Aslı Baş'ın babasından yürek yakan sözler
Muğla'nın Bodrum ilçesinde, 10 yıl önce turizmcinin villasında hayatını kaybeden manken Aslı Baş dosyasının istinafa taşınmasıyla ilgili baba Mehmet Baş konuştu.
Miss Model of Turkey Yarışması'nda 2003 yılı Türkiye Mankenler Kraliçesi seçilen Aslı Baş, 2010'da Bodrum'un Yalıkavak beldesinde turizmci Ahmet Bayer'e ait villanın üçüncü katından düşerek ağır yaralanıp, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.
Baş'ın ölümüyle ilgili gözaltına alınan iş insanı Ahmet Bayer'in oğulları Hakan Bayer ve Volkan Bayer, sevk edildikleri mahkemece tutuklandı.
BERAAT KARARLARI
Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 15 Ocak'ta açıklanan kararında mahkeme heyeti, Ahmet Bayer ile oğulları Volkan Bayer ve Hakan Bayer hakkında, 'kasten öldürme' suçundan kamu davası açılmış ise de yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraatlerine hükmetti.
Mahkeme heyeti, 'Yalan tanıklık', ile 'Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme' suçlamalarından yargılanan diğer sanıkların da beraatine karar verdi. Ailenin itirazı üzerine, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıklara verilen beraat kararının bozulması talebiyle istinafa başvurdu.
Aslı Baş davası istinafa taşındı
"İNTİHAR DEĞİL CİNAYET OLDUĞU KANISINA VARDILAR"
Dosyasının istinafa tanışmasıyla ilgili Aslı Baş'ın babası Mehmet Baş (73), şunları söyledi:
“Kızım Aslı Baş, 2010 yılının 21 Temmuz'unda Bodrum Yalıkavak tatil köyünde otel sahipleri tarafından öldürüldü. Dönemin savcısına yapılan baskı sonucunda olay yeri yeterince incelenmedi. 1,5 yıl sonra siyasetçi İhsan Kalkavan devreye sokularak bu işten kurtulmaya çalışıldı. İhsan Kalkavan FETÖ'cüdür. Kızımın olayını örtbas etmeye çalıştılar. Ancak yine de verdiğimiz mücadele sonucunda olay yerini inceleme fırsatını bulduk. Bu arada, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) 3 tane, biri matematik, ikisi fizik hocası ve Akdeniz Üniversitesi Spor Akademisi'nden bir öğretim üyesi keşif yaptı. Keşif sonucunda bunun intihar değil, cinayet olduğu kanısına vardılar. Raporu da buna göre hazırladılar. Biz kızımız, çocuklarımız öldürülmesin, ölmesin istiyoruz. Parası olan, ekonomik gücü olan, sosyal çevresi güçlü olan insanların öldürmeye hakları varmış gibi adaleti etkilemeye çalışmasınlar. Biz adalete güvenmek istiyoruz. Adil yargı istiyorum. Benim çocuğum öldü. Onu getirmeyecek ama geride kalan çocuklarımız öldürülmesin. Hükümet yetkilerini kullanarak bunlara müdahale etsin. Çocuklarımız ölmesin. Mukaddes olan yaşam hakkı ellerinde alınmasın."
Kaynak: DHA