sürdüren kadın, tezgah üzerindeki içi dolu çay bardağını alarak, Elif Korkmaz'ın üzerine döktü. Öfkeli müşteri diğer müşteriler ve eşi tarafından güçlükle dışarı çıkartıldı.

KIZA ÇAY DÖKEN ÇİFT KONUŞTU 

Alışveriş yaptıktan sonra kendilerine indirim uygulamadıkları iddiasıyla tartıştıkları iş yeri sahibinin kızına bardaktaki çayı döktüğü öne sürülen Mehmet Kılıç ve eşi Zehra Kılıç suçlamaları kabul etmeyerek, asıl kendilerinin hakaret ve şiddete uğradıklarını savundu.

Mehmet Kılıç, eşi ve iki çocuğunu alarak daha önce de alışveriş yaptıkları mağazaya gittiklerini, yaklaşık 140 TL’lik ürün seçtiklerini, kredi kartı ile ödeme yapmak istediklerini anlattı. Kılıç, tezgahta bulunan Elif Korkmaz’ın bunu yapamayacaklarını söylemesi üzerine eşinin birkaç gün önce yaptıkları alışverişe ait sliplerin elinde olduğunu hatırlattı. Kılıç, tezgahta bulunan kızın eşine 'Sen anlamıyor musun, sadece peşin paraya indirim yapıyoruz' dedikten sonra, seçtikleri ürünleri ellerinden alarak, kendilerine satış yapmayacaklarını söylediğini belirtti. 

Mehmet Kılıç sözlerini şöyle sürdürdü:

"KAPIDAN ÇIKARKEN 'SİZ RUH HASTASISINIZ' DEDİ"

"Eşim kendisine neden kredi kartı ile satış yapılmayacağının birkaç kez kendisine anlatılmasını istemesi üzerine tezgahtaki kız, hakaret ederek, 'Size kaç  sefer anlatacağım. Anlamıyorsan hastaneye başvurun tedavi olun’ dedi. Eşimi dışarı çıkarmak istedim. Kapıdan çıkarken ‘Siz ruh hastasısınız’ dedi. Döndüm, eşimden özür dilemesini istedim. Dilemeyeceğini söyledi. Elinde bir şişe kolonyayı atmak istedi. Eşim sinirlendi masada boş bir çay bardağı vardı döker gibi yaptı. Kız ne varsa fırlatmaya kalktı. Çocuklarımı alıp dışarı çıkmak istedim. 'Nereye gidiyorsunuz polis çağıracağım' dedi. Ben de 'çağıralım' dedim. 'Devletin polisi gelsin' dedim. Kapıyı kapattı, yolun karşı tarafına kadar geldiler. ‘Benim eşim polis’ dedi. Bir süre sonra sivil iki kişi geldi. Kim olduklarını sordum, polis olduklarını söylediler. Onun akrabalarıymış. Yaşlı bir adam geldi. Beni içeri çekti kafa ile vurdu. Elimi kaldırmadım. Polis geldi, karakola götürdüler darp raporu verdiler. Görüntülerin tamamı verilmemiş. Ses kaydı neden yok? İçerideki ve dışarıdaki bütün görüntüler incelenmesini istiyorum. O zaman gereken karar verilecektir."

"BOŞ BARDAĞI DÖKER GİBİ YAPTIM"

Zehra Kılıç da, alışveriş sırasında kendisine birkaç kez bilgi verilmesini istediğini, tezgahta duran kızın kendilerine hakaret ettiğini, çocuklarının psikolojisini göz önüne bulunarak karşılık vermediğini, kendisine kolonya şişesi atılmak istendiğini, boş çay bardağını döker gibi yaptığını tekrarladı. Kılıç, "Biz hukuk yoluyla hakkımızı alacağız. Devletin polisi ile hastaneye gittik. Eşimin burnunda kırık var. Tehdit, hakaret, darp var. Bizim yerimize başkası olsa ne yapardı. Eşim elini kaldırmadı. Saygımızı bozmadık. Yerimiz belli. Argo kelimeler, darp bize yakışmaz" dedi.

Kaynak: DHA

Sonraki Haber