This browser does not support the video element.

Akşener'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yanıt

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Son Güncelleme:

İYİ Parti lideri Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu.

Akşener'in açıklamaları:

"Ülkemizde, artık her gün yaşar olduğumuz, kadın cinayetleri; soluğumuzu kesmeye, yüreğimizi parçalamaya, ve öfkemizi perçinlemeye devam ediyor.

İnsan, öleceğini bilerek yaşayan bir canlıdır. Ama maalesef, ülkemizde kadınlar, öldürüleceğini bilerek yaşıyor. Nerede, ne zaman, kim tarafından, ne sebeple öldürülebileceğini, düşünerek yaşıyor.

Sevdiği zaman başına geleceklerden, sevmediği birini reddetmekten, tenha sokaklardan, gün ortasında bile, yalnız yürümekten korkarak yaşıyor. Her 10 haberin, 5’inde dinlediği hikâyelerden, Twitter gündeminde, 1’inci sıraya yerleşen isimlerden, Instagram’da siyah beyaz paylaşılan fotoğraflardan, biri olabileceği endişesiyle yaşıyor. Geçtiğimiz hafta, bir cani, genç bir kadını, Başak Cengiz’i, aramızdan aldı.

Başımız sağ olsun. Yüce Allah, kederli ailesine ve sevdiklerine sabırlar versin. O kadar acı ki. Eğer o psikopatla karşılaşmamış olsaydı, eğer ülkemizde, bir kadını öldürmek, bu kadar kolay olmasaydı Başak kızımız, şimdi aramızda olabilirdi. O kadar acı ki. Bu katil, daha önce psikolojik tedavi görmüş. Ailesi, durumunu biliyor. Bir doktor gözetiminden geçmiş.

Doktorlar durumunu biliyor. Resmi işlemler yapılmış. Yani devlet de durumunu biliyor. Herkes her şeyi biliyor ama bu cani evladımızın karşısına çıkıncaya kadar kimse parmağını oynatmıyor. Bu cani Başak'ı savunmasız diye hedef alıyor. Niçin öldürdün sorusuna, o kendini savunamaz, kadın kendini savunamaz diyor. Bu kafa, İstanbul Sözleşmesi'ni yırtıp atanlardan cesaret aldı. Kadınlar hiçbir yerde güvende değiller. Kadınları koruyamıyorsunuz. 

Bu kadın diyerek beni tehdit etmekle olmuyor sayın Erdoğan. Bu haksızlığa ne zaman dur denecek. Bu ülkede kadınlar ne zaman huzurla yaşayacak.

Bu canilere cesaret veren, kadın hakkında abuk sabuk konuşan ahlak yoksunu zihniyetten hep birlikte kurtulacağız. Sonrasında, “Gereği düşünüldü” denilerek, ama düşüncesizce verilen, utanç verici tüm kararlara inat, İYİ Parti iktidarında, gereğini yapacağız. İstanbul Sözleşmesi'ni hızla uygulamaya sokup takipçisi olacağız. 

"FEDAİ ÖĞRETMENİMİZİ BAŞARILARIYLA ANABİLİRDİK"

Ülkemizde sadece kadınlar değil, geleceğimiz de ölüyor. Öğrencilerine kavuşamayan öğretmenlerimizi de kaybediyoruz. Kimi zaman bir intihar notuyla, kimi zaman da, çalışmak zorunda kaldığı, bir inşaatta kaybediyoruz. Yine geçtiğimiz hafta, aslında herkes tarafından bilinen ama, kaybetmeden değeri anlaşılmayan, bir başka acıya daha şahit olduk. Gencecik yaşında, Fedai öğretmenimizi kaybettik. Başımız sağ olsun. Ailesine ve sevdiklerine, Cenab-ı Hakk’tan sabır diliyorum.

Fedai öğretmenimizden geriye; bir inşaattan, “Alın size, 83 puanın mükafatı.” diye, sitem ederek paylaştığı fotoğrafı kaldı. “En son neyinizi kaybettiniz?” sorusuna verdiği, “hayallerimi” cevabı kaldı. Oysa. Fedai öğretmenimiz, hayallerine kavuşabilirdi. Çalışmalarının sonucunda, hak ettiği gibi yaşayabilirdi. KPSS’den aldığı 83 puanla, bir öğretmen olarak atanabilirdi. Bugün, Fedai öğretmenimizi de, başarılarıyla anabilirdik. Ama maalesef, onu da, atanamadığı için çalıştığı inşaatta, elektriğe kapılıp, hayatını kaybeden bir öğretmenimiz olarak anıyoruz. Kendi kızına, oğluna, yeğenine, üniversitelerde kadro açanlar; siz, Fedai’nin yitip giden hayatından, hiç mi sorumlu değilsiniz? 5-10 maaşlı beceriksiz danışmanlar, devletten aldığı ballı ihalelerle, rant kovalayan yandaşlar, siz, ahirette yakanızı, Fedai’nin elinden kurtaracağınızı mı zannediyorsunuz?

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A YANIT

Fedai oğlumuz ve nice atanamayan öğretmen kardeşimiz, maalesef, Sayın Erdoğan’ın gündemi ve öncelikleri arasında değil. Kendisi bambaşka konularla meşgul. Mesela, son olarak, geçen haftaki grup toplantımızda, arkadaşlarının, ilçe ziyaretlerimize gönderdiği provokatörler için söylediklerimi, nedense üzerine alınmış. Biliyorsunuz, geçtiğimiz günlerde, kendisi bana “ahlak yoksunu” demişti. Hızını alamayıp, dün de, artık suyumuzun kaynadığını söyleyip, bizi tehdit etti. Bitlere fısıldayan adamı, durdurabilene aşk olsun. Yalnız bu sefer, bayan dememiş, “bu kadın” demiş. Yani küçük de olsa, en azından bir ilerleme var. Bak Sayın Erdoğan, unutma bir gün, hepimizin suyu ısınacak. Bir gün hepimiz, o teneşire uzanacağız. Biz, Allah’ın emri olan o güne hazırlıklıyız. Çünkü biz, ecelin, “ne bir nefes evvel, ne de bir nefes sonra” olduğuna, iman edenlerdeniz. Ama sen, kendine yazık ettin. Bu hallere düşmemeliydin. Nereden nereye.

Dün, Fırat’ın kenarında kaybolan kuzudan bile, sorumlu olacağına inanan Tayyip Erdoğan nerede, bugün, rakibinin suyunu kaynatmakla tehdit eden, Tayyip Erdoğan nerede? Yazıklar olsun. Düştüğün bu ibretlik durumda, artık sen bize, ahlak konusunda, ahkam kesecek durumda değilsin. Çünkü senin, kendine hayrın yok. Elindeki patlak ampulle, aklın sıra, güneşi aydınlatmaya çalışıyorsun.

Sayın Erdoğan, asıl ahlak yoksunu kimdir biliyor musun? Gerçek olmadığını bile bile, bir kişiye iftira atan, ve bu iftiraları yaymak için, karanlık odalarda, trol besleyendir. Asıl ahlak yoksunu, sarayına, yılda 3 milyar lira masraf ederken, şehit ve gazilere, sadece 18 milyon lira bütçe ayırandır. Asıl ahlak yoksunu, bir yandan, dindar pozları takınırken, diğer yandan, milletin hakkını, hukukunu, ayaklar altına alan, ve kul hakkı yiyip, kıs kıs gülendir. Asıl ahlak yoksunu, teröristbaşının mektubunu okutup, kardeşini de devletin televizyonuna çıkartan, ve ondan sonra da, pişkin pişkin, önüne geleni terörist ilan edendir. Asıl ahlak yoksunu, yüce Türk Milleti’ne küfredenin, vergi borcunu silip, bir de üstüne, ihale üstüne ihale verendir. Asıl ahlak yoksunu, onlarca belgeli, bilgili, yolsuzluk varken, savcılara, “soruşturma yapmayın” diye baskı yapandır. Asıl ahlak yoksunu, yandaşlarına, yüzlerce milyarlık ödeme yaparken, öğretmene, emekliye, ETY’liye gelince, “kaynak yok” diyendir. Asıl ahlak yoksunu, yabancı devlet başkanlarının hakaretlerini, sineye çekip havuz medyası eliyle, kendini kahraman ilan ettirendir.

Sayın Erdoğan, asıl ahlak yoksunu, ülkenin yarısı, açlık sınırı altında yaşarken, ben en son gelirken baktığımda dolar 10 lira 43 kuruştu, 10,43 kuruş olmuşken, utanmadan, sıkılmadan, yüzü bile kızarmadan, ekonominin kitabını yazdığını söyleyebilendir."

Kaynak: Haber Global TV

Sonraki Haber