Ata İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan: 13 milyon Suriyeli sığınmacıyı 1 yıl içinde ülkelerine geri göndereceğiz

Haber Global ekranlarında yayınlanan Buket Aydın ile Yüz Yüze'nin bu haftaki konuğu Ata İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan oldu. Oğan, seçilmesi durumunda Türkiye'deki 13 milyon Suriyeli sığınmacının en geç 1 yıl içinde ülkelerine geri gönderileceğini söyledi.

Son Güncelleme:

Haber Global ekranlarında yayınlanan Buket Aydın ile Yüz Yüze'nin bu haftaki konuğu Ata İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan oldu. Cumhurbaşkanı Adayı Oğan, 2023 Genel Seçimleri öncesi atmosferden, adaylık sürecinden, seçilmesi durumunda gerçekleştireceği vaatlerinden ve Türkiye'nin mevcut politik yapısından birçok önemli meseleye dair açıklamalarda bulundu. 

Oğan, seçilmesi durumunda Türkiye'deki 13 milyon Suriyeli sığınmacının en geç 1 yıl içinde ülkelerine geri gönderileceğini söyledi.

Sinan Oğan'ın açıklamalarından önemli başlıklar şu şekilde:

-Türkiye'nin en önemli makamına aday olmak elbette ki gurur verici. O heyecanı üzerimizden attık, YSK'dan da açıklama yapıldı. Artık sahadayız. 

-Yakın çevremden adaylığıma karşı çıkan olmadı, yakınımdakiler genelde Türk milliyetçisi ve Atatürkçüsü. Hep bana, neden Türk milliyetçilerinin bir adayı yok, dediler. Her kesimin bir adayı var, yüzde 30'luk hatta daha üstüne aday çıkabilecek bir Türk milliyetçisi var, onların adayı yok. Bana teşekkür ederiz, bizi adaysız olarak bırakmadınız, diyorlar.

-Bir defa ben Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetmeye talip bir Türk milliyetçisiyim. Sayın Bahçeli ve Akşener'in şahsı kıymetlidir ancak Türk milliyetçiliğini biz daha modern, şehirli, kapsayıcı ve her milliyetçi Irmağının Akşına Ölürüm Türkiyem şarkısını dinlerken gözleri dolar ama ırmaklar talan edilirken de gözleri dolması lazım. Bizim daha genç, daha dinamik ve dünya ile iç içe ve eğitimini bu alanda yapmış, diplomalı ekonomist olan, dış güvenlikten güvenlik meselelerine kadar bilen, fikriyat ve donanım açısından da kendimizi daha yetkin görüyoruz.

-Depremzedelerimizi rahmetle anıyorum, hayatını kaybedenleri, yaralılara şifa diliyorum. Engelli olan depremzedelerimiz var, birçok insan kalben yaralandı. O sebeple de hepsiyle de dayanışma içinde olduğumu ifade etmek isterim. Arkadaşlarımızın hazırladığı güzel şarkılar var ama bu ortamda onları kullanmak ne kadar doğru bilemiyorum, çok fazla miting olmayacak, belki ramazandan sonraki dönemde birkaç tane yapma şansımız olacak. 

-Türkiye, kutuplaştırılmış bir siyasetten şikayet ediyor ancak bu siyaset maalesef Millet İttifakı ile de devam ediyor. İnsanlar üzerinde şu baskı var, iki ittifak var, ikisinden birini seçeceksin. Oysa Türk milleti iki kutba mahkum edilmemeli. Demokrasi, milletin önüne seçenekler sunma işidir. 20 yıldır yıpranan AK Parti öncülüğündeki Cumhur İttifakı ile uzun süredir muhalefet olan CHP'nin önderliğindeki Millet İttifakı da, biri Kızıl Kürdistan biri Yeşil Kürdistan hedefi olanları yanlarına aldı.

-Biz gençleri anlayan ve kuşak olan da en yakın biziz. Erdoğan 69, Kılıçdaroğlu 74 yaşında. Elbette ki gençler büyüklere saygı duyar ama onların kendileriyle ortak bir işetişim dili kurabileceğine inanmazlar. Ben bu anlamda daha şanslıyım. Gençleri daha kolay anladığım düşünüyorum. Türkiye gibi bir ülkede daha genç ve dinamik ve dünyayı daha iyi kavrayan bir lidere ihtiyaçları var. Türkiye'de koltuğa oturan kalkmak istemiyor. Türk siyasetçilerini anaları koltuğa mı oturttu acaba? Lider suntası var. Tek adam, partilerde başlıyor, partilerde bitirilmeli ve parti içi demokrasi olmalı ki ülkeye de gelsin. 

-Oy bölünme konusundaki mahalle baskısını doğru bulmuyorum. İnsanları kategorize etmeyelim. Sinan Oğan'ın oy alacağı kitle sadece CHP tabanı değil ki. Muharrem İnce CHP'nin adayıydı, ancak Sinan Oğan tüm vatandaşların oylarına talip, oy alabileceği seçmen her partide var. Sandığa gitmeyecek seçmenin sandığa gitmesine vesile olduk. Seçenek sunduk, oy bölmek değil, oy zenginleştirmektir. 

-Erdoğan, bir açıklamasında, bana Türkçülükle de Kürtçülükle de gelmeyin. Türkçülük kurucu, Kürtçülük bölücüdür. Türk milliyetçileri kendi ideolojilerini ayakları altına alan birine oy vermez. Gazi Meclis dururken, demokrasinin yolunu Diyarbakır'dan geçirmek isteyenlere de vermez. 

-Türkiye kamplaşma ve siyaset dilinin bu kadar yıpratıcı olmasından yoruldu. Eskiden liderler bir araya gelir tartışırdı. Biz, depremi unutturmayacağız, bu ülkenin gerçeği. Bütün programlarımızı ortaya koyduğumuzda zaten kendisini milliyetçi olarak tanımlamasa bile bu zihniyetten yorulan insanlar da gelecek.

HDP'NİN,  TÜRK SİYASETİNDE BELİRLEYİCİ ROL OYNAMASI BENİ ÜZÜYOR

-HDP PKK ile arasına mesafe koyabilseydi, Kandil yerine Türkiye partisi olabilseydi, CHP'nin görüşmesini normal karşılardım. HDP'nin Türk siyasetinde belirleyici rol oynaması beni çok üzüyor. Ne HDP ne de HÜDA PAR'ın pazarlık içerisine girilmeden o koltuğa oturacak adayın seçilmesi gerekir. Milletimiz bizim adaylığımızı çok sıcak karşıladı.

DEMOKRASİ ADINA İMZA VERİLDİ

-Bizim imzalarımız organik, hormonlu değil. Son derece organik olduğu için her bir imzanın arkasında samimi destek ve inandırıcılık olduğu için böyle bir iddia yok ortada. Sosyal medyada yazabilirler ama gayretimi ortada, biz hormonlu imzalarla süreci tamamlamadık. İmzalar, milli mücadele ruhuyla toplandı, bizi desteklemeyenler bile demokrasi adına imza verdi. 

-Bir kısım, Akşener'e oy vereceğiz ama Türk milliyetçisiyiz ama bizim adayımız sizsiniz diyenler oldu. Biz ciddiyeti, aklı selimi temsil etmek istiyoruz. Erdoğan, sabah dediğini akşam yalanlayabiliyor. Bu Türkiye'ye zarar veriyor, bu muhalefette de var. Siyaset, Türkiye'deki en güvenilmeyen ortam haline geldi. Türk siyaseti, kurumların önde olduğu bir anlayışa geçmeli. Bizim sözümüz Türk siyasetinde senet olacak. Köhne siyaseti yıkıp yerine çağdaş siyaseti getireceğiz.

TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK SORUNU

-Ekonomi, liyakatsizlik büyük sorun... Bu sorunların tamamı çözüme kavuşma imkanına sahip. eğer çözülmüyorsa ya çözülmesi istenmiyordur, ya da bundan mahrum. Biz liyakatli insanları iş başına geçirirsek, biz 13 milyon sığınmacıyı ülkelerine güven içinde geri göndereceğiz. Türk kadınları sokakta güvenle yürümelidir. Adalet olmadan olmaz. İsminde adalet olan parti, adaleti bitirdi. Depremde bu kadar kayıp verdik, çünkü depreme müdahale edeceklerin tepesinde liyakatli isimler yok. İlk deprem olduğunda bölgeye gidenlerden biriyim, depremde verdiğimiz kayıpların müdahale edilmediği için öldüğüne bizzat tanık oldum.

-2014 yılında Türkiye'de göç sorunu, sel, deprem, orman yangınları olduğunu ve afet bakanlığı kurmamız gerektiğini söyledim, AK Parti reddetti, o gün kursaydık, bugün bunu önleyemezdik belki ama felaketi, bu kadar kaybı önleyebilirdik. 

-Ata İttifakı'nın, sığınmacı ve kaçakları, örneğin geçici sığınmacı olan Suriyelilere çeşitli ayrıcalıklar tanındı. Türk devletinin bir ferdi, sigortasının günü geçtiyse para ödüyor onlar bedava. Biz geldiğimizde sığınmacıları ülkelerine geri göndereceğiz. Bu milletimize taahhüdümüzdür. Bir yıl içinde ülkelerine gönderilecek, bunun altyapısını bir yıldır çalışıyoruz. İttifakımızın en önemli taahhütlerinden birisidir.

-Biz, Ahıska Türklerine yapıldığı gibi yapacağız demiyoruz ki, insan onuruna yakışır bir şekilde, ilgili ülkelerin devlet başkanlarıyla görüşerek ülkelerine göndereceğiz, sınırımızı koruyacağız. Teşvik edici birtakım uygulamalar da devreye sokulacak ve bu kişiler de ülkelerine gidecek. Yanıbaşımızda PKK'ya bağlı diye bir yapı oluşuyor, o topraklar Türkiye'deki Suriyelilerin. Biz onları ülkelerine gönderince onların işi zorlaşacak. Biz Türk milletinin tüm imkanlarının öncelikle Türk devletine kullanılmasından yanayız. Neden göze batıyor? Çünkü kimse dillendirmiyor. Kimsenin bununla ilgili verdiği söz yok. Bunlar gittiğinde PKK'nın orada rahatı bozulacağı için biraz da PKK'nın uzantıları burada karşı çıkıyor. 

-İttifakımızdaki genel başkanlar, Türkiye'yi olası savaş ve iç karışıklıklardan koruma içgüdüsüyle hareket ediyor. 

-Basın bizi görmezden geliyor, bize bir basın ambargosu var. İngiltere'ye bir dönüp baksanıza, Ruanda'ya adeta satılmak istendiler, biz onu bile söylemedik. Biz kendi ülkelerine hukuk içinde göndereceğiz diyoruz. İletişim Başkanı konuya doğrudan müdahil. Çok fazla tartışma programına çıkarken Bahçeli'nin ricasıyla birçok televizyon kanalı daha az görünür olmamızı istemiyor ama sosyal medya var.

-4 tane aday var, hepsine eşit derecede yer vermek öncelikle basının uyması gereken bir olay. İnce, kime zarar verir diye tartışılıyordu adaylığımız kesinleştiğinde bile. Medya, şu an, Muharrem İnce'yi tüketmekle meşgul. AK Parti ve Erdoğan sabah akşam karşınızda, bizim çok görünür olmamız çok da bayıldığım bir konu değil. Ekran herkesten bıkmış. 

-Yakında inşallah Babala TV'de olacağız. Açık sözlü bir insanım, düşündüğümü söyleyen ve doğrunun yanındayım. Vatandaş bizi duymalı ki karar vermeli. Televizyonlar çıkarmıyorsa sosyal medya var. Zaten kucaklaşacağız, gönül ister ki talimatlar olmasın, herkes sözünü söylesin. 

-Mevcut liderler içerisinde Kürt kardeşlerimiz içerisinde bir empati kurulması gerekiyorsa ben kurarım. Aynı okullara gittik, arkadaşlıklar kurduk. Karşıtlarımız terör örgütlerine, PKK'ya ve Hizbullah'a. DHKP-C gibi terör örgütleri. Kürt vatandaşlardan oy alıyorum ve daha çok alacağımıza inanıyorum. Çocukluğu orada geçmiş bir Sinan Oğan sorunları daha kolay çözer yeter ki aramızdan terörü çıkaralım. Türkiye'nin her yeri bizimdir ve her yere gideceğim. Yalnız benim uçaklarım yok, o yüzden belki her yere gidemeyebiliriz ama gidemediğimiz yerlere de selamımızı göndereceğiz. Vatandaşımızın bizi anlayacağına eminim.

-Cenneti vadedemeyiz ama cehennemden de kurtarılmayı vadetmek, ortak akılın yitirilmesi ortak sorunlardan biri. Biz oturacağız, konuşacağız, bize oy verip bu noktaya getirenlerle ve ittifakımızın bileşenleriyle. Türk milleti artık değişim istiyor, eğer ikinci tura kalamazsak, belki cenneti vadedemeyiz ama cehennemin kapılarını da kapatacağız. Bunun büyüsü bozulmamalı. İkinci turdaki rakibimizin kim olacağını merak ediyorum.

-Yüzde 30'luk bir Atatürkçü kitle var, temiz dil kullanıyoruz, Türkiye'nin ilk defa deneyeceği bir yönetim anlayışı ve lider profilini sergileyeceğiz. İkinci tura kalışımız bazıları tarafından küçümser şekilde ifade ediyor ancak biz ikinci tura kalacağımıza odaklandık. 

-Seçilemezsek de, geldiğimiz noktanın da bir başarı olduğunu düşünüyoruz. Geçmişte Erbakan, Özal, Ecevit vardı, Erdoğan, Kılıçdaroğlu, Akşener geldi... Bunların da yaşına bakınca yaklaşık 5 yıl içinde yeni isimler geleceğini görüyoruz. Türkiye'yi yönetme iddiasındayız. Bu yarışta sürpriz bir şekilde iddialı olacağız, olamazsak dahi bu yarışın kilidi olacağımız kesin. 

-Bütün adaylara başarılar dilerim, kim gider kim kalır demeyi doğru bulmam ama ben devam edeceğim, pazarlık için siyaset yapmıyoruz, verdiğimiz sözün arkasındayız, Sinan Oğan'ın ve Ata İttifakı'nın seçimlere güçlü gireceğinin ve başat rol oynayacağının bilincindeyim. Bugünkü şartlarda seçimin ilk turda bitmesi mümkün değil. Herkes ikinci tura hazırlık yaparsa iyi olur. 

-Cumhur İttifakı bir cümbüş ittifakı oldu. Değişik fikirlerin ve birbirlerine taban tabana zıt ve Türk kelimesinden rahatsız HÜDA PAR ile MHP tabanını bir arada hayal edemiyorum. Kadın haklarıyla ilgili bazı konular var. Rahmetli Erbakan'ın bu konudaki ifadeleri net, şaşırmadım değil. Fatih Erbakan, gelecekte siyasette olacak ancak bu hamlesiyle ne kadar doğru bir iş yaptı emin değilim, buradan da çok büyük çarpan etkisi olacağını düşünmüyorum. 

6284 NOLU YASA

-Kadınlara yönelik bir tehdit de sığınmacılar. Biz kadınlarımızın laik bir ülkede, Atatürk'ün çizdiği çevrede modern Türk kadınlarının hayatın her alanında olmasından yanayız, kadınlara daha çok yer açılmasından yanayız. İlk Cumhurbaşkanı yardımcımı Sevda Özbek olarak açıkladım. Türkiye'de büyük bir engelli sorunu var ve yüzde 10'un üzerinde nüfus var. Kimse görmek istemiyor ama ben onlara da söz verdim, Ata İttifakı'nın adayı olarak.

İYİ ÇALIŞIRSAK YÜZDE 30'U GÖRÜRÜZ

-Bizim adaylık sürecimizin netleşmesi 2 hafta önce oldu, imzayı tamamlamamız pazartesi akşam YSK tarafından açıklandı, daha çok yeni, Yeni bir anket lazım. 4 aday belirlenmeden yapılan anketlerin hükmü yok ama bazı kamuoyu değerlendirmelerimiz var. Burada başlangıç oy oranımızın yüzde 10 ile 16 arasında olduğumuzu ve dayandığımız kitlenin yüzde 30'larda olduğunu görmek isterim. İyi çalışırsak yüzde 30'larda oy oranlarını görürüz ve iyi çalışmaya söz verdik milletin önünde.

İMAMOĞLU-YAVAŞ FORMÜLÜ

-Biraz yamalı bohça oldu. Yavaş, kıymetli bir devlet adamı, adaylığı kazanım olurdu ancak ittifak, Kılıçdaroğlu dedi. Kriz sonrası Yavaş ve İmamoğlu'nun yardımcılık formülü krizi çözdü ama sorunu çözmedi. Diğer yardımcılar buna çok sıcak bakmıyor. Anadolu'da bir tabir var, misafir misafiri ev sahibi hiçbirini istemez sözü buna biraz uyuyor. Bu herkesi memnun etmeye yönelik tavrı doğru bulmuyorum. 

 -Prensip olarak ben HDP ile HÜDAPAR arasında bir fark yok. Birisi yeşili, birisi kızılı. Netice itibarıyla kimin ne talep ettiğini bilmiyoruz. Kapalı kapılar ardından kime neler talep edildi? HDP'den küçük de olsa HÜDA PAR, bu ittifakla büyümeye çalışıyor. Bu tehdit ve tehlikeleri görüyoruz.

-Mevcut liderlerin temel eksikliği öngörü. Başkonsolosluğun basılacağının söylendiği zaman AK Partililer bana güldü, gerçek oldu. Libya'da darbe olacak dedi, Suriyeliler başımıza bela olacak dendiğinde bize bir sürü itham oldu. Sisi'nin nasıl elini sıkarız, dediler, şimdi dediklerinin hepsini yediler, yuttular. HDP ve HÜDA PAR hakkındaki öngörülerimizin doğru çıkmasından korkuyorum. Ama bu ortaklıkla onlarda zemin kazanabilir. Domuz bağını biz unutmadık. HDP ile PKK işbirliğini unutmadık, HDP belediyelerinin kaynaklarını PKK'ya aktardığını da unutmadık. Doğrudan belki bakanlık pazarlığı olmayabilir ama Suriye'ye yönelik kolaylaştırıcı bir politika olmayacağını kim bilebilir? Bakanlık mı isterler yoksa Suriye'de bir devletçik kurmak istiyorlar, HÜDA PAR'ın, terör yapılanmasına dönüşmeyeceğini kim garanti edebilir?

-Her bir vatandaşın hukuk içerisinde benim rakibim olmasından memnun olurum. Mevcut şartlar içinde Cumhurbaşkanı yeniden aday olamaz. Hukuk garibanlara işliyor. Sayın Erdoğan, üçüncü defa aday olamaz, bu vazgeçirmez, anayasanın çok umurunda olduğuna emin değilim. Seçmenin, 20 yıllık yorulmuşluğu, bıkmışlığı, ekonomideki kısır döngünün, asgari ücretli kesimin açlık sınırında geçinmeye çalıştığını düşünmesi lazım.

Kaynak: Haber Global TV

Sonraki Haber