Anadolu'nun suskun faylarından biri: Konya

Türkiye bir deprem ülkesi ancak bazı iller depremler ile gündeme gelmiyor. Bu tür bölgelerdeki 'suskun faylar' büyük depremler üretme potansiyeline sahip değil. Peki neden?

Son Güncelleme:

Türkiye'de en çok depremler Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege ve Marmara bölgelerinde yaşanıyor. Ancak geçtiğimiz günlerde Konya Selçuklu'da 3.0 büyüklüğünde ve yerin 3.9 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem, "Risk bölgesinde yer almayan noktalardaki sarsıntıların nedeni ne?" gibi sorulara neden oldu.

Deprem uzmanları, bazı fay hatlarının deprem üretme potansiyelleri olmadığını ve bunların tekrarlama aralığının çok geniş olarak hesaplandığına işaret ediyor. Türkiye, Akdeniz-Alp-Himalaya deprem kuşağında yer alıyor ve bu hatta toplam depremlerin neredeyse beşte biri meydana geliyor. Konya Fay Zonu da deprem üretme periyodunun daha seyrek ve geniş aralıklarda olduğu bir fay zonu.

'TEDBİR ALMAK İÇİN HATIRLATMA'

Konya Teknik Üniversitesi (KTÜN) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık, Konya'da da deprem üretme potansiyeline sahip aktif bir hat olduğunu söylüyor. Konya çevresindeki fayların Doğu Anadolu veya Kuzey Anadolu Fay Zonu ile doğrudan ilişkili olmadıkları ve kendi iç dinamikleri olduğu da biliniyor. Arık, “Konya Fay Zonu tek parça halinde kırılırsa 6.0-6.5 büyüklüğünde deprem olabilir” diyor ve bu hattın 3.0 büyüklüğündeki depremle harekete geçmesinin tedbir almak için bir hatırlatma olabileceğini söylüyor.

'DEPREM BÜYÜKLÜĞÜNÜ TAHMİN ETMEK YERİNE...'

Bölgede 1300'lü yıllarda büyük bir deprem olduğu söylemlerini hatırlatan Arık, “Yani yaklaşık 700-800 yıl boyunca suskun sayılabilir. Ne zaman, hangi büyüklükte deprem olacağını tahmin etmek yerine, deprem olacakmış gibi hazırlıklı olmak lazım” ifadelerini kullanıyor.

Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan ise, Doğu Anadolu Fayı'nın Maraş depremleri ve ardından Hatay Depremi ile hareketine devam ettiğini anımsatıyor ve ekliyor:

“Konya’da bulunan fayların Doğu Anadolu Fay Hattı'nda bulunan fayların ürettiği büyüklükte deprem üretme potansiyelleri yoktur ve bunların tekrarlama aralığı çok geniş olarak hesaplanmıştır” diyor.

Konya gibi alüvyal zeminlere kurulu şehirlerde zemin büyütmesi nedeniyle 150-200 kilometre uzaklıkta olan depremlerde de sarsıntıların fazlasıyla hissedildiği biliniyor. Konya ili için sismik ölçüm ve kayıtların tutulduğu dönemlere bakıldığında büyük yıkıcı depremlere ise rastlanılmadığı görülüyor.

KTÜN Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Eren, “17 Şubat'ta Konya'da meydana gelen deprem, bölgenin jeolojisi ve depremselliğini bilenler için bir sürpriz değildir" diyerek, sözlerine başlıyor.

Eren, Konya Fay Zonu'nun yaklaşık 15 kilometrelik bölümünün 2010 yılından itibaren Türkiye Diri Fay Haritasında yer aldığını kaydediyor. "Bölgedeki aktif fayların büyük bir bölümü normal faydır ve olasılıkla binlerce yıla varan deprem tekrarlanma aralıklarına sahiptirler" diyen Eren,  bu fayların deprem tekrarlanma aralıklarının, en son yıkıcı depremi ne zaman oluşturduklarının ve düzenli aralıklarla deprem oluşturup oluşturmadıklarının bilinmediğine de dikkat çekiyor. Eren, orta büyüklükte bir depremin burada oluşma ihtimalini de unutmamak gerektiğini vurguluyor.

Ancak bir ilin ve yerleşim yerinin fay hattı üzerinde olmaması veya yakınından diri fay hattının geçmemesi o ilin depremden etkilenmeyeceği anlamına gelmiyor. "Kahramanmaraş –Hatay depremleri bize bunu oldukça acı bir şekilde tekrar hatırlatmıştır" diyen Eren, "Konya bölgesinde Akşehir Fay Zonu üzerinde oluşan depremler hariç tutulduğunda, tarihsel dönemde bilinen yıkıcı bir deprem oluşmamıştır. Bu büyük bir olasılıkla bölgedeki fayların deprem tekrarlanma aralıklarının binlerce yıl olmasından kaynaklanıyor" diyerek, açıklamasını sonlandırıyor.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber