Güneydoğu aşı sorununu nasıl çözer? Din adamları devrede...
Güneydoğu illerindeki düşük aşılama oranlarını artırmak için herkes seferber oldu. Vaka sayılarının Türkiye ortalamasının üstünde olan illerde din görevlileri de vatandaşın aşı olması için elinden geleni yapıyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi Türkiye’de aşılamanın en düşük olduğu illere ev sahipliği yapıyor. Vatandaş ağırlıklı olarak aşının ‘kısırlık yaptığı’ gibi akla hayale gelmeyecek bir dedikodu sebebiyle aşı yaptırmaktan imtina edebiliyor.
Siirt, Şırnak ve Batman aynı zamanda anne başına düşen doğum sayısının yüksekliği ile de dikkat çekerken bölgede çalışan din görevlileri de vatandaşı ikna etmek için ellerinden geleni yapıyor.
Batman Diyanet-Sen temsilcisi Ahmet Cihan herkesi aşı olmak için teşvik etmeye çalıştığını söylüyor. Cihan vatandaşlara sadece kendi sağlıklarını değil etrafındakilerinin sağlığı için de aşı olmaları gerektiğini söylerken, “Aşı bu hastalığın panzehiri ve tedavi yöntemidir. Bu hastalıktan ailemizi, toplumu, bütün insanlığı korumak için mutlaka aşı olmamız gerekir. İnsanlara bunu anlatmaya çalışıyorum" diye konuştu.
"AŞI OLMAK DİNİ BİR VAZİFEDİR"
" 'Aşı olanlar ‘iki yıl sonra ölecekmiş’ gibi söylemler oluyor" diyen Cihan, "Biz de bu gibi savsatalara inanmadığımız gibi burada halka da inanmamaları gerektiğini anlatıyoruz. Değerli bilim insanlarının bu konuda açıklamaları var. Hiç kimse kendi milletinin düşmanı olmamalı" ifadelerini kullandı.
Vatandaşların aşının dinen caiz olup olmadığını soruduklarını aktaran Cihan, "Asıl dinimize göre aşı olmamak büyük bir vebal ve günahtır. Herkesin bu konuda önlem alması dini bir vazifedir" dedi.
"AVRUPA'NIN OYUNU"
Aşılamanın düşük olduğu diğer bir il olan Siirt'te görevli olan Diyanet-Sen temsilcisi Hamit Evin de cuma hutbelerinde aşıya teşvik etmek için konuşmalar yaptıklarını belirtiyor.
Evin katıldıkları toplantılarda vatandaşları aşı olmaları konusunda ikna etmeye çalıştıklarını aktararak, “Konuştuğumuz çoğu insan ikna oluyor" değerlendirmesinde bulundu.
Vatandaşların aşı olmaktan korktuğunu anlatan Evin, neden korktuklarını sorduğunda, 'kısırlık yapıyormuş', 'bu Avrupa'nın bir oyunu', 'en son olacağım', 'eğer zorunlu olursa olacağım', 'bu bir oyun' gibi ilginç cevaplar aldığını söylüyor.
"Herkesin kafasında farklı farklı sorular var" diyen Evin, "Camilerden vatandaşların aşı olmaları için anons yapıyoruz. 15 Temmuz'da yaptığımız basın açıklamamızın ardından aşı olunması için bütün Siirt'e seslendik. Aşı olmanın caiz olduğunu söyledik" şeklinde konuştu.
İKNA KOMİSYONU ÖNERİSİ
Evin vatandaşların aşıya ikna edilmeleri için ev ev gezmek gerektiğini belirterek ikna edebilecek kişilerden bir komisyon kurulmasının iyi olacağını dile getiriyor.
Haberglobal.com.tr’ye geçen haftalarda konuşan Şanlıurfa Tabip Odası Genel Sekreteri Bulut Ezer ise, Urfalıların "aşı olursam beş sene sonra ölürüm", "kısır olurum", "geçen gün ölen filanca, aşıdan dolayı öldü" diye düşünerek aşı olmayı reddettiğini söylemişti. Ezer, "Bir dedikodunun aşılamaya karşı yarattığı direnç, yüzlerce kişinin aşılanmaması ve o kişilerin Covid olup, ölümlere yol açması demek. Aşılama oranlarının düşük kaldığı Güneydoğu Anadolu bölgesinde Delta varyantının da etkisiyle yeni pikler yaşanacak" demişti.
'YENİ PİKLER YAŞANACAK'
Şırnak Tabip Odası Genel Sekreteri Sezai Sarıyıldız ise kentteki halkın son kullanma tarihi geçen koronavirüs aşılarının yapıldığına inandığı için aşı olmadığını anlamıştı.
Kentte aşılamanın ülke ortalamasına göre düşük kalmasının nedenlerinden birkaçını ise şöyle açıklamıştı: "Şırnak'ta 2020 yaz aylarında ülke ortalamasına göre çok yüksek bir bulaş olmuştu. Halk 'ben nasılsa hastalığı geçirdim' diye düşünerek aşıya gerek olmadığını sanıyor. Dayatmalarımızla, fikir alışverişlerimizle son iki haftada arttı."
Kaynak: Web Özel